Ali Canpolat

Allah' a secde etmek ve rahmete ermek

Ali Canpolat

Göklerde ve yerde bulunanlar ve bunların gölgeleri sabah akşam, isteseler de istemeseler de Allah’a secde ederler. (Ra’d, 13/15)

Bütün varlıklar yaratılış gayelerine uygun olarak Allah’ a secde ederler. Gökte ve yerde olanlar sadece Allah’a secde ederler, O’na boyun eğerler, O’na teslim olurlar. Allah’a secde etmek geniş zamanlı bir tanımdır. Gök cisimlerinin yörüngeler etrafında dönmeleri; yerin hareket halinde olması; güneş, ay ve yıldızların doğup batmaları, ağaçların yeşerip büyümeleri, dal, yaprak ve meyve vermeleri ve aklımızın alamayacağı her şey Allah’ a secde ederler.

Göklerde ve yerde olanlar ifadesiyle güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar ve tüm canlılar kastedilir. 

Bütün varlıkların Allah’a secde etmesi şunu gösteriyor ki âlemler Allah’ a muhtaçtır. 

Yukarıda belirtilen ayet açık ve nettir. Göktekilerden de değerli olan insanlar secde kervanında yerini almak için neden geç kalmaktadır.  İnsan rahmetten neden kaçmaktadır. Güçlü bir secde, nefsi köreltir ve yok eder. O nefis değil midir ki insana, Allah’ ı ve sonsuz ahiret hayatını unutturan, insanı istek ve arzularına sevk eden ve dünya telaşında koşturan değil midir?

Nasıl ki şeytan, Allah’ın emrine rağmen secdeden kaçtı, makamından oldu, rahmetten kovulanlardan oldu; zira secdeli olmak, şeytan ve taraftarı dışında, var olan her şeyin en temel özelliğidir. O halde secdeyi neden bırakalım?

Göklerde ve yerde Allah’ı aciz bırakabilecek yoktur. Şüphesiz O bilendir, Kadir olandır. (Fâtır,35/44)

İşte bunlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu, Âdem’in soyundan gelen peygamberler; Nûh ile birlikte (gemide) taşıdıklarımız, İbrâhim ve İsrâil’in (Ya‘kūb) soyundan gelenler ve doğruya ulaştırdığımız ve seçkin kıldığımız kimselerden olup, kendilerine Rahmân’ın âyetleri okunduğunda ağlayarak ve secde ederek yere kapanırlar. (Meryem,19/58)

Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız. (Âli Imran, 3/103) 
 

Yazarın Diğer Yazıları