Provokasyona dönüşüyor

Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlarla ilgili konuşan İSAM Başkanı Av. Zeki Taşkıran, küresel boyutta pandemi salgını, ekonomik problemler gibi çözüm bekleyen birçok içtimai sorunun olduğuna dikkat çekerek, ülkemizin, birilerinin yine kirli emellerinin karanlık dehlizlerinde boğmak istendiğini söyledi. Taşkıran, 'Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektör ile alakalı olarak yapılan eylemler hak arama hürriyetinden çıkıp açıkça provokasyona dönüşmektedir' dedi.

Provokasyona dönüşüyor

İhvan Strateji Araştırma Merkezi (İSAM) Başkanı Av. Zeki Taşkıran, Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlarla ilgili basın açıklamasında bulundu. Taşkıran, rektör ile alakalı olarak yapılan eylemlerin hak arama hürriyetinden çıkıp açıkça provokasyona dönüştüğünü belirtti. Taşkıran, "Küresel boyutta pandemi salgını, var olan ekonomik problemler vb. çözüm bekleyen birçok içtimai sorun varken, ülkemizi birileri yine kirli emellerinin karanlık dehlizlerinde boğmak istemektedirler. Ülkemizin saygın üniversitelerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör ile alakalı olarak yapılan eylemler hak arama hürriyetinden çıkıp açıkça provakasyona dönüşmektedir. Bu sebeple siyasal, sosyal ve ekonomi alanlarda akademik düzeyde çalışma ve araştırma içerisinde olan İSAM (İhvan Stratejik Araştırma Merkezi) olarak bildiri yayınlamayı zaruri görmüş bulunmaktayız" diye konuştu.

Karanlık güçler yeniden sahaya inme hazırlığında

Yıllardır üniversitelerde rektör atanma ve göreve başlama usulünün aynı şekilde cereyan ettiğini anımsatan Taşkıran, "Bugüne kadar atanan rektörlerden ne yazık ki bağımsız ve tarafsız olarak nitelendirebileceğimiz rektör sayısı oldukça az iken, 28 Şubat karanlık tarihinde askeri üniformalılar rektör tayin edilirken, başörtüsü sebebi ile okullardan atılan ve şiddet gören bayanların çığlıklarına neden olan yanlı ve taraflı rektörlerin bu keyfi tutumlarına karşı şimdiye kadar neden tepki gösterilmediği, o zamanlarda da atanma ve göreve başlama usulünün neden eleştirilmediği cevaplanması gereken sorulardır. Siyasi parti geçmişi veya partizanlığı olan rektör atamasının elbette ki eleştirilecek ve görüş beyan edilecek tarafı vardır; ancak toplanan kalabalık kitlelerin kolluk kuvvetlerinin araçlarını tekmelemesi, polislere her türlü sinkaflı kelimelerin kullanılması, LGBT bayrakları ile meydanları doldurması, mukaddes değerlerimizi aşağılayacak eylemler içerisine girmesi yapılanların, rektör ataması ile uzaktan yakından alakası olmadığının ve sürekli kaos için dört gözle bekleyen karanlık güçlerin yeniden sahaya inme hazırlığı yaptıklarının açık göstergesidir. Defaatle vurguladığımız üzere tabiatın ve insanın fıtrat ve hakikatine aykırı davranan, açıkça kitleleri sapık yönelimleri ile zehirleyen LGBT denen güruhun her fırsatta toplumsal nizamı ve barışı tetikleyen eylem ve hareketleri, düşünce ve kanaat hürriyeti sahibi olma ve bunları yayma özgürlüğünden ziyade anarşist ve asilik kokan kabul edilmesi mümkün olmayan sapkınlığı yayma çabası içerisinde her fırsatı değerlendirme realitesini bu güruhun esas amacı olduğunu gözler önüne sermektedir" dedi.

Eylemler anarşist eylemlere dönüştü

Taşkıran, rektör atama usulünün seçim merkezli olması ve bu konu ile alakalı olarak alanında uzman kişilerce istişare edilerek çalışma yapılmasını doğru bulduğunu ifade ederek, "Yapılan eylemlerin gerçek yüzünün Anayasal hak ve özgürlükler çerçevesinin dışına çıkarak hiçbir ülkenin kabul etmeyeceği anarşist eylemlere dönüştüğünü, LGBT bayrağı açanların, onları temsil edenlerin, her fırsatta bu sapkınlığı yayma düşüncesi ve amacı içinde olanların her zaman karşısında olacağımızı, önce maneviyat ve ahlak ilkesinin hayatımızdaki mihenk taşı olduğu gerçeğini vurguladığımızı belirtmek isteriz. İhvan Strateji ve Araştırma Merkezi olarak bu türden sapkınlıkları ve anarşist faaliyetler ile kutsal değerlerimize yapılan saldırıları şiddetle kınıyoruz" şeklinde konuştu.