Eşref Bolukçu

Orucun Psikolojik Faydaları

Eşref Bolukçu

Oruç ibadeti da diğer ibadetler gibi Allah’ın bir emridir. İbadetleri yerine getirmekle görevliyiz. İbadetleri yerine getirirken, aynı zamanda bu ibadetlerin kişisel ve sosyal faydalarından da yararlanmış oluyoruz. Bu yazımda belli bir süre ile sınırlı olan orucun psikolojik faydaları üzerinde duracağım.

Orucun bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal anlamda insana katkıları vardır. Ancak bizler orucu Allah’ın bir emri olarak tutuyoruz. Bu nedenle tuttuğumuz oruç, bizi Allah’ın rızasını kazandıracak eylem ve söylemlere yöneltmiyorsa bu konuda kendimizi sorgulamamız gerekir.

Orucun sayısız faydası vardır. Ancak en önemli faydaları bizleri nefis muhasebesine ve tefekküre yöneltmesidir.

Oruç, psikolojik olarak gelişmemize katkı sağlayan bir ibadettir. Tuttuğumuz orucun davranışlarımıza ne yönde olumlu katkıları oluyor, onu da düşünmeliyiz.  Oruç, kendi sağlamamızı yapmamızı sağlar. İç dünyamızı yeniden gözden geçirmemizi, hatalarımızı tekrar değerlendirmemizi sağlar.

Oruç, öfkeyi, sinirlilik halini kontrol eden, daha mülayim ve anlayışlı bir yapıya bürünmeye vesile olan bir ibadettir. Peki hocam, bazı insanlar oruçlu iken neden çok gergin oluyor? diye soranlar çok oluyor. Gerçekten de bazı insanların oruçlu iken sinirli, asabi, trafikte daha sabırsız, hemen patlamaya ve insanları kırmaya müsait bir ruh haline büründüğünü görmekteyiz. Bu durumdaki kişilerin kendisini tekrar değerlendirmesi gerekir. Neden oruç tutuyor? Amacı ne? Bir ibadet yerine getirilirken böyle bir olumsuz bir psikoloji olur mu? Orucun tarifinde nefse hâkim olmak, istek ve arzularımızı dizginlemek olduğuna göre bu olumsuzlukları nasıl değerlendirebiliriz? Burada bir çatışma vardır ve sonuçta bir isyan söz konusudur.

Oruç, kendimizle yüzleşmemizi sağlar. Allah karşısında aciz olduğumuzu, ekonomik imkânlar olsa bile o imkânların bazen kullanılmaması gerektiğini bize kavratır. Yani her an her istediğimizi elde edemeyeceğimizi bize öğretiyor. 

Oruç, çağımızın en büyük sorunlarından birisi olan “haz erteleme problemi”nin çözümüne bir ilaç niteliğindedir. Günümüzde özellikle çocuk ve gençlerde, her isteğini hemen elde etme, o hazzı hemen yaşama problemi vardır. Bu nedenle çocuklar ergenlik öncesinde oruca alıştırılmalı ve yaşı gelince oruç tutmaları için gerekli önlemler alınmalıdır. Böylece çocuk ve gençler hem hazlarını ertelemeyi içselleştirecektir hem de gıda ihtiyacını karşılayamayan insanları anlayacaklardır.

Oruç, kontrolsüz istek ve arzularımızı kontrol etmemizi sağlayan bir ibadettir. Ancak, arzu ve isteklerinden vazgeçme niyetinde olmayan insanlar oruç anında öfkeli, asabi ve stresli olurlar.

Oruç, şükretmeyi öğretir. Oruçlu insan nimetlerin kıymetini daha iyi kavrar. Bu da daha kanaatkâr olmayı sağlar. Kanaatkâr olmak aşırı ihtirasların önüne geçmeyi sağlar. Bu da psikolojik rahatlığa sebep olur. Sonuç olarak psikolojik olarak rahatlayan kişinin davranışları da daha olumlu olmaktadır.

Oruç insan ilişkilerini yani sosyal düzeni de olumlu olarak etkiler. Oruç tutan kişi başkalarını daha iyi anlar. Bu durum empati yapmaktır. Sabretmeyi, özverili olmayı, affetmeyi sağlayarak diğer insanlara karşı daha yumuşak olmayı sağlar. Ramazan ayında suç oranlarında düşüş olduğu bir gerçektir. 

“Ey oruç, tut bizi” derken orucun bizleri kötülüklerden, olumsuzluklardan uzaklaştırdığı oranda gerçek anlamda oruç olabileceği ifade edilmektedir.

Selam ve saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları