Mağduriyet olmasın

Malatya Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı (MESOB) Şevket Keskin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle kapatılan işletmelerde ekonomik mağduriyetlerin oluşmaması için, sigorta primi ve vergi borçlarının devlet tarafından ödenmesini istedi.

Mağduriyet olmasın

MESOB Başkanı Şevket Keskin, İçişleri Bakanlığı genelgesiyle koronavirüs önlemleri kapsamında bazı işletmelerin faaliyetlerinin geçici süreyle durdurulmasına ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

Virüsü hafife almayın 

İçişleri Bakanlığı genelgesiyle koronavirüs önlemleri kapsamında bazı işletmelerin faaliyetlerinin geçici süreyle durdurulmasını yerinde bulduklarını belirten Başkan Keskin, “Esnafımıza şunu söyledik, camlarınızı açık bırakın, kapı kollarını sürekli olarak dezenfekte edin. Hijyen bakımında vatandaşa destek olmamız gerekiyor. Ama söylediğim gibi virüsü hafife almamamız ve panik yapmamamız çok önemli. Memuru, amiri, işçisi de tüm vatandaşlar olarak tabii ki sıkıntı çekeceğiz. İnşallah bunu hafif ve az atlatırız ve can kaybımız az olur” şeklinde konuştu.

Hijyene dikkat etmeliyiz

Koronavirüsün dünyayı sarsan bir kriz olduğunu hatırlatan Keskin, "Bu krizde de panik yapmamalı ayrıca da bunu hafife almamamız gerekir. Özellikle hijyen konusuna çok dikkat etmek lazım. Sadece toplumsal açıdan dezenfekteye değil, birey olarak ta dezenfekte hususuna çok dikkat etmemiz gerekmektedir. Onun için esnaf ve sanatkâr camiasına buradan sesleniyorum, evet tabi ki bugünlerde sıkışığız. Birçok işyerimiz kapalı, kiralarımız var, borcumuz var varda var. Ama her şeyden önce insanlar çok önemli. İşte bugün bu virüsü İtalya hafife aldı diyorlar, İngiltere hafife aldı diyorlar. Ama Singapur bu işi dikkate aldılar diyorlar ve az bir vaka söz konusu deniliyor" dedi.

Dikkat etmemiz gerekiyor

Vali Beyin çay ocakları üzerinde bir talimatı varmış, çay ocaklarının açılması konusunda esnafa mesaj gitmiş iddiaları söz konusu bu gerçek midir? Sorusuna cevap veren Keskin, "Doğrudur görüşmemiz oldu. Çay ocakları sadece etrafındaki esnafa çay dağıtacak, içeride oturma yok. Ama çay ocağı açık olduğu zaman bizim vatandaş oturur. Bunu nasıl önleyeceğiz bilemiyorum. Hijyen bakımı çok önemli. Yarın Allah göstermesin orada bir virüs kapsa bunun hesabını nasıl vereceğiz. Vatandaş gidip çay ocağında oturuyor. Oturduğu zaman 'hadi kalk git ben sana çay vermem' deme lüksün yok. Burada vatandaş bilinçli olmalı. Vatandaş, sadece kendini değil, toplumu da düşünmeli. Bir kişi beş kişiye, beş kişi yirmi beş kişiye bulaştırabilir. Sağlık Bakanlığı gerçekten çok ciddi bir çalışma sergiledi. Çin'de ilk çıktığı zaman ders çıkartıldı. Ama toplum olarak sadece ders çıkarmakta değil, uygulamakta lazım. En büyük sıkıntı vatandaşın 'bana bir şey olmaz' demesi.  Burada birey olarak çok dikkat etmemiz gerekiyor. Ben oda başkanımıza söyledim, kesinlikle bir tane dahi kürsü koymayacaksınız. Ama adam gelip kapıda duruyor 'bana çay ver' diyor. Ne yapacaksın? Yarın Cuma namazı var, namaza gitmeyecekler mi? Gidecekler. Mescitlerin çoğu açık olacak ve gidecek. Ama az önce de dediğim gibi toplumu düşünmek lazım. Çocuğumuz, geleceğimiz, ülkemiz için çok dikkat etmemiz gerekmektedir" şeklinde konuştu.

Hep esnafa yüklenmek olmaz

Ülke genelinde birçok işletme tedbir amaçlı kapatıldı. Siz buna destek veriyor musunuz? En çok virüsün bulaştığı yer AVM'ler olduğu söyleniyor ama AVM'ler ile ilgili herhangi bir şey yok. Bununla ilgili ne söylersiniz? Sorusuyla ilgili konuşan Başkan Keskin, "Ben bunu dün Vali Beye de söyledim. AVM'lerin üstündeki kapalı yerlerde bulunan lokantalar açık. Dışarıda Abdullah Gül parkında dört tarafı havadar olan kafeteryalarımız kapalı. Yani bu ne lahana bu ne turşu. Yapılacaksa herkese yapılması lazım. Bir tarafta açacaksınız, bir tarafta kapatacaksınız. Bazı restoranlara gidin ağzına kadar dolu. Sen kalmışsın her tarafı, etrafı açık bir pastaneyi kapatıyorsun. Herkese yapsınlar, herkes kapatsın ama herkes yapsın. Buraları kapatıyorsun, şuraları kapatıyorsun fabrikaları, fabrika servis araçlarını ne yapacaksın? Oraya geldiği zaman ayrı, esnafa geldiği zaman ayrımı olacak? Malatya'da caddeleri gezin çoğu esnaf kapalı değil mi? Buraların kirası var, faturaları var. Belediye başkanına söyledim, su paralarında esnafa yüzde 25 bir indirim yap. Herkes yapıyor sende yapacaksın. Bugün elektrik kurumu yaptı yüzde 11 civarında, bir yıl boyunca da gelecek bir şeyden etkilenmeyecek. Bunu onlar yaptı ama belediye yapmadı açık söyleyeyim. Sizlerde biraz elinizi taşın altına koyun. Hep esnafa yüklenmek olmaz" dedi.

Devlet 6 ay ödesin

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan, "Ekonomik İstikrar Kalkanı" paketini değerlendiren Keskin, “Pakette 3 ay öteleme var. Malatya bildiğiniz üzere deprem bölgesi olduğu için bir yıl öteleme var. Erteleme çok bir şey ifade etmiyor. En azından devletin 6 ay ödemesi lazım. Belediyenin güdümünde olan iş yerlerinde alınmaması lazım. Belediyelerden, su faturalarına en az yüzde 20-25 indirim yapılmasını bekliyoruz. Diğer büyükşehir belediyeleri yaptı. Malatya Büyükşehir Belediyesi yapmadı. En azından 6 ay su paraları alınmasın" ifadesini kullandı.