İyiyi çoğaltmak
Enes Tarım
Ömer (ra) bir gün mescide girer ve boynu bükük vaziyette huşu ile namaz kılan bir genç görür. Kırbacıyla genci dürtükleyerek: “Halini ve görünüşünü düzelt! Takva insanın kalbindedir…” der.
Geceleri sabaha kadar mescitte ibadet eden biri, sabah olunca yanı başında ağlayan bir çocuğa bağırıyor ya da tokat vuruyorsa bu iyilik değildir.
Asıl iyilik, geceleri sabaha kadar ibadetle geçirmek değil; insanların sıkıntılarını gidermek, iyilikle muamele etmek, infak etmek, sılayı rahim etmek, akrabayı gözetmektir...
***
İyilik sırf Allah rızası için, serveti ve malının üzerinde acizlerin payının olduğunu düşünerek sadaka vermek, infak etmektir...
O yüzden zekât vermek iyilik değildir.
Zekât bir borcun ifası ve varlıklı kişinin malının borcudur..
Çünkü zaruridir.
Verilmediğinde kişi Allah’a hesap vericidir...
Esas iyilik ahlak güzelliğidir…
Peygamberimiz sav: ”Güzel ahlak bütün hayırları topladı.” diyor.
Kişinin namazı, orucu, haccı, zekâtı iyilik değildir.
Tüm bunlar akılı baliğ olan her ferdin Allah’a olan zaruri borcudur.
***
Hz. Ayşe yolda sağa sola yalpalayarak yürüyen gençler görür.
“Bunlar neden böyle yürüyor?” diye sorar.
“Onlar gece sabaha kadar namaz kılıyorlar, gündüzü de oruçlu geçiriyorlar, onun için böyle sarhoş gibi geziniyorlar” derler.
Ayşe: “Ah Ömer ah! Yürüyünce yerleri inletir, vurunca devirirdi ve ondan takvalısı da yoktu” der.
İnsanlar sizi görünce Allah ı hatırlasınlar ama bu sadece dış görünüşte olmasın, iyilikle ve güzel ahlakla olsun…
İyilik insanlar yardım ettiğimi görsün, ne kadar hayırsever olduğumu anlasın demek te değildir.
Ya da etrafındaki insanlarca “ne kadar hayırsever biri” denmek için dağıtmak, sarf etmek te değildir.
İyilik bir elin verdiğini diğerinin görmemesidir.
Akrabaya, yoksula, ihtiyaç sahibine, yolda kalmışa, Allah yolunda mücadele edene gizlice vermek, sadece Allah’ın şahitlik etmesini istemektir...
Yardımıyla gösteriş yapmamak, başa kakmamak, karşılıksız vermektir…
Karşılığını sadece ve sadece ahirette almak üzere vermektir…
***
Rabbimiz Kitabında iyiliği bizlere şöyle tarif ediyor:
“Yüzlerinizi doğu ya da batı tarafına çevirmeniz iyilik demek değildir. Asıl iyilik Allah'a, Ahiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere inanan; akrabalara, yetimlere, yoksullara, yarı yolda kalanlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunanlara mallarını sevmelerine rağmen yardım edenlerin; namazı kılanların, zekâtı verenlerin, antlaşma yaptıklarında yapmış oldukları antlaşmaları yerine getirenlerin; zorda, darda ve savaş zamanında sabredenlerin tutumudur. İşte doğrular onlardır, takva sahipleri de onlardır…” (Bakara 177)
Selam ve dua ile…
