Ali Yiğit

Selahattin Gürkan Nasıl Başardı

Ali Yiğit

Tarihi Kültürel Mirasların  korunması ve yaşatılması denildiğinde ilk akla gelen isim Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Selahattin Gürkan desek yanılmış olmayız..

Tarihi Kültürel Mirasların korunması ile ilgili aldığı  ödüllerden bahsetmeyeceğim..

Battalgazi Belediye Başkanlığı döneminden günümüze kadar geçmiş olan zaman diliminde öncülüğünü yapmış olduğu Tarihi Kültürel Mirasların korunması ve yaşatılması noktasında yapılan restorasyon çalışmalarından  bahsedeceğim..

Maziyi atiye taşımayı ilke edinerek çıkmış olduğu yolda,  aslına uygun olarak restorasyonu tamamlanan, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, Ulu Cami, Kale Surları, Sanat Sokağı, Poyraz Konağı, Tahtalı Hamamı, Şahabiyye-i Kübra Medresesi, Namazgah, Kanlı Kümbet, Usta Şagirt Kümbeti, Sıddı Zeynep Kümbeti ve şehrimizin tanıtımına büyük katkı sunan Arslantepe Höyüğü'nün Dünya Kalıcı Miras Listesinde yer alması..

Sayılanların tamamı hayata geçirilmiş işlevsel halde olup  on binlerce ziyaretçisi bulunan Tarihi ve Kültürel Miraslardır..

Tarihi Kültürel Miraslardaki restorasyonun ana gayesi aslına uygun olarak korunması ve yaşatılmasıdır.

Kültür varlığının korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar, bir tarihi belge olarak da korumaktır. Bu nedenle yapılacak müdahalelerde, yapının bir yada birden fazla dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamının belgeleri olduğu unutulmamalıdır. ( L. İSKENDEROĞLU)

Soru şu:  Bu kadar Tarihi ve Kültürel Mirasın restorasyonunda hiç aksaklık olmadan,  bir taşın dahi  yerinin değiştirilmeden aslına uygun   restorasyonunun tamamlanmasını Selahattin Gürkan  nasıl başardı.. 

Sayıca bir tane  tarihi kültürel mirasın korunmasından bahsetmiyorum. Onlarca kültürel mirasın restorasyonu ve korunmasından bahsediyoruz..

Tarihten almış olduğu sorumluluğu yerine getirmek, geçmişi geleceğe taşıma arzu ve gayreti, istişare, hüsn-ü muaşeret, ilgili kurumlarla iletişim ve bilgi paylaşımı diyebiliriz..

Sadece Tarihi Silahtar Mustafa Paşa Kervansaray'ı ve 800 yıllık geçmişi bulunan Ulu Camii'nin restorasyonu   başlı başına büyük bir emek ve gayret ister..

Bütün bunları  aslına uygun bir şekilde hiç bir eleştiriye meydan vermeden günümüze taşınmasındaki önemli  bir başarıdan söz ediyoruz..

Diğer taraftan ise  istişare ve muaşeret yapılmadan ilgili kurum ve kuruluşlarla  bir araya gelinmeden ben yaptım mantığı ile hareket edilerek,  milletin gözünün içine baka baka restorasyonu devam eden Yeni Camii'nin  görüntüsünü engelleyecek şekilde değişikliler yapmanın adı ben yaptım oldu mantığıdır..

Malum bilindiği üzere  şehrimizde restorasyonu devam eden  Hacı Yusuf Taş  (Yeni veya teze camii)’miz var.

Burada bir bilgi aktarmak isterim  Hacı Yusuf Taş camii   Aksoğanoğulları tarafından yaptırılmıştır..

Taştan yapıldığı  için Hacı Yusuf Taş camii denmiştir..^Yani yaptıran kişinin soyadı Taş değildir..

Yaklaşık 2,5 yıldır devam eden restorasyon çalışmalarının sonuna gelindiğinde sessiz sedasız  teze camii'nin avlu kısmında ve girişteki çeşmelerin kapatıldığı görülür.. Avlu içindeki şadırvan kaldırılır, ve avlu ön kısmında camii'nin görüntüsünü engelleyecek şekilde ucubeler yerleştirilir..

Kültür Yaşam Dernek Başkanı Sayın Atilla Kantarcı ve Malatya Mimarlar Oda Başkanı Sayın Yunus Emre Fidanel konuyu bir basın açıklamasıyla dile getirdiler..

Bunun üzerine gerekli görüşmeler sağlanır ancak  aslına döndürülmesi konusunda herhangi bir açıklama gelmedi..

Şu soru akla gelebilir..

Neden şimdiye kadar tepki gösterilmedi..

Tepki gecikti; çünkü  değişiklikler  plana sonradan eklendi..

Anıtlar kurulundan  sonradan alınan karar doğrultusunda değişiklik yapılır..

Değişiklik için yerinde bir tespit ve istişare yapılır mı? hayır..

Bir karar gelmiş imzala gitsin..

Güzel bir atasözümüz  var yeri geldiği için kullanmak isterim..

''El elin yitiğini türkü söyleyerek arar''

Cami de yapılacak değişiklikler  önceden projede olan bir durum değil..

Mesela belediyeler bir yatırım yaptığında genelde  3 boyutlu görselini sunar ve ne yapılacağı gözle görülür..

Ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün  restorasyon çalışmalarında  böyle bir uygulaması yok..

Genelde aslına uygun çalışmalar olduğundan kimsenin de kalbine şüphe düşmez..

Malatyalı ne bilsin şehrin hafızasına ihanet edileceğini,  şehrin hafızası olan bir camii'nin restorasyon çalışmasında değişiklik yapılacağını ve bunun gizli tutulacağını..

Yapılan değişikler geç  fark edildiği için tepkiler gecikir..

Mesela ilk keşif bedeli 9 Milyon 250 bin Türk Lirası iken bu rakamın 20 milyona yaklaştığı iddia ediliyor.. 

İlk keşif bedeli ile sonraki bedel arasındaki farktan da anlaşılacağı gibi eklentiler sonradan projeye dahil edilmiş..

Konu burada kapanır mı?

Malatya STK'ları olarak konu takip edilmekte..

07 Mayıs Cumartesi günü  Malatya Kent Konseyinde bir toplantı gerçekleştirildi..

Konuyla ilgili bir yol haritası belirlendi..

Önümüzdeki hafta boyunca istişare ve ziyaretler gerçekleştirilecek..

Sonuç alınmadığı taktirde nihai olarak mahkeme yoluyla çalışmanın  durdurulması  için mahkemeye başvuru yapılacak..

Ve böylece tarihe de bir not düşülecek..

Mevlam neylerse güzel eyler..

Yazarın Diğer Yazıları