Bundan 5 sene önce, 15 Temmuz 2016 tarihinde hain bir işgal hareketiyle ülkemizde bir travma yaşandı.
Bu milletin tüm imkanlarını kullanarak, dinî duygularını sömürerek ve merhamet tacirliği yaparak semiren haşhaşı yapılanması Fetö terör örgütü alçak bir darbe girişimine kalkıştı.
Millî İradeye kurşun sıktılar
Beyinlere şer tohumu ektiler
Zehir olup damarlara aktılar
Mızrap parçalandı kırıldı testi
Ülkeme kastetti kanı bozuklar
Bir anda karardı berrak ufuklar
Kartal rolündeydi korkak tavuklar
Hainler güruhu kinini kustu
İhanetin en alçağını yaparak millete kumpas kurma kepazeliğini gösteren bu şer cephesi, tüm şeytanlarını arkasına alarak Türkiye’mizi parçalama hareketine girişti.
15 Temmuz gecesi, ufukların karardığı, kiralık katillerin milletin üzerine kurşun yağdırması sonucu alanların şehitlerimizin kanlarıyla bayrağımızın al rengine büründüğü meş'um bir geceydi.
Ancak milletimiz bu alçak hareketi yapan çakallara kırmızı kart göstererek saha dışına attı.
15 Temmuz gece vakti ansızın
Paralel bir çete yolları kesti
Kaos planıydı üç-beş kansızın
Şahlandı Milletim gösterdi resti
Bu aziz millet ihanet şebekesine karşı o gece darbe savar görevi yaparak yedi düvele birlik ve beraberliğimizi koruduğumuzda neler yapabileceğini göstermiş oldu.
Reis emir verdi indik meydana
Ders verdi bu millet bütün cihana
Destan Malatya'dan Şanlı Kazan'a
Hakikat haykırdı ihanet sustu
Tabii ki geride kalan 5 yıllık süre içerisinde ülkemizin bu dik duruşunu zedelemek, itibarsız hale getirmek için başta Fetö olmak üzere tüm terör örgütleri ve bazı siyasi partiler algı operasyonlarına başladılar.
Darbe sever olduklarını ispat etmek için her türlü yalanı söylemekten, iftirayı atmaktan geri durmadılar.
Olayın sıcaklığıyla meydanlara inen, Milletimizin göstermiş olduğu asil duruşu onayladığını ifade eden birçok kişinin ve grubun yavaş yavaş saf değiştirdiğini görüyoruz ve bu durumu ibretle izliyoruz.
Bu kişilerin darbesavarlıktan darbe severliğe doğru evrildiğine şahitlik ediyoruz.
Hiç bir darbe girişiminin mazur görülecek bir tarafı olmadığı gibi, darbeye teşebbüs eden, destekleyen ve sessiz kalarak onaylayan herkes aynı suç işlemiş demektir.
Ülkemiz insanının bu çirkin ve kalleş saldırıya göstermiş olduğu asaletli duruş karşısında hala eğilen bükülen ve dökülenler olduğunu görmek vicdanları kanatıyor.
Peki, yüzlerce şehidimizin ve gazimizin canıyla, kanıyla ödediği bedeli nereye koyacağız. Bu ülke ne çekmişse yönü ve kıblesi belli olmayan, küçük menfaatini ülkenin menfaatine tercih eden ruhsuzlardan çekmiştir.
Basit bahanelerle ve grup taassubu ile süreci sulandırmaya çalışanların ne kadar büyük bir vebal altına girdiklerini idrak etmeleri gerekiyor.
Darbe savarlık, milli ve yerli olmaktır. Darbe severlik, aklını ve ruhunu ruhsuzlara kiralamaktır.
Darbe savarlık, şehadete ve izzete talip olmaktır.
Darbe severlik, zillete düçar olmaktır. Ülkemizin ve milletimizin çıkmış olduğu bu kutlu yolda bütün engellerin berhava olacağını 15 Temmuz Milli İrade Şahlanışı net olarak göstermiştir.
Hiçbir kişinin ve grubun menfaati bu toplumun birlik-beraberliğinden daha önemli ve değerli değildir.
Duygumuzu aklımızın, aklımızı İmanımızın emrine vererek geleceğe güvenle yürümek zorundayız.
Hep birlikte daha güçlü olacağımızı asla aklımızdan çıkarmamalıyız.
Selam olsun darbesavarların safında yer alanlara.
Yazıklar olsun darbeseverlerle bu ülkeye kumpas kuranlara.