Kadın sempozyumu

Turgut Özal Üniversitesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla, 'Her şey kadınla başlar' temalı 'Kadın Sağlık ve Kalite' konulu sempozyum düzenlendi. Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, 'Neden kadın, sağlık ve kalite dedik. Kadınların toplumsal hayattaki yeri ve konumu hiç tartışmasız bir ülkenin ne kadar geliştiğinin ve hangi çağdaş seviyede olduğunun göstergesidir' dedi.

Kadın sempozyumu

Turgut Özal Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen sempozyuma Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komşuoğlu, AK Parti MKYK üyesi Malatya Milletvekili Öznur Çalık, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin eşi Dr. Ahu Pakdemirli Yazıhan Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, Sağlık İl Müdürü Doç. Dr. Recep Bentli, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, çok sayıda Akademisyen ve öğrenci katıldı.

Her şey kadınla başlar

Sempozyumun açılışında konuşan Turgut Özal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadının kimliği ve sorunlarının çeşitli platformlarda tartışıldığını söyledi. Karabulut, “Ancak, aynı anda onlarca etkinlik yapılınca aslında sorunlar ve çözüm önerilire de aradan kayboluyor, sorunlarda unutuluyor, çözüm yolları da. Sempozyumu bugün yapmamızdaki gaye budur. “Her şey kadınla başlar” dedik ve bu etkinlik Neden kadın, sağlık ve kalite, dedik?  Kadınların toplumsal hayattaki yeri ve konumu,  hiç tartışmasız bir ülkenin ne kadar geliştiğinin ve hangi çağdaş seviyede olduğunun göstergesidir. Kadın, kalite ve sağlık işte bu nedenle önemli.  Kadınların yüzü gülüyorsa,  o toplumunda yüzü gülüyordur. Kadın, kamusal yaşamın içinde kalabiliyorsa,  hayata dokunabiliyorsa, hayata tutunabiliyorsa toplum sağlıklı büyüyor demektir. Bu nedenle kadınlar, daha fazla kamusal yaşamın her alanında yer almalı ve temsil edilmeli, etkin görevler üstlenmeli. Kadın ancak adalet gözetildiğinde eşdeğerdir. Toplumlar kadınların ekonomiye ve iş gücüne katılımıyla ayakta kalır. Kadına saygı, insanlığa saygıdır. Güçlü kadın, güçlü aileyi, güçlü aile güçlü toplumu oluşturur. Tarih boyunca bu böyle olmuş ve gelecekte de böyle olacaktır. ‘Bir kadını eğitirseniz, bütün toplumu eğitmiş olursunuz’ sözünü önemsemeliyiz” diye konuştu. Sempozyumum ana temasının ‘Her şey kadınla başlar’ olduğunu hatırlatan Karabulut, “Bu sadece bir tema değil, bu aynı zamanda başkentimizde akademide ve bürokraside önemli görevler ve başarılar üstlenen ve şuanda da Malatya’mızda misafirimiz olan çok değerli hanımefendilerinde üyesi olduğu bir gruptur. Onlar aynı zamanda Malatyalılara ve dolayısıyla Malatya Turgut Özal Üniversitesi’ne birikimleriyle destek ve katkı sağlamak için buradalar, iyi ki varsınız. Her şey kadınla başlar.  Merhamet, şefkat, sabretmek, doğruluk, sır tutmak, sadakat, cömertlik ve rabbine şükretmek. Üniversitemizin Selçuklu mimarisini ve medeniyetimizin kodlarını bugüne taşıyan logosundaki 8 köşenin aynı zamanda kadınlar için ne anlama geldiğini de yansıtmış olduk” dedi.

Türk annesinin belirleyiciliği var

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan ise, “Anne etkili bir aile modellemesi Türkiye’nin büyük çoğunluğu değil, ama üçte birlik kısmını kapsıyor oran olarak, o da şu kadın enerjili bir toplumuz biz. Yani sen de gitme ya da beni de götür başlayan karar mekanizmalarında ki o araştırmalarda göreceksiniz bütün alınan kararlar da bir şekilde mutlaka işin içinde olan bir yapısı var Türk kadının özellikle Türk annesinin belirleyiciliği var. Ne yiyeceğimizi, ne giyeceğimizi, nereye gideceğimizi ve nasıl yaşayacağımızı belirlemede Bu anlamda kadının sağlık konusunda belki söyleyeceğim bir şey sanki biyolojik sağlık değil, ruh sağlığı, psikolojik sağlık, el yıkamadan, hijyen ortamına yada seçeceğimiz gıdaların seçimine kadar belirleyici olan evimizdeki kadındır. Eğer sağlıklı bir yaşam istiyorsak kadının bilinçlenmesi bir anlamda bütün toplumu etkileyecektir” diye konuştu

Kadınlar refah toplumunda yer almalı

YÖK Başkan Danışmanı Prof. Dr. Sezer Şener Komşuoğlu ise, Türkiye’de 39 milyon 711 bin kadın olduğunu belirterek, Kadınların 24 buçuk milyonu ilkokul mezunu, 2 buçuk milyon kadının henüz okuma yazma bilmediğini vurguladı. Komşuoğlu, “Üniversite mezunu kadın oranı 13 Üniversite mezunu kadın her dört kadından biri iş hayatına atılmıyor. Aslında en önemli sorunlardan bir tanesi biz, kadınlar refah toplumunda yer almalı diye gayret ediyoruz. Kadınlarımızın iyi olduğu, rakamlar var. Ben iyi olduğumuz rakamları sık sık anlatıyorum. Akademisyenleri oluşturan kadınların neredeyse 45 kadınlardan oluşuyor. Bu Avrupa yükseköğrenimlerdeki en iyi rakamlardan biri. Bir üniversite demek imaj, kimlik, istihdam danışmanlık, iş gücü, teknolojiyi geliştirmek, turizmi, geliştirmek ve doğrudan ekonomiye katkı demektir. Onun için iyi ki kuruldu ikinci devlet üniversitesi. Üniversite kente bu görevi yerine getirdikçe, kentle daha çok bütünleşip, bölgeye daha çok hizmet edecek” ifadelerinde bulundu.

Kadının sağlığa erişimini başarmış ülkeyiz

AK Parti MKYK üyesi Malatya milletvekili Öznur Çalık da, sempozyumun konu başlığının çok anlamlı ve önemli olduğunu dile getirerek, “Kadınımızın sağlığa erişimi var. Bununda kaliteli bir şeklide yapılması gerektiğini vurgulayan cümle var. Öncelikle sağlık alanında başlayıp, Türkiye’de çok öneli reformlar yaptık. Türkiye’nin sosyal bütçesini 350 milyar TL’ ye çıkardık. Bunun sadece 150 milyarı sağlığa ayrılan bütçe. 16 yılda Türkiye’de kadınlarımızın sağlığa erişimi konusunda çok önemli adımlar attık. En önemlisi bebeklerimiz dünyaya gözlerini açtıklarında 2002 yılında bin bebekten otuz tanesi ölüyordu. Biz gelişmekte olan ülkeler arasında iyileşmeyi en iyi yapan ülkeyiz. 15 Yıl içerisinde o rakamı binde 7,4’e geriletmiş vaziyetteyiz. Sağlık en önemli reformlarımızdan bir tanesiydi. Bebeklerimiz doğuyor doğum esnasında annelerimiz ölüyordu. 100 binde 74’tü anne ölüm oranımız. Biz bu rakamı 100 binde 14’e geriletmiş vaziyetteyiz. Bu rakamlar sadece bir cümlelik rakamlar değil.   Çok önemli performanslar gösterildi ben bütün Sağlık Bakanlarıma teşekkür ediyorum. Kadınlarımızın hastanede doğum yapma oranını 99. Bu rakamlar Türkiye’nin refah toplumuna nasıl eriştiğini ve erişmek için nasıl mücadele ettiğini göstermek adına sadece birkaç cümle. Kadının sağlığa erişimini başarmış ülkelerden biriyiz. Güçlü kadınlar sadece siyaside, akademide değil, her alanda var. Evin mühendisi kadınlar var. Kocasının evine getirdiği maaşı ay sonuna yetiştirmek için mücadele eden ekonomist kadınlar var. Esasında dünyanın en büyük ekonomistleri ev hanımı diye nitelendirdiğimiz kadınlarımızdır. Kadınlarla erkeklerin fıtratları farklı, ama fırsatları aynı olsun istiyoruz. Fırsatları eşitlemek üzere de mücadele edelim” şeklinde konuştu. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli tarafından günün anlamına Turgut Özal Üniversitesi kampüs alanına dikilmek üzere 4 bin adet çeşitli fidan gönderildi.