Eşref Bolukçu

Eğitim sistemimiz nasıl bir nesil yetiştirdi

Eşref Bolukçu

Yazımın sonunda yazmam gerekenleri başta yazayım. Eğitim sistemimiz, çağın kargaşasına teslim olmuş, çağın bunalımlarına yakalanmış, çağın buhranları arasında can çekişen ancak bunun farkında olmayan bir nesil yetiştirmektedir.

Bu çok iddialı değerlendirmeyi neden mi yapıyorum? Yönünü batıya çevirmiş bir eğitim sistemiyle kendi geçmişinden bihaber olan bir nesil yetişiyor. Ya da şöyle ifade edeyim, kendi geçmişini önemsemeyen bir nesil…

Binlerce yıllık bir geçmiş ve kültüre sahip olan bu milletin çocukları, eğitim sistemiyle batı medeniyetini merkezine alarak yetişti.

Okulların ve üniversitelerin olduğu yerlerde en çok neler göze çarpıyor? Kafeler ve eğlence mekanları tabii ki. Oysaki eğitim merkezleri, kütüphaneler, teknoloji, sanat ve bilim merkezleri olmalıydı. Yeni neslin nefsine, arzularına ve midesine hitap eden bu yerlerin çoğalması nasıl bir nesil yetiştirdiğimizin göstergesidir.

Modern hayat dediğimiz batı hayranı, batılı ve uzak doğulu şahsiyetleri örnek alan ve onlar gibi olmak isteyen bir nesil yetişiyor. Gençler arasında Kore ve diğer Uzakdoğu hayranlığı ise alarm verecek duruma gelmiş durumdadır.

Materyalist bir eğitim felsefesiyle yetişen çocuk ve gençlerimiz, ülkesini ve geleceği değil sadece bireysel menfaatini düşünen nesiller haline gelmiştir. Yaşama gayesi bireysel mutluluk olan, başkasına kucak açmayan, telefon ile yatıp kalkan bir nesil…

Tarihe ve dünyaya yön veren bilim adamları kimlerdir? Diye sorulduğunda, verilen cevaplar hep batılı insanlar arasından söylenir. Çünkü, eğitim sistemimiz öyle öğretti.

Bir örnek, 858 yılında Urfa’da doğan Battanî, bir güneş yılını 365 gün 46 dakika 46 saniye olarak hesaplamıştır. Bunu bilenlerin sayısı çok azdır.

Daha düne kadar Afrika’dan insanları getirip kafes ve etrafı çevrili alanlarda (günümüzün hayvanat bahçeleri gibi) sergileyen; eşinden artık bıkıp götürüp pazarda satmayı onaylayan batı medeniyetini örnek alıyor.

Diğer insanların cennete gitmesi için dua eden ve çabalayan bir medeniyete sahip olan bu medeniyetin günümüzdeki çocukları, günümüzde dünyada cenneti yaşama derdine düşmüştür. 

Maddeci bir eğitim sistemi ile yetişen bu nesil, zevk, sefa ve maddi kaygıların dışında bir şey düşünemiyor adeta.

Namaz saatinde dükkanını kapatmayan bir kültüre sahip olan bu millet, arabasında parasını unutan kişiye parasını götürüp veren taksiciyi hayretle izliyor. 

Çok üzgünüm ama benmerkezci, materyalist, helal ve haram konusunda sınır tanımayan adeta şuursuz bir nesil yetişiyor.

Çare ne peki? Hak ve hakikate teslim olmuş, Kur’an ve sünnete göre uyarlanmış yeni bir eğitim sistemi…

Selam ve saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları