Kerem Yıldırım

Deprem bize ne anlatıyor

Kerem Yıldırım

24 Ocak 2020 Cuma günü saat: 20.55'de 6.8 şiddetinde büyük bir depremle sarsıldık. 
Malatya ve Elazığ 'da çok yüksek bir şekilde etkili olan deprem birçok ilimizde de hissedildi.
Depremin bir fiziki (naddî) tarafı var. Birde manevi tarafı var. Fay kırılması şeklinde yaşanan depreme sadece bir tabiat olayı mantığıyla bakamayız. Bir Müslüman olarak daima iki cihetten olayları değerlendirmek durumundayız. 

Bizim dinimiz; hayata ve yaşanan hadiselere sadece bu dünyaya müteallik tarafıyla bakmakla gerçeğe ulaşmanın ve olayların künhüne vâkıf olmanın mümkün olmadığını belirtir. Bizi yaratan Rabbimiz, varlıkların ve kainatta meydana gelen her hadisenin derunî nedenlerini araştırmamızı ve ibret alarak dersler çıkarmamızı istiyor. 

Deprem (zelzele) büyük bir hâdisedir.  Bazen insan havsalasını aşan, insanları bîçare bırakan depremle ilgili Kur'an-ı Kerim'in Zilzal Sûresinde Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 
"1- Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır.
5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir."

Ayetlerde anladığımız gibi deprem büyük bir sarsıntı. O kadar büyük bir etkiye sahip ki adeta insanların dengesini bozuyor.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de depremle ilgili şöyle buyurmaktadır;
"Allahü Teâlâ, depremleri iyilere öğüt, müminlere rahmet, kâfirlere ise azap kılar."                                                         (İ.Asakir)
"Ümmetim için depremler günahlarına kefaret olur."  (Hakim)

Yaşanan depremlerden birçok dersler çıkarmak lazım. Sel, deprem, kuraklık gibi, ilahi musibetlerin ara sıra zuhur edişi, Allahü teâlânın sonsuz nimetlerine, lütuf ve ihsanına karşı isyanda olanları ikaz mahiyetindedir. Hiçbir nimet ve felaket sebepsiz değildir. Düşünebilenler için nice hikmetleri vardır. Günahların affına sebep olduğu gibi başka hikmetleri de vardır. 

Cenâb-ı Hak, deprem gibi felâketlerle insanoğluna ne kadar da derin bir acziyet ve hiçlik içerinde bulunduklarını ve bu cihandaki asıl vazifelerinin kulluk olduğunu hatırlatır. 

Ayrıca dünyanın fânîliğini, ölümü ve esas hayatın âhiret olduğunu bildirir. Bilhassa kıyâmeti, yani kâinat çapındaki o büyük infilâkı hatırlatarak biz kullarını îkaz eder.

Yüce Allah (c.c.) depremlerle biz kullarını ikaz ederken şunları unutmamamız gerektiğini düşündürüyor:
▪Bizim dengeli yaradılışınızın devam etmesi için Yaratana karşı dengeli bir kul olmamız gerektiğini hatırlatıyor.
▪Allah'ın kudreti karşısında ne kadar aciz olduğumuzun şuurunda olmamızı istiyor.
▪Yeryüzünün dengesi bozulduğunda nasıl yaşanmaz hale geleceğini bizlere gösteriyor.

Özellikle toplumsal acıların yaşandığı böylesi dönemlerde toplumun birlikteliğini bozacak davranışlardan hassaten uzak durmak lazım.

Milletin acıları üzerinden toplumsal duyarlılığı istismar edenlere asla fırsat vermemeliyiz.

Depremi en acı şekilde yaşayan Malatya'mız ve Elazığ'ımız başta olmak üzere ülkemize geçmiş olsun.

Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın.
 

Yazarın Diğer Yazıları