Yüce Rabb'ime hamdü senalar olsun. 86 yıldır aslî kimliğinden koparılarak ibadete kapatılan Ayasofya Camii, Sayın Cumhurbaşkanımızın 10 Temmuz 2020 tarihli kararnamesi ile tekrar ibadete açıldı.
Elhamdülillah. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır.
Ayasofya'nın gerçek kimliğine yeniden kavuşması aslında Müslüman Türkiye'nin bir esaretten daha kurtulması anlamına geliyor.
Ayasofya’nın Camii olmaktan çıkarılıp müzeye çevrildiği 1934 yılından 2020 yılına kadar, Türkiye’miz ve tüm Müslümanlar hasretle Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açılmasını bekliyordu.
Vuslat için uzun zamandır bekleyen milletimiz, çok şükür Devlet Başkanımızın samimi gayreti, dik duruşu sayesinde Ayasofya'yla kucaklaştı.
Ayasofya'nın yeniden ibadete açılması, aynı zamanda Müslümanların bir utanctan daha kurtulması anlamına geliyor.
1934 senesinde milletin inancını yok sayan bir anlayış Ayasofya Camiini müze yaparak Ayasofyaya pranga vurmuştu.
Ayasofya'nın yeniden asli kimliğine kavuşması ile birlikte tüm İslam alemi sevince boğulurken, İslam ve Türkiye düşmanları ise hüzne garkolmuş durumda.
Ayasofya özgürleşti ve gerçekten saflar Daha da netleşti. Hem ülkemizde hemse ülkemiz dışında gerçek anlamda ibadet özgürlüğünü savunanlar olaya mutedil yaklaşırken, jakoben ve despotik yapılar ise bunun karşısında olduklarını beyan ettiler.
Özellikle ülkemizde Ayasofya'nın açılmasına karşı çıkan zümrelerin, bu ülkenin değerlerine ne kadar yabancı olduğu, hatta düşman olduğu maalesef bir kez daha tezahür etti.
Yüce Allah bir kez daha şükrederek diyoruz ki; Ey Müslüman! sen imanına ve tarihine bağlı olduğun sürece, Fatih Sultan Mehmet' lerin Abdülhamit Han'ların yolunda kararlı bir şekilde yürüdüğün müddetçe ulaşamayacağın hedef yoktur.
Eğer biz millet olarak, 86 senedir Ayasofya'nın tekrar camii olması için yanıp-tutuşmasaydık Allah bu vuslatı bize nasip eder miydi?
Özellikle devlet başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı duruşu, dünyadaki tüm mazlumların sesi olması, sonuca götüren en büyük nedenlerden biri olmuştur.
Sayın cumhurbaşkanımızı her daim olduğu gibi, bilhassa Ayasofya konusundaki göstermiş olduğu dirayetli ve dik duruşu nedeniyle saygı ile selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız millete sesleniş konuşmasında şöyle diyordu:
"Ayasofya'nın dirilişi Mescid-i Aksa'nın özgürlüğe kavuşmasının habercisi, Müslümanların fetret devrinden çıkış iradesinin ayak sesidir.
Ayasofya'nın dirilişi, şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetlerine gerekirse canımız pahasına sahip çıkma kararlılığımızın remzidir.
Ayasofya'nın dirilişi, Fatih'in fetih ruhunu şad etme yanında Akşemsettin'in maneviyatını, Mimar Sinan'ın estetiğini ve zevkini de yeniden gönlümüzde canlandırmaktır.
Ezanın aslına döndürülmesinden 70 yıl sonra Fatih'in emaneti Ayasofya'nın da cami olarak hizmete girmesi, gecikmiş bir yeniden silkiniştir."
Başkanımızın da belirttiği gibi inşallah Ayasofya'yla açılan bu özgürlük yolu önce Mescidi Aksa'mızın, bilahare Mescid-i Haram'ın özgürleşmesine vesile olacaktır.
Belki daha önemlisi bu vesileyle, biz müslümanların kalbi tüm tağutlardan arınarak, Tek Allah'a gönülden bağlanarak gerçek özgürlüğe kavuşacaktır.
Birkez daha Rabbime hamd ediyorum.
Ayasofya ibadete açılarak özgürleşti.
Aslında Ayasofya Camii ile birlikte müslümanlar özgürleşti.
