Kayısı fiyatları uçtu

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, kuru kayısı fiyatlarında yaşanan yüzde yüzlük artışın son üç yılda yaşanan rekolte düşüklüğünden kaynaklandığını söyledi. Özcan, bununla birlikte Çin ve Rusya pazarını besleyen Orta Asya'daki kayısının yanması ile birlikte tüketicinin Malatya kayısısına yöneldiğini belirterek, 'Malatya kayısısı dışarıda rağbet gördü' dedi.

Kayısı fiyatları uçtu

Dünya kayısı başkenti olarak bilinen Malatya'da 2021 yılının Ekim ve ilk 10 ayın ihracat rakamları açıklandı. Kentte, 2021 yılının ilk 10 ayında 115 ülkeye 72 bin 484 ton kuru kayısı ihracatı gerçekleştirilerek, 263 milyon 270 bin dolar gelir elde edilirken, ekim ayında ise 8 bin 897 ton kuru kayısı ihracatı karşılığında 37 milyon 753 bin dolarda gelir elde edildi. Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, gazetemize ihracat rakamları ve kayısıda yaşanan fiyat artışıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Özcan, özellikle Ekim ayında ihracatta kısmi bir düşüş olmasına rağmen gelir de ise ciddi oranda bir artışın yaşandığını söyledi. 

Ürün fiyatlarının asıl belirleyicisi arz talep

Malatya Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, kayısı fiyatlarında yaşanan yaklaşık yüzde yüzlük artışın Dünya’da yaşanan gıda krizinden kaynaklı olduğunu, sadece kayısıda fiyat artışını yaşanmadığını birçok gıda ürününde fiyat artışının yaşandığını belirterek, "Yer fıstığı 4 lirayla açıldı şuanda 13 lira. Kahve 2,5 dolardı 6 dolar oldu. İncir 30 liradan açıldı şuanda 45 lira. Niye şartlar oluştu. Dünyada bir gıda krizi var. Ürün fiyatları niye bu kadar erken sertleşti niye bu kadar pahalandı sorusunun altında yatan kısmen zaten son üç yıldır biz düşük rekolteyle geliyoruz. Bunun farkındayız. İlkbahar geç donları, ilkbahar erken yağmurlarının yaratmış oldukları hasar ve zarardan düşük rekolteyle geliyoruz.2020 yılının üretimdeki bütün mahsulünü de bitirdik. Bu defa 2021 yılında da hem ihracatta hem iç piyasada tüketim rakamımız totalde 110 bin ton şimdi gelen rekoltede düşük olduğu için ister istemez piyasada bir sıkışıklık başladı. Bunun üstüne de Dünya’daki ekonomik daralma ve gıda krizi Fransa'da ve Şili'de ciddi anlamda erik zarar gördü. Kayısının asıl muadili eriktir. 2014'deki Malatya'nın yaşadığı krizi bu yıl Orta Asya kayısı da yaşadı. Orta Asya'daki kayısı özellikle Çin ve Rusya bölgesini ciddi anlamda süspanse ediyordu, besliyordu üretim maliyetleri düşük olduğu içinde bizim pazarlarımıza zarar veriyordu. Şimdi o bölgede de kayısı olmayınca o bölgedeki bütün alıcı bize döndü. Kayısı da bütün Dünyanın gözü Malatya'da. Şuanda 3 ayda 30 bin ton ihracat yaptık. Geçen yıl 3 ayda yapmış olduğumuz ihracat 25 bin ton. Zaten mahsul az bu defa da talepte çok olunca piyasa öngörülemez. Piyasanın bu kadar sert yükseleceğini kimse tahmin edemedi. Ürün fiyatlarının asıl belirleyicisi arz talep. Bu kadar yoğun bir iş talebi geleceğini dolayısıyla piyasada oluşan şartlar ürünün fiyatını buraya getirdi. Yoksa burada sanki bir manipülasyon sanki kurulu bir tezgahla üreticiyi mağdur etmek için planlanmış bir şey bunu söylemek akla ziyandır" dedi.

Rant kapısı açılmış gibi algı oluşturmak gerçek dışı

Özcan, Ticaret Borsası'nın yarı tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumu olduğunu, hem üreticiyi koruduklarını hem ihracatı arttırdıklarını hem de ihracatçı ve ithalatçı arasındaki güven bağını oluşturduklarını belirtti.  Haziran ayında yaptıkları açıklama ile kayısının 5 dolar olacağının sinyalini verdiklerini söyleyen Özcan, "Haziran ayında 100 bin ton ihracat 500 milyon dolar gelir dedik. Bu ne demek 5 dolar demek. Biz bunu gazetelerimizde, televizyonlarımızda söyledik. 2020 yılının ürününü haziran ayında bitirdik. Temmuz ve haziran ayı teslimatlarımızı Ağustos ayına erteledik. Bu defa geriden gelen taleplerle 2021 ağustosunda gelen talebi tamamını bir anda ihracatçı ve ithalatçı alış veriş yapınca bir anda fiyatlar yükseldi. Üreticide 30 TL bandında ürününü satmayı tercih etti. Kime diyebilirsiniz ki ürününüzü satmayın. Böyle bir mantık olabilir mi? Bu bizim görevimizde değil. Biz ihracatı arttırmadan, ürünün reklamını yaptırmadan, ürünü değerlendirmeden muhakkak sorumluyuz. Üreticiyi örgütlemek bizim dışımızdaki bir takım dernekler, odalar,  STK'lar bunu yapabilir biz buna saygı duyarız. Ama burada üreticinin ürününü elinden alıp da ihracatçıya veya tüccara bir rant kapısı açılmış gibi bir algı oluşturmak gerçek dışıdır. 2014 de kayısı fiyatları 5 TL'den 20 TL'ye çıktı. Niye o zaman bu eleştiriler yapılmadı" diye konuştu. 

Kayısıda ilk 10 ayda 263 milyon dolar gelir

İhracat rakamlarını da paylaşan Özcan, 1 Ağustos'ta başlayan sezonun mutlu edici olduğunu vurgulayarak,  Ağustos ve Eylül ayı ihracatı iyiydi, Ekim ayının ihracatı da gerçekten çok önemli. Bu ayda 8 bin 897 ton kuru kayısı ihracatı geçekleştirdik, bunun karşılığında 37 milyon 753 bin dolarda gelir elde ettik. Tabi geçen yılla kıyasladığımız zaman geçen yıl ekim ayında 9 bin 676 ton ihracat yapmışız. Kısmen küçük bir gerileme var. Ama ihracat gelirine bakıldığı zaman daha az miktarda bir ihracatla daha çok gelir elde etmişiz. Geçen yıl 9 bin 676 ton ihracat karşılığında da 31 milyon 378 bin dolar gelir elde etmişiz. Tabi biz on ayda ihracat periyodumuza baktığımız zaman 2021 yılında 72 bin 484 ton ihracat gerçekleştirmişiz. Bunun karşılığında da 263 milyon 270 bin dolar gelir elde etmişiz. Bizim için sezon 1 Ağustosla başlar. Tabi 3 aylık bantlarda değerlendirdiğimiz zaman geçen yıl 3 ay içerisinde 25 bin 342 ton kuru kayısı ihracatı yapmışız karşılığında da 82 milyon 291 bin dolar da gelir elde etmişiz. Bu yıl ilk üç ayda 28 bin 675 bin ton ihracat yapmışız karşılığında 111 milyon 998 bin dolarda gelir elde etmişiz. Yani geçen yılla kıyasladığımız zaman şu anda hem ihracat gelirlerimizi artırmışız hem ihracat rakamımızı artırmışız. Sadece 3 ayda 30 milyon dolarlık artış sağlamışız" şeklinde konuştu.