Ali Yiğit

Gazze'de olmak

Ali Yiğit

Gazze'de çocuk olmak
Gazze'de baba olmak
Gazze'de anne olmak 
Gazze'de doktor olmak
Gazze'de basın olmak
Gazze'de yaşlı olmak
Gazze'de genç olmak
Gazze'de hangi durumda olursanız olun acının sürgünün, ölümün kıyısındasınız.
Gazze'de bebek olmak 2 saat sonra kesilecek olan elektriğe bağlı hayatınız var demektir.
Gazze'de çocukların okula başlama yaşları yoktur. Onlar okuma hayallerini üzerlerine atılan bombalardan sağ kaldıklarında gerçekleştireceklerdir.
Gazze'de çocuk olmak enkaz altında kalan annesinin bedenine ulaşmak için o minik elleriyle kazmak demektir.
Gazze'de çocuk olmak minicik bedenlerin enkazlar altında kalması demektir.
Gazze' de çocuk olmak yetimliğin ve kimsesizliğin nişanesi olmaktır.
Gazze'deki çocuklara büyüyünce ne olacaksınız sorusu sorulmaz sorulsa da alınan cevap, biz FİLİSTİNLİ çocuklar büyümeyiz çünkü her an ölümle birlikteyiz.
Gazze'de anne olmak bir evladını şehit vermek diğerini Mescid-i Aksa'nın korumasına adamaktır.
Gazze'de anne olmak acı dolu bir hayat üzerlerine yağdırılan bombalar demektir.
Gazze'de doktor olmak, imkansızlığın haykırışı demektir.
Gazze'de doktor olmak gece gündüz uykusuz bir şekilde yaralılara müdahale etmektir.
Gazze'de doktor olmak sedye üzerinde yaralı olarak getirilen evladını görmektir.
Gazze'de doktor olmak bir adım ötede morgda anne, baba, evlat veya bir yakınının cenazesine veda edip tekrar yaralılara müdahale etmektir.
Gazze'de doktor olmak binlerce acı dolu hayatlara şahitlik etmektir.
Gazze'de doktor olmak kendi acısını paylaşmayı unutmaktır.
Gazze'de basın olmak kendi evinin bombalarla yıkıldığını, enkaz altında ailesinin ölümüne şahitlik etmektir.
Gazze'de genç olmak Mescid-i Aksa'nın özgürlüğüne adanmış bir hayat demektir.
Gazze'de arş-ı alaya yükselen çığlıklar suskun olan ümmetedir.
Gazze'deki haykırışlar bir türlü bir araya gelemeyen İslam ülkelerinedir.
Zalimler zulümlerinde bir araya gelmeyi başarıyorlar.
Kahrolası bebek katillerini nasılda savunuyorlar.
Onlar zalimin yanında durmayı açık açık haykırırken fiili olarak destek verirken.
İslam ülkelerinin bir araya gelememeleri zalimleri cesaretlendiriyor.
57 İslam ülkesi 17.5 milyonluk bir orduya sahip ama zalim zalimliğinde sınır tanımıyor.
Size ne oluyor ki; Allah yolunda ve ''Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir koruyucu sahip gönder, bize katından bir yardım eden yoll'' diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmış ezilenler adına savaşmıyorsunuz? ( Nisa Suresi)
Filistin’de, Gazze'de çocuklar öldürülüyor, bebekler katlediliyor, evlerinden yurtlarından ediliyorlar bize katından yardım eden birini yolla haykırışlarını ne zaman duyacağız.
Fiili duanın vakti hala gelmedi mi?
İslam ülkelerinin orduları neyi bekliyorsunuz.
İman ve cihadı hayatlarına şiar edinen mazlumların yardımına ne zaman koşacaksınız.

Yazarın Diğer Yazıları