Kader gayrete aşıktır.
Gayret etmek çalışmak; başarmanın yarısıdır.
Gayret, kişinin hedefine ulaşmak için duraklamadan, iradeyle yürümesidir.
Hedef olmadan kişi gayreti de bilmez.
Müslümanlar olarak milli, manevi ve ahlaki değerlere önem vermeliyiz. Gayretimiz bu doğrultuda olmalıdır.
Doğru, güvenilir, emaneti koruyan, yalan söylemeyen, başkasının malına el uzatmayan, dürüst, temiz ve ahlaklı bir toplum için özen ve çaba göstermeliyiz.
Yemin olsun ki biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını bilmekteyiz. Biz ona şah damarından daha yakınız ( Kâf-16 )
‘‘Ölümden sonra diriliş ve âhiret hayatı hakkındaki haberler kar¬şısında tereddüde düşen ve bunları inkâr edenlere önce akıllarını kullanarak düşünmeleri tavsiye edilmiş ve bu düşünceyi sağlıklı bir sonuca ulaştırabilmeleri için de bazı ipuçları verilmiştir.’’
İnsanoğlu, kendi tarihinin mimarlarıdır. Yıkarlar, tekrar inşa ederler, zirveye çıkar, dibe vurur, tekrar toparlarlar. İnsanoğlu tüm bu hayat serüvenini yaşarken Allah her zaman onun yanındadır, ancak; son tercihi insanın kendisine bırakır.
“And olsun ki içinizden mücadele edenlerle sabredenleri belirleyinceye kadar imtihan edeceğiz.” (Muhammed Sûresi, 31)
İslam davası bir yoldur.
Bu yolda gayretli olmalıyız.
Ve genel olarak hayata bakınca bir işimiz olmadığında hayata küser ve isyan ederiz. Bazen de nasip değil der ve geçeriz. Hiç düşündünüz mü, ben bu iş için ne yaptım, diye?
Oysaki hayatın temeli, düşüncenin içeriğine baktığımızda kişinin sadece oturduğunu ve beklediğini görürüz. Oturmak ile gemi yürümez.
İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder (Necm-39)
Selam ve dua aile…
