STK'lar pasif hale gelecek
HÜDA-PAR Malatya İl Başkanı İlker Dönmezer, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen 'Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin, STK'ları pasif hale getireceğini belirterek, 'Teklif ile birlikte yardım kuruluşları terörist yaftası ile karşı karşıya kalacaklar, bu durum uluslararası yardım çalışmalarının içeriğini sekteye uğratacak. İstanbul Sözleşmesi'nde düşülen hataya tekrar düşülmesin' dedi.
HÜDA PAR Malatya İl Başkanı Mehmet İlker Dönmezer, beraberindeki partililerle gazetemizi ziyaret etti. Ziyarette, gündeme dair açıklamalarda bulunan Dönmezer, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) görüşülen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi"ne tepki göstererek, kanun teklifine göre, BMGK'nın terörist ilan ettiği ya da yaptırım kararı aldığı kişi veya kuruluşlara her türlü fon toplanması veya sağlanmasının yasak olacağını söyledi. Dönmezer, "Mecliste çıkarılmaya çalışılan, içerik olarak adı, 'Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Kanunu' olan yasanın içeriğinde Birleşmiş Milletler'in (BM)almış olduğu kararlara muhalif olan yardım kuruluşlarının çalışmalarını tabi kendince gördükleri yurt dışı insani çalışmaları olan bütün derneklerin çalışmasını eğer BM derse terörist gruplara yardım içerikli yardımlar durdurulacak ve kayyum atanacak. Çalışmaların içeriği sekteye uğratılacak. Yarın Filistin için yardım toplanması gerekiyor derlerse, Filistin'de kim var; Hamas. Diyecekler siz bunlara el altından silah gönderiyorsunuz, onun için çalışmalarınız uygun değil diyip yardım çalışmaları sekteye uğrayacak. Bu yasayı çıkarmak isteyen kim BM. 5 silah ihracatçısı ülke Amerika, Fransa, İngiltere, Rusya, Çin bunlar Dünya'ya bizden habersiz hiç bir şey yapmayacaksınız diyorlar" dedi.
İstanbul Sözleşmesi'nde düşülen hataya düşülmesin
Saadet Partisi (SP) milletvekilinin mecliste, yasanın ne kadar tehlikeli olduğu, zararları ve içeriği ile ilgili açıklama yaptığını anımsatan Dönmezer, "Başka hiç bir vekil konuşmuyor. Malatyalı vekillerimizden bunu bekliyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nde düşülen hataya tekrar düşülmesin. Vekillerimiz yarın bu yasa için el kaldırıp imza atacaklar. Neye imza atacaklarını bilmeden, sonra 3-5 sene geçecek Allah bizi affetsin. İmzaladık ama içeriğini okumadık yanılmışız diyecekler. Biz haftalardır bununla ilgili çalışmalar, bilgilendirmeler yapıyoruz. Uyarı görevimizi yapıyoruz. Meclis dışı parti olmamıza rağmen muhalefet görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. Hatalara düşmeyin, yanlışları yapmayın diye. Genel merkezimiz yasanın zararlarıyla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor. Bizde yerellerde aynı şekilde çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Sonuçlarını yaşadıkça göreceğiz
Dönmezer, bu yasayla bütün yardım derneklerinin faaliyetlerinin kontrol altına alınmaya çalışıldığını vurgulayarak, "Terör endişesi var diye. Yasayı, 'Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele' olarak geçirmeye çalışıyorlar. Yani İstanbul Sözleşmesinin içeriği anlaşılmadan geçirtilen yasa var ya, sonradan ne tür kavramları içimize sokmaya çalıştıklarını sonradan öğrendik. Bunda da aynı. Başlığa baksana ne kadar masumane Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Kanunu ama içeriğine baktığımızda bambaşka. Siyasi parti olarak insanların bu meseleden haberdar olması noktasında üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Yasanın metnini iyi inceletmemiz, irdelememiz lazım ki, yarın evet derseniz neye evet dediğinizi, hayır derseniz neye hayır dediğinizi bilelim. Masumane geçen bir şey değil. Sonuçlarını yaşadıkça göreceğiz" dedi.
Milli Piyango diye kumara, herkesi ortak ediyoruz
Milli Piyango, adı altında herkesin kumara davet edildiğini vurgulayan Dönmezer, "Vatandaş öyle bir hale geldi ki, haramlar, yasaklar o kadar cazip, çekici, kolay ulaşılabilir oldu ki, haram yiye yiye, bedenlerimiz, zihinlerimiz, etlerimize işledi. Vatandaş, bazı meselelerin farkına varamıyor, anlayamıyor. En basiti 2020 bitecek 2021'e gireceğiz, Milli Piyango diye kumara, herkesi ortak ediyoruz. Televizyonlarda, radyolarda, gazetelerde bangır bangır reklamı yapılıyor. Milli Piyango'nun özelleştirilmesiyle şans oyunları denilen kumarın, şeytan işi olan oyunların, insanları, hazıra, kolay para kazanmaya alıştırıp, önün üzerinden helal haram algısını kaldırmaya çalışıyorlar. Başarıyorlar mı? başarıyorlar. Allah, kendi aramızda insani ilişkiler noktasında, bir denge oluşturmamızı istiyor. İnsanlar birbirine zulüm etmeden, emeğinin karşılığını alarak yaşamayı öğrensinler. Milli Piyango'dan para çıkıp, bir tane huzurlu yaşayan insan kalmış mı. Yağmur damla damla yağdığında rahmettir, birden yağdığında sel olur, selin önünde kimse durabilir mi. Bazı şeylerin yasal olması demek onun helal olması anlamına gelmiyor. Vatandaş düşünmüyor, halkın nazarında yasal olunca sanki helal oluyor. Biz kendi inancımızla varız" ifadesini kullandı.