Eşref Bolukçu

Küreselleşen dünyada aile

Eşref Bolukçu

Küreselleşen, giderek dijitalleşen dünyada artık bildiğimiz eski şeyler olmayacak gibi görülüyor. Bunu olumsuz anlamda düşüyorum ve ifade ediyorum. Milli ve manevi değerler, aile ve bunun gibi, toplumu bir arada tutan birçok değer ve kurum anlamsızlaştırılıyor.

Geleneksel aile maalesef anlamını yitiriyor. Daha doğrusu olması gereken aile biçimi değersizleştiriliyor. Bugün evlilikler yaygınlığını korusa da boşanmalar da hızla artıyor. Boşanmaların birçok sebebi vardır. Bazen elbette boşanma olması gereken bir sonuçtur. Ancak yeni yaşan tarzı ailesiz, evliliksiz bir aile şekli olarak görülüyor.

Bu ülkede İstanbul Sözleşmesi’yle aile kurumu epeyce yıpratıldı. İstanbul Sözleşmesi’nin zararları konusunda bu köşede birçok yazı yazdım. Olması gereken evliliklerin anlamı zayıflatılırken, aynı cinslerin evlilikleri bazı ülkelerde yasallaşıyor. Dahası ve acı olan, birçok medya kuruluşu bu sapık evlilikleri savunuyor.

Bazı ülkelerde doğumların üçte ikisi evlilik dışı ilişkilerde gerçekleşiyor. Bu şekildeki birliktelikler özendiriliyor. Genetik alandaki faydalı gelişmeler maalesef olumsuz durumlar için de kullanılıyor. Sperm bankası çocukları tartışmaları ve uygulamaları, geleneksel aile yapısına dinamit olarak kullanılıyor.

Anne, baba, çocuk ilişkileri değişiyor. Tek başına yaşamlar artıyor. Hatta tek başına yaşama şekli özendiriliyor. Aile ve akrabalık bağları giderek zayıflıyor. Covid-19 salgınıyla, aile ve akrabalık bağları korkunç şekilde zayıfladı. 

Akıl almaz bir şekilde değişim yaşanıyor. Aile bağları çözülüyor, mahremiyet ve aşk biçim değiştiriyor. Daha doğrusu mahremiyetin bir anlamı kalmadı; aşk ise dilde kalıyor.

Kadın ve çocuk hakları deniliyor… Kadınların hakları savunuluyor yapısı altında aile zayıflatılıyor. Kadın hakları, çoğu kez ayrılığın, çözülmenin bir aracı olarak kullanılıyor.

Babalık, baba olmanın önemi giderek zayıflıyor. Geleneksel ailenin rolü zayıflarken anne babanın görevi çocuk bakıcılarına, kreşlere ve öğretmenlere veriliyor. Çocuklar, neredeyse tamamen aile dışında büyüyor. Buna karşılık yaşlı anne ve babalar de aile dışında yurtlarda yaşıyor.

Acı olan bir durum da aile içinde, aile ortamında yaşanıyor. Ev içinde, aynı çatı altında yaşayan aile üyelerinin çoğu neredeyse iletişim kurmuyor. Sosyal medyada ve sosyal medya arkadaşları ile zaman geçiriliyor. Herkes kendi odasında telefon ve bilgisayar başında. Artık birlikte yemek yenmiyor. Aile toplantıları ve aile sohbetleri yapılmıyor.

Hasta ve yaşlı bakımları artık evlerde yapılmıyor. Özel kurumlara bu işler veriliyor. Anne, baba, çocuk ilişkilerinin yerine bireycilik pompalanıyor. Evler otel gibi kullanılıyor. 

Ücret azlığından dolayı evin tüm yetişkinleri çalışmak zorunda kalıyor. Bu ülkenin yöneticileri de biliyor ki asgari ücret ile geçinilemez. Mecburen ailenin tüm yetişkinleri çalışmak durumunda bırakılıyor. Bu da aileye verilebilecek en büyük zararlardandır.

Bu konuda yazılacak dağlar kadar olumsuzluk var. Ben konuya dikkat çekmek istedim. 
Yöneticilerimizin bu konuda çözüme yönelik adımlar atacağına inancım yok. 

Kötü niyetlilerin planları varsa Rabbimin de güzel planları vardır. Sonumuz hayr olsun.

Yazarın Diğer Yazıları