Eşref Bolukçu

Çocuklara Doğru Sözlü Olmayı Öğretmek

Eşref Bolukçu

Ebeveynler, çocuklarında var olan davranışların sebeplerini düşünürken öncelikle kendilerini sorgulamak ve değerlendirmek zorundadır. Doğru sözlü olmayan bir çocuğun bu durumunun temel sebebi yüksek ihtimalle anne ve babadır.

Beş yaş civarından önce çocukların yalana başvurması bilinçli bir durum değildir. Bu yaşlarda çocuklar gerçek ile doğruyu ayırt etmedikleri ve soyut kavramları algılayamadıkları bir zihinsel yapıya sahiptirler. Dolayısıyla kendi iç dünyalarında ve hayallerinde düşündükleri şeyleri ifade edebilirler. Bazı anne ve babalar bu durumu yalan olarak düşünebilmektedir.

Yedi yaş civarında bilinçli olarak yalan söyleme davranışı görülebilir. Anne ve babalar çocuklarında yalan gördüklerinde paniklememelidir. Çocuğun neden yalana başvurduğunun sebepleri araştırılmalıdır. Böyle bir durumda ilk yapılması gereken şey, anne ve babaların çocuklarının bu yalanlarına ne gibi katkıları olduğunu düşünmeleridir. 

Çocuklar neden yalana başvurur?

Model alma ile yalana başvurma. Çocuklar, anne, baba ve yetişkinleri örnek alarak öğrenirler. Onların, basit konularda küçük de olsa, zaman zaman yalan söylediğini gören çocuklar, yalanın faydalı bir şey olduğunu düşünür. 

Çocuğun kendini korumaya çalışması. Bazen yalan, cezaya ve tepkilere karşı kendini savunma mekanizması olarak başvurulan bir savunma aracıdır. Eğer çocuk, hata yaptığında sık sık tepki alıyorsa yalana başvurabiliyor. 

Psikolojik olarak ihtiyaç duyma. Ev ortamında, okulda, sosyal ortamda ya da arkadaşları arasında ilgi görmeyen, sevilmediğini düşünen çocuklar yalana başvurabiliyor. Yalan ile olumlu sonuçlar aldığını gören çocuk, zamanla yalanı alışkanlık haline getirebilir. Hasta olmadığı halde ilgi görmek için hasta rolü oynama gibi. Kendini olduğundan farklı göstermek çocuğa geçici olarak rahatlama ve motivasyon sağlar. Ancak zamanla bu durum alışkanlık haline gelebilir. 

Hayal gücü yalanları. Çocukların hayal dünyaları gelişmiştir. Okul öncesi dönemde gerçeği değerlendirme yetisi henüz yeterince gelişmemiş olduğu için, kurdukları hayalleri zaman zaman çok gerçekçi olarak anlatırlar. Çocuklarda hayali uydurmaların esas amacı, kandırmak veya aldatmak değildir. Hayal yalanları, çocuk büyüdükçe kaybolur.

Bu konuda anne ve babalara ne gibi görevler düşmektedir?

Anne ve babalar çocuklar için model olduğuna göre her zaman doğru sözlü olmak zorundadır. Çocuk yalan söylüyorsa, anne ve babalar çocuğa olan yaklaşımını gözden geçirmelidir. Çocuk her zaman sakince dinlenmelidir. Çocuğun hataları karşısında ona tepki göstermemelidir. Tepki gösterilen, kızılan çocuk daha çok yalana başvuracaktır. 

Anne ve babalar çocuklarına polis sorgusu gibi sorular sormamalıdır. Çocuk her zaman sakin ve sıcak bir ses tonu ile dinlenmelidir. Yalan söyleyen çocuğa tepki gösterme yoluna gidilmemeli; doğru olması gerekenler sakin şekilde anlatılmalıdır.

Anne ve babalar, çocuklarını taktir etmeyi bilmelidir. Eleştiri, çocukta özgüven sorunlarına sebep olur. Özgüven sorunu yaşayan çocukların yalana başvurması bazen çocuk tarafından kaçınılmaz olmaktadır.

Anne ve babalar, çocuklarını asla yalanlarına ortak etmemelidir. Mesela en bilinen ve mizahi yönü de olan yalan, “Babam diyor ki biz evde değiliz.” 

Sürekli kızılan, eleştirilen, baskı altında yetiştirilen çocuklar sık sık yalana başvurabiliyor. Bu durum bir alışkanlık haline gelir; çocuk sosyal ortamda, arkadaşları arasında ve okulda da yalan söylemeye devam eder.

Yazarın Diğer Yazıları