Deprem bölgesi belediye başkanları
Ali Yiğit
06 Şubat Kahraman Maraş merkezli meydana gelen depremde 11 ilimiz etkilendi.
Etkilenen iller arasında en çok hasar alan illerden biriyiz.
Malum yerel seçimin eli kulağında belediye başkan adaylıkları bir kaç güne belli olacak.
Bugünlerde iddialar arasında konuşulan konunun başında ise ''Deprem Bölgesi Şehirlerde Belediye Başkanlarının değişeceği''
Başkanların yıprandığı ve şehrin hızlı bir şekilde ayağa kaldırılması hesaplanıyormuş.
Şehrin hızlı bir şekilde ayağa kaldırılması için yeni bir isim arayışının olması şehri ayağa kaldırmaktan ziyade daha da işi zorlaştıracaktır.
Neden derseniz?
Bir defa bu iddia kendi içinde çelişkilidir.
Asrın felaketini yaşamış, şehir merkezinin tamamen yok olduğu sıfırdan yeni bir şehrin kurulması söz konusudur.
Yeni gelen bir ismin daha doğrusu şehri tanımayan sadece nüfus cüzdanında Malatya olan sıla-ı rahimden sıla-ı rahime Malatya'ya uğrayan bir ismin şehre katkısı ne kadar olur ki?
Şehri tanıması, hayırlı olsun ziyaretleri, ekip kurma, STK'larla, daire başkanları ile tanışma nereden bakarsanız bakın azami bir yılı alacaktır.
Deprem sonrası enkaza dönen bir şehrin bir gün dahi boşa harcayacağı bir zaman yoktur.
Şehrin en ücra köşesini bilen, sorunlara vakıf, ekibini kurmuş işleyen bir düzenin yenilenmesi en büyük zaman kaybı demektir.
Evet asrın felaketini yaşamış olan gerek belediye başkanları gerekse muhtarları çok sıkıntılar çektiler.
Yaşanan bu sıkıntılara çözüm üreterek vatandaşın günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için gece gündüz emek sarfettiler.
Aynı zamanda depremzede olarak vatandaşla birlikte aynı sıkıntıyı yaşadılar.
Asrın felaketini yaşayan bir şehrin bütün sorunları ve aksaklıkları sadece belediyeler üzerinden değerlendirme anlayışı ile hareket ederek, bir tarafa yükü yıkmak haksızlık olur.
AFAD’ın depremzedelere yaşatmış olduğu sorunlar, şehirde meydana gelen enerji aksaklığı, yükselen kira fiatları, fırsatçılık yaparak haksız kazanç sağlayanlar, konteynır iş yeri dağılımı, orta hasar bilmecesi, yerinde dönüşüm muamması olmadı mı oldu ve hala devam ediyor.
Şimdi bütün bu sorunları mevcut belediye başkanlarına yıkarak bunlar yıprandı demek haksızlık olacaktır.
Elbette değişim kaçınılmaz ise değişim olacaktır.
Ancak bu şehrin acilen ayağa kaldırılması için mücadele veriliyorsa dışarıdan bir ismin getirilerek şehr-i emin olarak vatandaşa teklif edilmesi bu tutum şehrin kaybınadır.
''Bugüne Çözüm Üretirken Şehri Geleceğe Hazırlamak''
Hep şunu söyleriz, şehrin canlanması için en önemli etken ekonomik olarak şehrin ayağa kaldırılmasıdır.
Şehrin ekonomik olarak ayağa kaldırılması ise depremde yerle bir olan şehir esnafına çözüm üretmektir.
Malatya Büyükşehir Belediyesi önceliği şehrin esnafına vermiş onlar için geçici yerler temin ederek ticaretin akışını sağlamıştır.
Cumhuriyet Meydanının otopark kısmı '' Kuyumcular Çarşısı'' üstünde ise konteynır dükkanlar.
Millet bahçesine kurulan ''Tekstil atölyesi'' yüzlerce kişi istihdam edilmekte ve üretim devam ediyor.
Maliye binasının yanında bulunan otopark içerisine geçici işyerleri yapılarak ''Balıkçılar ve Kasaplara'' tahsis edildi.
Büyükşehir Belediyesi yanına 350 adet konteynır dükkan yapılarak esnaflara verildi.
Matim İş Merkezinde 200 dükkanın tamir ve tadilat işleri tamamlanarak teslim edildi şimdi o dükkanlarda vatandaş alışverişini yapıyor esnafta evine ekmek götürüyor.
Bakırcılar ve sobacılar için 180 geçici dükkanlar teslim edildi.
Peynir ve şarküteri esnafı için geçici konteynır dükkanlar faaliyete geçirildi.
Yeni Buğday pazarı faaliyete geçerek zahire ve bakliyat işi yapan esnaflar yerlerine geçmeye başladılar.
Kayısı işiyle uğraşan esnafımız yeni yerlerine yavaş yavaş taşınıyorlar.
Bütün bunlar enkaza dönen şehrin ekonomik çarkının dönmesi için yapılan mücadeledir.
Bir taraftan bunlar yapılırken diğer taraftan ''Bakırcılar, Kuyumcular ve Akpınar çarşısının temeli atılmaya başlandı.
Bütün bunlar işleyen bir düzenin var olduğunu göstermektedir.
Hali hazırda işleyen bir düzeni yeni bir isimle frenlemek şehrin kaybınadır.
Şehrin hayırlı olsunlar, STK'larla tanışmalar, muhtarlarla toplantılar, şehri tanımakla, yeni ekip kurmakla bir dakikasını geçirecek zaman kaybından öteye geçmeyecektir.