Dil, fikir hayatının sonucu olup iletişim aracıdır ve kültürdür. Toplumu oluşturan kişilerin duygu ve düşüncelerinin aktarılmasında kapsamlı bir köprü görevi sunmaktadır.
Duygu ve düşüncelerin ince ayrıntısı ve ruhun uçsuz bucaksız derinliklerinde deprem etkisi oluşturan dil, kuvvetli bir his ve pek güçlü bir bağdır.
Toplumlarda her birey doğar, yaşar ve ölür. Bireyin doğum ile başlayıp ölüm sürecine kadar devam eden yaşayışında bireyi millet unsuru yapan diri tutan, sağlıklı kılan kültürel değerlerin başında gelmektedir, dil.
Yaşadığı toplumun kültürünü kabullenen bireyler kültürün bir parçası olan dili de kabullenirler.
Kökü derinlerde olan bir milletiz. Geçmişle gelecek arasında kurulacak bağ hususunda dil önem arz etmektedir. Milletimizin yüzyıllardır kullandığı, ancak; günümüz itibariyle milletimiz tarafından dilimiz içerisinde sessiz sedasızca dede yadigârı kelimeler unutulmaya başlanmıştır. Bu bağlamda; geçmişten günümüze uzanan ancak; unutulmaya başlanmış kelimeleri içlerinde kısa cümleler kurarak hatırlayacak olursak şu şekilde ifade edebiliriz.
Elzem: Gerekli
Gün geçtikçe çalışkan ve ahlaklı insanların toplumumuz için elzem olduğunu daha iyi anlıyoruz.
İntikal: Geçiş
Çocuğun resim becerisi belki de anne veya babasından intikal etti.
Meşakkat: Güçlük
Bu iş meşakkatle dolu, uzun sürecek..
Muhtelif: Çeşitli
İkram tabağı muhtelif meyvelerle dolu.
Mamafih: Bununla birlikte
O kadar yoldan sonra işimi yapamadım; mamafih yorulduğum bana kaldı.
Muvaffakiyet: Başarı
Yeni işinde muvaffakiyetler dilerim.
Mefhum: Kavram
Mesai mefhumu gözetmeksizin çalışmaktadır.
Mukadderat: Yazgı
Mukadderatımıza hâkim olan bir güç var.
Tasvip: Uygun bulma, Onama
Bu düşüncelerin tamamını tasvip etmiyorum.
Tevekkeli: Boşuna
Tevekkeli dememişler akıl akıldan üstündür.
Bir millet kültürün parçalarını unuttukça ilk kez doğmuş gibi hisseder kendini.
Unutmayalım ki iskelet sistemi olmazsa insanlar yaşayamaz.
