Siyasetin dili değişti

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi kuruluşunun birinci yıl dönümünü dolayısıyla DEVA Partisi Genel Merkezinden çevrimiçi bir toplantıda 81 il başkanına seslenen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi'nin bir yıllık süre zarfında siyasetin dilini değiştirdiğini belirterek, 'Bağıran, küfreden, hakaret edenlere karşı nezaketimizi ve bilgimizi konuşturduk. Kavgayla değil, diyalogla siyaset yapılacağını gösterdik' dedi.

Siyasetin dili değişti

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi kuruluşunun birinci yıl dönümünü nedeniyle Malatya il binasında da bir program düzenlendi. Toplantıda, DEVA Partisi Malatya İl başkanı Onur Güneş ile DEVA Partisi Kurucular Kurucu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Gezer, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Parti üyeleri toplantı sonrasında esnafın sorun ve sıkıntılarını dinlemek amacıyla saha çalışması gerçekleştirdi. 

Siyasetin dilini değiştirdik

Çevrimiçi toplantıda partililere hitap eden Babacan, DEVA Partisi’nin bir yıllık süre zarfında siyasetin dilini değiştirdiğini belirterek, "Bağıran, küfreden, hakaret edenlere karşı nezaketimizi ve bilgimizi konuşturduk. Kavgayla değil, diyalogla; ‘ben bilirim’ diyerek değil, istişare ve otak akılla; konuşarak değil, dinleyerek; laf üreterek değil, çalışarak siyaset yapılacağını gösterdik. DEVA Partisini kurduk çünkü klasik muhalefet anlayışının kötüye gidişi durduramayacağını gördük. Partimizi ülkemizin her kesiminden gelen insanlarla birlikte yol yürümek için kurduk. DEVA Partisi kapatılan bir partinin var olan yapısı üzerine konuşlanmadı, bölünmüş bir partinin kısmen hazır olan yapısı üzerine kurulmadı. Sıfırdan, yeni bir kadroyla, siyasete ilk defa bu çatı altında giren çok sayıda arkadaşımızla ve yepyeni teşkilat yapısıyla kuruldu. Yepyeni bir siyaset kültürü inşa ediyoruz. Sadece eleştiren, şikayet eden muhalefet değil, sorunları çözmek için çalışan, çözüm ve öneri üreten bir muhalefetin nasıl olacağını gösteriyoruz. ‘Bunun elini sıkmam, şunun masasına oturmam’ demeden yepyeni bir siyasi dil inşa ediyoruz. Herkesin güven içinde yaşadığı bir ülke için buradayız.  Temel amacımız, herkesin insan onuruna yaraşır iş, aş, huzur ve refah sahibi olduğu bir Türkiye’dir. Yatırımla, üretimle, ihracatla, bilek gücüyle, alın ve akıl teriyle büyüyen, herkese fırsatlar sunan bir Türkiye’dir" diye konuştu.