Yıllardır çocuklarla, gençlerle ve ailelerle uğraşıyorum. Gün geçtikçe aile yapımız bozulmaktadır. Türk aile yapımızda ciddi problemler var ve bu problemler hızla artıyor.
Bu durum, yıllardır yapılan yanlışların birikimi aslında. Çünkü kendimizi unuttuk, geçmişimizi unuttuk, kültürümüzü unuttuk….
Dahası ve en önemlisi inancımızı unuttuk… İnancımızı kendimize göre yorumladık…
Bunun bir sonucu olarak da kadın cinayetlerini yazılı ve görsel medyada görüyoruz. Kadın cinayetleri, kadına saldırı aslında içine düştüğümüz kötü durumun sadece görünen bir kısmı…
Kadınlara karşı yaşanan bu vahşete herkes kendi penceresinden bakmaktadır. Devlet erki daha çok kanunlarla çözeceğini hesaplamakta… Dernekler, kişiler, kadınlar ise kendi dünya bakışlarına göre değerlendirmekte… Ne yazık ki sosyal medyada zaman zaman erkek düşmanlığı bile görülmektedir.
Gün geçtikçe maddiyatın ön plana çıktığı, maneviyatın gözardı edildiği dünyamızda çok boyutlu olan bu sorun devam edecektir. Aslında bu sorun Türkiye’ye has değil; dünyayı saran bir sorun. Hatta Türkiye, birçok ülkeye göre daha iyi konumda sayılır.
Biz kendi aile yapımızla zaman zaman övünüyoruz. Aslında övünmekte de haklıyız her şeye rağmen. Çünkü maddeye dayalı dünya anlamında örnek aldığımız batı, bizim aile yapımızı incelemek için zaman zaman bize heyetler göndermektedir. Aslında, özümüze dönersek, inancımızın gereğini yaparsak batının bizden alacağı çok şey var. Ama maalesef, gün geçtikçe biz öz değerlerimizi kaybedip batıya benzemekteyiz ve onların içine düştükleri buhranı biz de yaşamaktayız.
İçine düştüğümüz bu duruma karşı kanunlar asla etkili çözüm üretemez. Batı, yıllardır kanun kuralları ile ayakta durmaya çalışmadır. Tabi çöken bir aile yapısı ile ne kadar ayakta kalınabilir ki…
Aile yapımızı, çocuk eğitimizi yeniden ele alıp kendi öz değerlerimizle, inancımızla yoğrulmuş bir çözüm yolu ile olumlu sonuç alabiliriz.
Batıyı örnek aldık, kendimizi kaybettik. Batının sistemi bize uymadı. Bizim muhteşem bir inancımız ve kültürümüz var. Aslımıza dönmedikçe, kendimiz olmadıkça çözüm olmayacaktır.
Yılarca batıyı örnek aldık. Çünkü batı teknolojide önde idi… Dahası onlara özendik, her alanda onlar gibi olmaya çalıştık.
Onların kültürünü, yaşam tarzını aldık… Maddi dünyaya daldık; maneviyatımızı unuttuk. Kendi nefsimize uymaya başladık; nefsimizin kölesi olduk… Hesap gününü unuttuk. Adaletsizlik, adam kayırma, adam öldürme, kürtaj, ateizm, deizm, eşcinsellik İslâm dünyasında gün geçtikçe arttı.
Çözüm kolay aslında: özümüze dönmek… Kendi kültürümüze göre, kendi inancımıza göre bir aile yapısı ve çocuk eğitimi… Hukuk kurallarımız da gücünü kültürümüzden ve inancımızdan almalı.
Çocuklar, ahlaklı yetiştirilmeli. Anne babalar maddeye değil, manevi değerlere önem vermeli. Çocuklar sevgi ile büyümeli… Çocuklar, yetişkine hürmeti bilmeli..
Kadın erkek ilişkileri, karı koca ilişkileri ahlaki olarak yeniden ele alınmalı, devlet erki ve şahıslar tarafından.
Peygamberimizin ifade ettiği, Rabbimin bize emanet ettiği, kadınlarımızı gerçekten emanet olarak görmeli, kadının olması gereken gerçek yerde ve gerçek değerde olmasını sağlamalıyız.
Bana göre, emanet olan kadının, olması gereken değerde olmamasından kaynaklanıyor her şey…
Vesselâm…
