Eşref Bolukçu

Din Gelişiminde Ailenin Rolü

Eşref Bolukçu

Din gelişimi, fiziksel, zihinsel, psikolojik, sosyal ve ahlaki gelişim alanlarında olduğu gibi, çocuğun zorunlu bir gelişim alanıdır.

Çocukluk dönemi, özellikle de ilk çocukluk dönemi, insanın eğitim ve öğretim için en önemli yaşlarıdır. Tüm gelişim özeliklerinde olduğu gibi dinî gelişim açısından da atlanılmaması; doğru bilgi ve yöntemlerle yönetilmesi gereken kritik bir dönemdir. Aile ise bu yaşlarda, başvurulan ilk kaynak olması nedeniyle bu sürecin sorumluluğunu üstlenmesinin yanında, bireyin kişilik ve karakter oluşumunda da en etkin olan sosyal kurumdur. Bu nedenle, çocukların erken dönem dini gelişim özelliklerinin bilinmesi, buna göre bir eğitim öğretim verilmesi hem bir hak hem bir sorumluluktur.

Peki aile bu konuda ne yapacak? Aile önce bu dönemin gelişlim özelliklerini bilecek sonra ise bu gelişim özelliklerine uygun her türlü eğitimi dolayısıyla dini eğitimi verecektir.

Demek ki önce çocuğun gelişim özelliklerini bilmemiz gerekmektedir. Gelişişim özelliklerini bilmeden verilecek eğitim dolayısıyla dini eğitim olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Yetişkinlik döneminin temellerini oluşturan çocukluk, bireyin kişilik özelliklerinin ve karakterinin şekillenmesinde oldukça öneme sahip olan kişilik gelişiminin büyük bir kısmının 6 yaşına kadar gerçekleştiği bir dönemdir.

Bu yaşlarda çocuğun bilişsel, duyuşsal ve psikomotor davranışlarının ilk tecrübeleri, çevresi ile kurduğu etkileşim sonucunda oluşmakta; gördüğü her hal, hareket, tavır ve davranış onda derin izler bırakmaktadır. Dolayısıyla bu yaşlarda, çocukların gelişim özelliklerini bilmek, onlara doğru örnek olmak ve süreci bilinçli bir şekilde yönetmek gerekmektedir. Çünkü farkında olmadan yapılacak herhangi yanlış uygulama veya yaklaşım çocukta ileride dönüşü olmayan sorunlara yol açabilecektir. 

Çocuğun gelişiminde etkili olan ilk ve en önemli okul ailesi, ilk öğretmenleri ise anne ve babasıdır. Bu nedenle ailelerin, çocuğun yeme, içme, barınma gibi maddi ihtiyaçlarının yanı sıra, sevgi, güven, huzur gibi manevî ihtiyaçlarının karşılandığı, temel değerlerin aktarılmasında da çocuk açısından ilk ve doğru verildiği takdirde de kişilik gelişimi için en iyi eğitim ve öğretimin yapıldığı yer olmalıdır. Çünkü sevgi ve güven duygusunu yaşayarak büyüyen bir çocuk; aile ortamından edindiği doğru tecrübelerle ideallerini, değerlerini ve hedeflerini temellendirebilecektir. Bu nedenle çocuklarının bu dönemde neyi yapabildiği, ne hissettiği, duygularının nasıl geliştiği ve nasıl bir psikoloji içerisinde oldukları konularında ailelerin bilinçli olması, çocuklarının sağlıklı bir gelişim süreci yaşamasına katkı sağlayacaktır.

Gelişim, bireyin her yönüyle değişmesidir. Gelişim, doğum öncesinden başlayarak hayatın sonuna kadar devam eden bir süreçtir. İnsan bu süreçte fiziksel, zihinsel, psikolojik, sosyal açıdan gelişim gösterdiği gibi dini ve ahlaki açıdan da gelişim gösterir. Dolayısıyla, dini ve ahlaki gelişim, diğer özelliklerinden bağımsız gelişen birer boyut değildir. 

Çocukta sağlam bir kişiliğin gelişmesi için, çocuğum tüm gelişim özelliklerinin göz önüne alındığı bir eğitim ve öğretim süreci düzenlenmelidir.

İnsan kişiliğinin büyük bir oranı çocukluğun ilk yıllarında oluştuğuna göre bu yaşlarda verilecek dini ve ahlaki eğitimin önemini kavramamız gerekir.

Çocuklardaki tüm gelişim alanları (fiziksel, zihinsel, sosyal, psikolojik, ahlaki, dini) birbiriyle ilgili ve bütünlük içerisindedir. Birindeki eksiklik diğerlerini de olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, çocuğun eğitiminde birinci derecede rol oynayan ailelerinin, çocuklarının dini gelişim süreçleri hakkında bilinçli olmaları ve buna uygun dini eğitim vermeleri gerekmektedir.

Din gelişimin temelleri, çocuğun diğer gelişim alanlarında olduğu gibi sıfır yaşta başlar. Yeni doğan bebeklerde işitme duyusu iyi gelişmiştir. Etrafındaki seslerin onu mutlu, huzurlu yaptığını veya rahatsız ettiğini vücut hareketleriyle gösterir. Bu noktada anneye çok iş düşer. Bu sebeple anne bebeğini uyuturken söylediği ninnilere dikkat etmelidir. İçerisinde dinî ifadelerin geçtiği ninnileri tercih etmesi, çocuğunun dini gelişimi için etkili olacaktır. Bebeğin, ‘Hû Hû, La ilahe illallah, bismillah, Allah, maşallah’ gibi sözleri duyarak uyuması hem uykusunda rahat etmesini hem de ileride bu ifadelere karşı farkındalık bilinci oluşturmasına vesile olacaktır.

Çocukları için hayır dualarını yapmak anne ve babaların görevidir. Anne ve babalar, çocuklarının, kendilerinin her hareketini kaydedip, dikkatle izleyen ve anında taklit edebilen, harika bir zekâya sahip olduklarını unutmamalıdırlar. Bunun için onların görsel ve işitsel zekalarına hitap eden dini ortamlar oluşturulmalıdır. Örneğin ‘maşaallah, inşaallah, Allah bağışlasın, Allah’a emanet ol’ gibi ifadelerin kullanıldığı bir ortam, bu süreci olumlu şekilde desteklediği gibi, çocuklarda Allah kavramının oluşmasına da katkı sağlayacaktır.

Selam ve saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları