Doç Dr. Murat SEZİK

Dersler

Doç Dr. Murat SEZİK

İçinde bulunduğumuz ay Şubat. Her şubat ayı bana ve benim yaşımda olan çok sayıda insana 28 Şubat post modern darbe sürecini ve Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı hatırlatmakta. Bu nedenle bu yazımı Necmettin Erbakan’ın “Ne yaptıysam Allah Rızası için yaptım” alt başlığı ile yayınlanan Davam kitabından yaptığım bazı tespitleri okuyucularla paylaşmaya karar verdim ( Bu arada daha önce vermiş olduğum Medya siyaset ilişkisi üzerine yazı sözünü de unutmuş değilim…).

Kendisi bir Hıristiyan olan Jhon Davenport’un bir anısına yer veren Necmettin Erbakan, şöyle aktarıyor. “Hz. Peygamber, Mekke’yi fethettiğinde kendisine en büyük zulümleri yapmış olan insanlara karşı intikam hırsı ile yaklaşmamış herkesi hatta Uhud savaşında öz amcası Hz. Hamza’yı şehit edip ciğerini çiğneyen insanı bile affetti.”  İşte bütün bunları öğrendiğim zaman titredim diyen Devenport devamında, “ Peki bütün bunlardan sonra ne yapacak diye beklerken bir de gördüm ki Medine’ye döndü. Yine arpa ekmeği yiyerek, hasırın üzerinde yaşamaya başladı. Bunların hepsini normal insanlar yapar fakat böylesine muhteşem bir zaferden sonra sade hayatına dönmek ancak büyük bir peygamberin ahlakı olabilir. Dedim ve koşarak secdeye kapandım Müslüman oldum.”  Müslümanlar için şüphesiz en güzel örnek en güzel ölçü, Peygamberin hayatı. Oysa günümüzde insanımıza dört odalı evler, beş odalı evler hatta saraylar yetmiyor. 

Günümüzdeki olaylar karşısında sesiz kalmayı, sadece seyirci olmayı doğru bir tavır olarak gören, zulme ve haksızlığa karşı harekete geçmeyi ise ahmaklık olarak gören Müslümanlar için bir başka alıntı yapalım.

“Farz ediniz ki Hz Peygamber’in Bedir savaşını yaptığı gün o civarda develerini güden bir çobansınız. Ebu cehil taraftarları ile Peygamber taraftarları savaşa tutuşmak üzere, şöyle yüksek tepelere çıkayım da savaşı seyredeyim denilirse inkârcılar zümresinden olunur. Ya rabbi bunlardan hangisi haklı ise ona yardım et diye dua edilse gene inkârcılardan olunur. Çünkü insan bu dünyaya sadece kim haklı kim haksız bilmek için gelmemiştir. Ya rabbi Hz Muhammed’e yardım et onu muzaffer kıl diye dua edilirse bu sefer de günahkar, fasık olunur. Çünkü zaman sadece dua etme zamanı değil eyleme geçme zamanıdır.” Evet, gerçek  bir Müslüman’ın yapması gereken şey eyleme geçmektir. Günümüz Müslümanlarının en büyük sorunu eylemsizlikleri ve bu eylemsizliklerine mazeret arama çabalarıdır. 

Son olarak da Erbakan hocanın 9- i 1- s formülünü paylaşacağım. 9i ve 1s kuralına uymanın insanımızın özellikleri ile birlikte düşündüğümüzde çok da kolay olmadığını ifade ederek aktarayım. 

Bunlar; İnanç sahibi olmak- Güçlü bir imana sahip olmak

İhlas sahibi olmak- Mevki, makam, güç, şan, şöhret peşinde koşmamak

İttika sahibi olmak- Allah’tan başkasından korkmamak.

İttifak içinde olmak- Birlikte olduğumuz arkadaşlarla ihtilafa düşmemeliyiz, çekişmemeliyiz.

İyi ahlak sahibi olmak- Gıybet dedikodu, haset, kibir, kin, iftira gibi hasletlerden uzak durmalıyız.

İhsan sahibi olmak- verilen görevi en güzel şekilde yapmalıyız.

İstişare etmek-  Benim dediğim tek doğrudur demeden arkadaşlarımızın görüşlerini almalıyız.

İtaat etmek- alınan kararları yerine getirmeliyiz.

İstikamet sahibi olmak-  İslam’ın emir ve yasaklarına karşı hassasiyet sahibi olmalıyız.

Sadakat- Zoru görünce kaçmamak, cazip makam ve menfaatlere kanmamak.

Yazarın Diğer Yazıları