Bugünlerde İstanbul Boğaziçi Üniversitesi'nde istenmeyen olaylar cereyan etti.
Boğaziçi Üniversitesi ülkemizde bulunan 131 Devlet Üniversitesi'nden bir tanesidir.
Yeni rektör ataması nedeniyle bir kısım illegal eylemlere sahne olan Boğaziçi Üniversitesi aslında bir gerçeğinde ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Her devlet üniversitesi gibi Boğaziçi Üniversitesine de kanunlar çerçevesinde yeni bir rektör atandı.
Rektör Prof Dr Melih BULU.
Boğaziçi'nde yüksek lisans ve doktorasını yapmış, donanımlı bir bilim adamı.
Rektör ataması yapılır yapılmaz Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde "rektörü istemezük" görüntüsü altında bir grup illegal eylem yaptı.
İlk anda sanki masum bir protesto hareketi gibi algı oluşturulmaya çalışıldı.
Emniyetin bütün uyarılarına, gösterinin kanuni olmadığı belirtilmesine, defaatle uyarı yapılmasına aldırış etmeyen eylemciler, eyleme bir siyasi partinin il başkanının da bu illegal gösteriye katılarak destek olmaya başlamasıyla daha da azgınlaştılar.
Güya yeni rektörü protesto ettiğini söyleyen eylemciler, polise saldırmaya, hakaret etmeye, küfür etmeye devam edince müdahale kaçınılmaz oldu.
Saatlerce devam eden bu illegal eylem sürecinde emniyet güçleri bütün soğukkanlılığını korudu.
Zaman geçtikçe gerçek yüzlerini ortaya koyan göstericiler, "katil polis" sloganı atarak aslında öğrenci olmadıklarını gösterdiler.
Emniyet güçlerinin yaptığı kontrol sonucu birçok illegal terör örgütünün olayın içinde olduğu ortaya çıktı.
Göstericilerin kahır ekseriyetinin Boğaziçi öğrencisi olmadığı gibi, bir kısmı öğrenci bile değildi.
Terör örgütlerine mensup teröristlerin yaptığı bu azgınlık, yasadışı terör örgütlerinin olayın tam ortasında olduğunu gösterdi.
Aslında Boğaziçi Üniversitesinde bir ilk yaşanmıştı.
Üniversite tarihinde ilk defa yerli ve milli hasletlere sahip bir hoca rektör olarak atanmıştı. Çünkü Boğaziçi'nde yerli ve milli olmak bir suçtu.
Sürece baktığımızda bu illegal olayla, Boğaziçi'ne rektör ataması bahanesiyle ülkemize ve milletimize karşı bir kalkışmaya dönüştürülmek istendiğini açık bir şekilde görülmektedir.
Ülkemizin daha önce yaşadığı acı tecrübeler; Gezi olayları, 17 25 Aralık kalkışması, 15 Temmuz darbe ve işgal kalkışması gibi karşı karşıya kaldığı zorlu badireler göstermiştir ki, dış güçlerin maşaları boş durmuyorlar.
ABD'ye bel bağlayan bu gayrimeşru odaklar şunu iyi bilsin ki;
Bu millet sizin gibi haşerelere fırsat vermeyecektir.
Milleti ile bütünleşen Devletimiz bu ülkeyi ecnebilere uşak yapmak isteyenlere müsaade etmeyecektir.
Boğaziçi Üniversitesi bu ülkenin, bu milletin bir üniversitesidir.
Süreç içerisinde terörize gruplardan arındırılmalıdır.
Hiç kimse bu topraklardan beslenip Batının uşaklığını yapmamalı.
Uşaklık yapanların yaptığı yanına kar kalmaz.
Netice olarak; Boğazın içi parazitlerden temizlenmelidir.
Aksi halde boğazda enfeksiyon nükseder. Ve bu enfeksiyon vücuda zarar vermeye başlar.
