Eşref Bolukçu

Çocuklarda Oruç İbadeti Eğitimi

Eşref Bolukçu

On altı yaşına gelen oğlunun oruç tutmaması gerektiğini, çünkü küçük olduğunu, küçük olduğu için de kıyamayacağını söylemişti. Yazık değil mi oğluma, neden aç bırakayım, ben kıyamam oğluma, diyordu…

İnsan karakterinin üçte ikisi çocukluk yıllarında oluşur. Çocukluk yılları dediğimiz aslında ergenlik öncesi dönemdir. Yukarıda ifade ettiğim ebeveyn, çocukluk yıllarında oruç eğitimi vermemişti.

Din eğitiminin “öğretilme”, “yetişkinlerde uygulamalı olarak gözlemleme” ve “kendisi uygulama” şeklinde kısımları vardır. Bu üç kısım olmazsa olmaz aşamalardır. Oruç ibadeti de böyledir. Anne, baba ve yetişkinler kendileri uygulayacaklar, çocuklara öğretecekler ve çocuğun uygulaması için çocuğa rehberlik edeceklerdir. Burada, yetişkinlerin bir ibadeti uygulaması en etkili olan aşamadır. 

Anne, baba ve yetişkinlerin çocukluk çağında ibadetler ile ilgili verdikleri eğitimin amacı, çocuklara ibadetleri tanıtmak ve onları ibadetlere alıştırmak olmalıdır. Oruç eğitimi verilirken hem sevgi dilini kullanmak gerekir hem de en güzel davranışlarla örnek olmak gerekir. Oruç ayı, manevi eğitim için güzel bir fırsattır. Evlerimizde daha fazla zaman geçirdiğimiz bu günlerde çocuklarımıza oruç ibadetini en güzel şekilde kavratmalıyız. 

Öncelikle, orucun dinimizin bir emri olduğu anlatılmalıdır. Burada kullanılacak dil ve verilecek örnekler çocuğun yaşına uygun olmalıdır. Somut düşünme döneminde olan çocuklarımıza, onların anlamakta zorlanacağı soyut konulardan bahsetmek, zorla oruç tutturmak veya oruç tutmayan çocuğun günah işleyeceği mesajlarını vermek, onun psikolojisini olumsuz etkilediği gibi ibadetlere karşı olumsuz bakışa sahip olmasına da sebep olabilir. Oruç için vereceğimiz eğitimin amacı, çocuğa suçluluk duygusu yüklemek için değil, orucun ve bu ayın manevi anlamını kavratmak olmalıdır.

Bazen aile büyükleri çocuğa yaşının kaldıramayacağı sorumluluklar yükleyebiliyor. Çocuklar bu durumda kendisini suçlu hissedebiliyor. Farz olmayan bir ibadet için verilecek eğitim, çocukların bu ibadeti öğrenmesi ve ibadeti yapması gerektiğini kavraması için olmalıdır.

Oruç ibadetiyle henüz mükellef olmayan çocuklarımıza orucu sevgi diliyle anlattıktan sonra, Ramazan ayının getirdiği manevi havanın da etkisiyle, çocuklar oruç tutmak isteyecektir. Büyüklerini model alarak oruç tutmak isteyen çocuk, bu konuda desteklenmelidir. Önemli olan nokta, yaşı küçükse tüm gün oruç tutmasını istememektir. Dikkat edilecek diğer nokta ise “sen küçüksün, oruç tutamazsın” diyerek hevesini kırmamaktır. Çocuk, gün içinde istediği saate kadar oruç tutup sonra yemeğini yiyebilmelidir. Eğer çocuk, tüm gün oruç tutması gerektiğini düşünürse, bunu başaramadığı için kendini yetersiz hissedecektir. Ayrıca orucunu bozarsa da kendini büyük bir günah işlemiş olarak görebilecektir. Bu şekilde birkaç saat bile olsa oruç tutması, onu çok mutlu edecek ve gururlandıracaktır. Amacımız, çocuğun ibadet etmesini sağlamak değil, çocuğu oruç tutmaya alıştırmaktır. 

Çocukların eğitim ve öğretiminde “kolaydan zora doğru azar azar” verme kuralı uygulanır. İbadetleri öğretmek ve ibadetlerle ilgili eğitimlerde de bu kural uygulanmalıdır. Oruç ile ilgili alıştırmaları da bu çerçevede görmek gerekir.

Unutulmaması gereken, ibadetler konusunda anne ve babalar ile yetişkinler çocuklara örnektir. Bu ibadetinizi yerine getirirken sevgi doluysanız, çocuğunuz da bu ibadeti daha çok içselleştirecektir.

Selam ve saygılarımla…

Yazarın Diğer Yazıları