Ali Yiğit

Akıllı evler..

Ali Yiğit

Yakın bir dostum kiralık bir ev sordu..
Eş dostlara haber saldık bu arada bayağı kiralık ev varmış birçok yerden mesaj geldi bizde dostumuza ilettik.
Dostum benden önce ilanda kiralık olan bir eve bakmış.
Kirasını sormuş 25 bin TL demiş.
Ne özelliği var ki 25 bin TL deyince bu ev akıllı demiş.
Evin akıllısı nasıl oluyor deyince..
Kapıyı açtığınızda size hoş geldiniz deyip hal hatır ediyor içerisinde akıllı fırın varmış, perdeler komutla açılıyor kapanıyor, siz eve gelmeden ısı ayarlaması yapıyormuş vs. vs..
Nereden nereye..
İçerisinde huzur yoksa evin akıllı olsa ne yazar..
Teknoloji bir taraftan hayatı kolaylaştırırken diğer taraftan insanı yalnızlaştırıyor siz farkına varmadan.
Kalabalıklar arasında bireyselleşen bir hayat tarzının kanıksandığından bi haber olamayız.
Bizim geleneğimizde eve gelindiğinde hanım veya evlat açar kapıyı.
Selamünaleyküm diye eve girilir aleykümselam cevabıyla devam edilir.
Hoş geldin bey veya hoş geldin baba denir.
Günün nasıl geçti diye hal hatır edilir.
Eşyaya aklı yükleyince aklından olan nesillere dönüştük.
Evler mahalleyi mahalle ise şehri oluşturur..
Mahallenin ipini çektik.
İçerisinde akıllı evlerin oluşturduğu  ''Modern Kent'' kalabalıklardan oluşan insanların sürgün yeri haline geldi..
Şehir bir şemsiyedir.. İçerisinde çeşitliliği barındırır, korur, kollar..
Şehir, bütün varlıkların, bütün hakikatlerin, bütün farklılıkların ve çeşitliklerin yaşanabildiği, tecrübe edilebildiği sürekli varoluş ve diriliş mekânıdır.
Şehre betonu davet etmekle, mahalleleri yok etmekle işe başladık..
Mahalle esnafının kalmadığı, mahallelerin siteye dönüştüğü, AVM'lerin revaçta olduğu, kullan at kültürünün yaygınlaştığı, komşuluk ilişkilerinin sıfırlandığı, yükselen devasa binalar arasında kaybolan camilerin, mahalle mezarlıklarının şehir dışına taşındığı, kötülüklere otonom görevi gören mahallenin yok olduğu,  çocukların kreşe, ninelerin dedelerin  huzur evinde mecburi iskana tabi tutulduğu, bireyselleşmenin hayat bulduğu kentlerde hangi değer üretilecek..
Oysa Mahalle değer üretmenin ana pınarıdır.. Biz o pınarı kuruttuk..
Mahalle de evler akıllı olmazdı birbirine sahip çıkan bizi biz yapan dep
Mahallesiz şehir düşünülemez.. Medeniyet şehirde  hayat olur.. Ama mahallede  hayat bulur.. Mahallede hayat bulan medeniyet şehri yaşanır kılar.
Oysa bir şehrin kalbi sokaklarında, caddelerinde ve nihayet mahallelerinde atar. Sokaklar şehrin ruhudur.
Sokaklarda fakirin, yoksulun, durumu hallice olanın paylaştığı; sevincin, hüznün bir baştan ötekine duyurulduğu; akrabalığın, büyük-küçük ilişkisinin, terbiye ve gözetim kadar sahiplenmişliğin yaşandığı; her tür halden korunan mekanın adı; mahalledir. Mahallesi olmayan ne bir şehir, ne bir köy düşünülebilir mi?
Mahalle kültürü, kılcal damarları olan sokaklardan beslenir, oradan soluklanır. Mahalleye ait olanın sorumluluğundan kaçınmak kişinin kendisine, çevresine ihaneti gibi algılanır. Bir kültürün, hayat tarzının, değer yargılarının pratik tezahürleri; en ince yöntemlerle mahallenin hareketliliği içinde üretilir, aktarılır. Bir yönüyle muhafaza eder; bir yönüyle durağanlıktan hareketliliğe, sürekliliğe vurgu yapar mahalle hayatı. Dayanışmayı, paylaşmayı, birilerine, yani insanlığa, insana güvenme duygusunu diri tutar.
Sitelerin birey ve bireyselciliği yerine özgüveni dirilterek şahsiyet olma imkanı verir mahalle. Mahallenin her geçen gün kaybolması; insan ilişkilerimizin yozlaşması, bireyin, bireycileşerek bencilleşmesi, sevincin, hüznün tek başına yaşanması, insanın olanca kalabalıklar içinde tek ve tenha kalması sonucunu doğurur. Her tür destekten mahrum, mesnetsiz ruhlara dönüşen insanlığımız...
Komşunun ve komşuluğun olmadığı, ortak sevincin ve tasanın paylaşılmadığı, her bir evin kendi başına bir birim olduğu, bireyselleşmenin bencilleşmeye evrildiği bir zaman dilimi içerisinde ''Kent'' yaşamının içselleştirildiği bir dönemde değer üretecek şehirleri tekrar inşa etmek  tahminlerin biraz uzağında sanırım..
Değer üretecek şehirler inşa etmenin yolu '' İnsanı inşa edecek şehirlerden geçer''

Yazarın Diğer Yazıları