Eşref Bolukçu

Kadınlar Günü ve Kapitalizm

Eşref Bolukçu

Kadınlar günü nedir? Kadınlar günü ne zaman başlamıştır? Kendimi bildim bileli kadınlar günü ve kapitalizm bazı kişiler tarafından birlikte ele alınır olmuştur. Aslında dünya genelindeki özel günler genel olarak kapitalizm ile anılmaktadır.

Kadınlar günü aslında emeği sömürülen kadınların bu sömürüye dur demek için başlattıkları grevden sonra ortaya çıkmıştır. İşin temelinde büyük bir katliam vardır. 1857 tarihinde ABD’de bir dokuma fabrikasında kötü koşullarda çalışan işçiler emeklerinin karşılığını almak için çalıştıkları fabrikada grev başlatmışlardır. Bu grev sırasında polis işçilere saldırmış, işçiler polis tarafından fabrikaya kitlenmişlerdir. Çıkan yangında kitli kapılardan ve fabrika önündeki barakalardan dolayı kaçamayan 120 civarı kadın çalışan maalesef can vermiştir.

Verdiğim kısa bilgiden de görüldüğü gibi kadınlar günü emeğin sömürülmesine yani sömürüye karşı başlayan bir dizi olaydan sonra kadınlar için özel bir gün olarak kutlanmaya başlanmıştır. Ne yazık ki kadınlar günü zamanla kapitalizme hizmet eden bir yapıya bürünmüştür.

Bana, “Batı neden bu kadar zengindir?” diye sorulsa, “Batı emperyalizmi önce kadınların ve çocukların ucuz işçiliğinden sonra da kapitalizm ile yine kadınlar üzerinden sömürü ile zenginleşmiştir.” derim. Gerçi halen kadınların ucuz işçiliği sömürüsü devam etmektedir.

Batı yani ABD ve Avrupa sanayi çağında sömürdükleri dünya üzerinden getirdikleri hammaddeleri işlemek için çok fazla işçiliğe ihtiyaç duymaktaydılar. Yani sanayi devrimi aynı zamanda çalışan işçilerin de sömürüldüğü bir dönemdir. Sanayileşmiş devletler ucuz işçiliğe yöneldiler. Ucuz işçi olarak ise kadın ve çocukları kullandılar. Çünkü erkekler o dönemde ucuz çalışmıyorlardı. Burada bir parantez açayım: Kadınların ucuz işçi olarak çalışmaya başlamasıyla batıda aile kurumu zayıflamaya başlamıştır. Zaten kapitalizmin bir amacı da aileyi dağıtmaktır.

Gün içinde on sekiz saat civarı ucuz olarak çalışan kadınlar zaman içerisinde isyan etmeye başladılar. ABD’de 120 civarı kadın işçinin yangından hayatını kaybetmesi de bu başkaldırıdan sonra olmuştur. 1910’da toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda 8 Mart günü Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak belirlendi.

Dünyaya hâkim olmaya başlayan sosyalist görüşler sonucu haklarını almaya başlayan kadınlar için bu durum olumlu olarak değerlendirilebilir. 1970’li yıllara kadar kadın hakları için bugüne önem verilirken bu yıllardan sonra kapitalizmin eliyle yön değiştirdi. Kadın haklarından ziyade tüketime, çılgınlığa, şehvete, çıplaklığa dönüştürme formülü olarak kullanılmaya başlandı.

1975 yılında 8 Mart, BM tarafından Dünya Kadınlar Günü olarak ilan edildi. Böylece bugünün önemi farklılaştı ve farklı bir konsept devreye sokulmuş oldu. Böylece kapitalist tüketimci sistem, kadınlar gününü tüketim çılgınlığının bir aparatı haline getirmiş oldu. Son yıllarda feminist düşünceler bu günü daha farklı yönlere evirmektedir.

Aslında vahiyden nasibini almayan bu sistemin kadına verebileceği bir huzur yoktur. Oysa ki Peygamberimiz veda hutbesinde, “Kadınlar, size Allah’ın emanetidir.” diyerek kadınların olması gereken değerini özetlemiştir.

Kadınlara ait özel bir gün olacaksa bence veda hutbesi günü aynı zamanda kadınlar günü de olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları