Ali Yiğit

Gazze için bireysel ne yapabiliriz..

Ali Yiğit

Yaklaşık 45 gündür terör devleti İsrail bebek, çocuk, yaşlı, kadın erkek demeden Gazze üzerine bomba yağdırıyor.

Prematüre bebekleri dahi öldürmekten çekinmiyor.

Tarih tekerrür eder misali..

Firavun da bebekleri öldürmüştü ama korkunun ecele faydası olmamış Hz Musa Firavun’un sarayında büyümüştü.

Terör devleti Filistin'i tarihten silmeye kalkıştı ama bütün dünya FİLİSTİN oldu.

Dünya halkları her ülkede milyonlara varan gösteriler ve yürüyüşler yaparak terör devletinin yaptığı barbarlığı gündemine taşıyor.

Yönetenler farklı düşünseler de halkın vicdanı Filistin'den yana.

Dünya'nın dört bir yanında yapılan gösteri yürüyüş ve protestolar İsrail'i durduramadı diyebilirsiniz.

Hala bebekler ölüyor diyebilirsiniz. İsrail bu yaptığı zulümle kıyamete kadar insanlığın düşmanlığını kazanmıştır. Ve bundan sonra İsrail gün yüzü göremeyecek.

Allah mühlet verir.

Yapılan zulüm kimsenin yanına kalmaz. 

Devletlerin yapacağını bizler bireysel olarak yapamayız.

Eminim İsrail'e karşı savaşacak yüzbinlerce gönüllü cihad edecek insan sayısı vardır.

Şu anda öyle bir imkanımız bulunmuyor.

Yürüyüşle, protesto ile bir şey yapamayız demek Filistin davasını gündemden düşürmek demektir.

Kurşun atamıyorsak kurşun desteği verenleri ekonomik olarak krize sokabiliriz.

Hani karınca misali en azından zalimin karşısında mazlumun yanında olduğumuzu gösterebiliriz.

Kudurmuş terör devleti İsrail arz- mevdud davasından vazgeçmedi.

İsrail Filistin topraklarına yerleştiği günden beri işgale ve öldürmeye başladı.

Her saldırı sonrası boykotlar gündeme geldi. Ancak bu boykotlar süreli olmayınca İsrail öldürmeye devam etti.

Neredeyse İsrail ile normalleşme süreci başlayacaktı.

Kundaktaki bebekleri gözünü kırpmadan öldürmeyi alışkanlık haline getiren bir terör devleti ile normalleşmek Filistin halkına değil insanlığa ihanettir.

Kabul..

Devletlerin yapması gerekenleri şahıs olarak yapamıyoruz.

Fakat yapabileceğimiz bir şeyler yok mu? Elbette var. Pek çoğunu zaten bilsek de bugüne kadar uygulamayı başaramadığımız eylemleri bugünden sonra gerçekleştirmek üzere, damla damla kollektifleşecek bireysel emeklerimizi seferber etmenin vakti geldi de geçiyor. Sonuç almaktan değilse de sonuç için çalışmaktan mesul iken, safımızı belirtmek üzere yapacağımız her şey, kârlı bir ahiret yatırımı olmanın yanında, yaradılış amacımıza uygun davranmanın benzersiz tatmin duygusu ile bizleri henüz bu fani dünyada bile ödüllendirecektir.

Yeni şafak gazetesi yazarlarından Dr. Ahmet Yıldırım'ın şu tespitine katılmamak mümkün mü?

Bugüne dek, başımıza gelen her felakette hatırladığımız boykot silahını gündem soğuduğunda maalesef bir kenara bıraktık. İsrail’in 40 gündür düzenlediği saldırıların maliyeti 8 milyar doları bulmuşken, kârlarıyla soykırımcıların ekonomik ihtiyaçlarını karşılamaya koşan firmaları kendi alın terimizin karşılığıyla kuruş kuruş desteklemeye devam ediyoruz. Bizimle yeterince ilgilenmeyen bir esnaftan bile alışverişi keserken, çocuklarımızın parçalanmasına alkış tutup finansör olan firmaları beslemekten geri durmuyoruz. Şirketlerin bu aleni pervasızlığını dengelemenin en önemli yolu işte bu akışı kırmaktan geçiyor.

Evet, bireysel olarak yapacaklarımız var.

Filistin davasını gündemde tutmak, protesto ve yürüyüşlere devam etmek ve en önemlisi İsrail menşeli ürünleri sadece boykot etmekle kalmayıp terör devletine destek veren ticari kuruluşların ürünlerini satanları da o alışveriş yerlerine gitmeyerek boykot etmeliyiz.

Yorumlar 1
Necdet Keskin 20 Kasım 2023 08:55

Güzel bir düşünce yazısı

Yazarın Diğer Yazıları