Eleman bulamıyoruz

Malatya Küçük Sanayi Sitesi esnaflarından Birol Mutlu, 'Çalışan kesimin son dönemde azalması kaliteli personel yetişmesini engelliyor. Şuanda usta-çırak ilişkisi kapsamında kimse yetişmiyor. Kalifiye elemandan vazgeçtik normal personel dahi bulmakta sıkıntı çekiyoruz' dedi.

Eleman bulamıyoruz

Mutlu, sanayi esnaflarının ahilik kültürü çerçevesinde, birbirlerinin haklarına saygılı, saygı, sevgi hoşgörü ve anlayış içinde hareket ettiklerini söyledi. Birol Mutlu, “Biz büyük bir aileyiz. İyi günde kötü günde birbirimize destek oluyoruz. Vatana Millete faydalı çıraklar yetiştiriyoruz. Birimizin derdi hepimizin derdi oluyor. Bazı sıkıntılarımız oluyor ama bunları da hoşgörü ve anlayış çerçevesinde hallediyoruz” diye konuşarak Sanayi içindeki yaşamdan örnekler verdi. Mutlu, “Sanayi Sitesi'nde beklediğimiz oranda üretim yoktur. Tamamen hazır yiyip hazır üretim nerden yararlanıyoruz. İmalat yapmayınca başkasına bağımlı kalıyoruz” diye konuştu.

İnsanlar rahat iş arıyorlar

Birol Mutlu, Küçük Sanayi Sitesinin 1970 yılında kurulduğunu hatırlatarak, günden güne gelişip büyüyerek alan dışına çıktığını belirtti. Günümüz koşullarında araç sayılarının fazlalaşması, yeni sektörlerin hayata geçmesi kalabalığı gün geçtikçe artırdığını ifade etti. İlk olarak iş ve işçi sorununa değinen Mutlu, “Çalışan kesimin son dönemde azalması kaliteli personel yetişmemesini engelliyor.  Şuanda usta çırak ilişkisi kapsamında kimse yetişmiyor. Kalifiye elemandan vazgeçtik normal personel dahi bulmakta sıkıntı çekiyoruz. Bir yandan 8 yıllık eğitimden dolayı çıraklık konusunda bir takım eksiklikler meydana geldi. Çözmek biraz zor, bir tamirci, bir kaportacı gibi sanatkârı bırakın normal vasıfsız işçi olarak bizler dahi personel bulamıyoruz. Bir yandan işsizlik var derken aslında işsizlik yok. Herkes daha güzel daha parası bol daha rahat iş arıyor asıl sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Önceden yaşamak için herkes çalışmak zorundaydı ama şimdi çalışmasına gerek yok. Sosyal devlet olmamızdan dolayı çok fazla miktarda insanlara ödün ve taviz verildiği için insanlar o yüzden çalışmıyor. Bu sırf bizim sanayi sektörlerinde değil diğer sektörlerde de aynı durum olduğuna inanıyorum” dedi.

Problemlerimizi kendimiz çözüyoruz

Mutlu, “Sanayide güvenlik sorunu ilk sırada geliyor. Çünkü sanayi kapalı bir ortamda değil birçok yönden giriş ve çıkışları var. Kısaca her yerden giriş var. Dolayısıyla mahallelere çok yakın olduğu için mahalleden gelip insanlar bile buradan gelip geçmek zorunda kalıyor. Vatandaş arabasını gece buraya bıraktığı zaman sabah geldiğinde arabasının içerisinde bazı maddelerin malzemelerin eksik olduğunu görebiliyor. Veya çalındığını görüyor. Emniyete arabasıyla geziyor devriyesini yapıyor kontrolünü yapıyor ama arkasından bir takım sıkıntılar da olabiliyor. Hırsızlık olabiliyor araçlarda değişik anlamda sıkıntılar oluyor. Araçlarda yatıp kalkanlar oluyor. Ayrıca günümüzde alkol esrar uyuşturucu kullanan gündüz vakti bile gelen sıkıntılı insanlar görebiliyoruz. Her sektörde her yerde denetlemenin çalışmasını istiyoruz” ifadesinde bulundu.

Emniyet görünür olmalı

Mutlu, “Bunların önleri kesilebilir daha sakin bir duruma gelir. Burada emniyetten istediğimiz sürekli denetimin yapılması. Biraz daha ağırlık verilmesini istiyoruz. Belki biraz daha denetim fazla olursa bu tür insanlar biraz daha Kendilerine çeki düzen verir. Bu konu her zaman için geçerli. Ayrıca bu tür denetimlerin sıklaşması da suçsuz insanları gerçekten rahatsız etmez. Çünkü suçsuz insanlar bu denetimlerden memnun oluyorlar. Sorunlu vatandaş zaten sorunlu olduğu için denetimden kaçmak zorunda kalır. Denetim olduğu zaman kaçamaz yakalanır. Dolayısıyla o zamanda ceza uygulanır ve bu da sanayi içerisindeki işin veya yaşamın daha kolay olmasına sebep olur. Bazı durumlarda vatandaşlar neredeyse adaletin olmadığı duygusuna kapılıyor. Çünkü 20-30 suçluluk dosyası olan vatandaşlar bir bakıyorsunuz elini kolunu sallayarak gezebiliyor. Ya da uyuşturucu kullanmış vatandaşlar bu durumda. Bu tür suça bulaşan insanlar ‘biraz da nasıl olsa vatandaş emniyet ifademizi alıyor. Diğer taraftan bizi bırakıyorlar’ gibi düşünce içerisinde olduklarından vatandaşları rahatsız etmeye devam ediyorlar. Bu gibi sıkıntıları çok duyuyoruz” diye konuştu.

Sahipsiz araçlardan esnafımız rahatsız

Mutlu, “Sanayi içerisinde sahipsiz araçlar konusu çok fazla gündeme geliyor. İşyeri sahipleri de bu konudan mustaripler. Vatandaş gelip arabasına bırakıyor işyeri sahibi adam geri gelene kadar iş yerinde tutmak zorunda kalıyor. Dışarı bıraktığı zaman da iş yeri sahibi ile vatandaş arasında sıkıntı çıkıyor. Yediemin gibi park yeri gibi yerlere araçlar bırakıldığı zaman bu defa da belli bir miktar ücret vermek zorunda kaldıkları için bu da sürücülere maddi bir yük getiriyor. Onu vermemek için de araçları sokaklara rastgele gelişigüzel park ediyorlar Bu da içeride araç sıkıntısı ve görüntü kirliliğine neden oluyor. Çeşitli kazalar oluyor bu yüzden. İşyerlerinin küçük olması araçların fazla olması yer sorununu öne çıkarıyor” dedi.

Herkes kapısının önünü süpürür

Mutlu, “ Sanayi sitemizin temizlik ve düzeni Hakikaten çok güzel. Herkes kendi evinin önünü temizleme düsturuyla hareket eden esnaflarımız kimseden sıkıntı çıkmıyor. Ayrıca belediyeye temizlik personeli sabah erkenden geliyor ve sürekli de temizliklerini yapıyorlar yalnız çöpler zamansız bırakıldığı için zaman zaman çöp yığınları oluşuyor. Vatandaşın çok zor durumda kalmadıkça çöplerini açıkta bırak mamalarını poşetler içerisinde bırakmalarını önemlidir bu konu sadece sanayi için değil bütün yaşam içerisinde geçerli” diye konuştu.

Birliğimiz daimdir

Sanayi esnafı içinde büyük bir birlik beraberlik olduğunu, komşuluk ilişkilerinin önemli olduğunu vurgulayan Birol Mutlu, “Sanayimiz de birlik ve beraberlik içerisinde hareket ediliyor. Sanayi esnafının, Ahilik geleneğine uygun olarak yine Osmanlı'dan gelen bir geleneği var; Her ne olursa olsun konuşmadığın tartıştığın insan bile ölüm veya hastalık vakası olduğunda tanısın tanımasın herkes birlik ve beraberlik içerisinde oluyor. Bunlar çok güzel bir şey. Bunun tartışılmasına dahi gerek yok insanlar birbirleriyle samimiler. Çünkü burada bir ev gibi akşama kadar komşularımızla arkadaşlarımızla birlikte yeriz. Bu birlik beraberlik içerisinde bir aile olmak zorundayız bu düzenin Bu sistemin güzelleşmesi için daha iyi olması için bakış açısı çok iyi ya O yüzden iyi bakacaksın iyi göreceksin iyi konuşacaksın destek olacaksın. Bu sanayideki birlik beraberliği buna borçluyuz. Kimse başkasını sıkıntıya sokacak bir iş yapmaya çalışmıyor. Toplumda birlik beraberlik olması güzel şeyler. Bazen ufak tefek sıkıntılar çıkabilir Ama bunlar olması gereken şeyler. Her şeyi başkasına beklemeden temizliği ise iş yerinde çevremizde temizliği nasıl yapıyorsak dışarıda Daha kapımızın önünde herkes süpürürse Daha temiz olur. Başkasını rahatsız edecek şeyler yapmak lazım araçlarına bırakırken diğer komşularda düşünmek lazım” dedi.

Kalfa yetiştiremiyoruz

Birol Mutlu, son zamanlarda artan sosyal medya bağımlılığının ailelerin birbiriyle dahi olan diyaloglarını etkilediğini vurgulayarak, “Önceleri yaz tatili başlangıcında sanayiye çocuklar gelirdi. İş aramaya başlarlardı. Maddi yönden değeri olmasa da çocuklar sosyal yönden kendilerini geliştirirlerdi. Çırak-usta ilişkilerinin çocukların gelişmesinde şart olduğuna inanıyorum. Ancak son zamanlarda bu nüfusun çokluğu ile alakalı değil ama herkes rahatlığa alıştı. Rahatlıkta insanları bazı sıkıntılara sürüklüyor. İnşallah sonu hayır olur. Maalesef günümüz koşullarında sosyalleşme adı altında televizyon, cep telefonu, radyo insanları o kadar çok meşgul ediyor ki insanlarla konuşarak dahi anlaşma sağlayamıyorsunuz. Cep telefonları 3- 5-6 yaşındaki çocukların elinde hoşumuza gidiyor bu çocuklar bunu nasıl yapıyor diyorlar. Diyoruz ama maalesef bu sosyalleşmeyi öldürüyor. Gidiyorsunuz 13-15-18 yaşında çocuklar hiçbir şey konuşmuyoruz selam sabah yok sosyalleşmemişler. Oyun oynamayı bilmiyorlar akşama kadar bilgisayar ve cep telefonu ile oynuyorlar. Bu çocuklar bir önceden olduğu gibi bir yaz tatilinde bir Usta'nın elinin altına gitse dolayısıyla hem daha sosyalleşirler. Bazı şeyler bildiğiniz gibi yaşayarak öğrenir” dedi.

Çocuklarımız sosyalleşmiyor

Mutlu, “Diyorlar ya çok fırın ekmek yemek lazım Bunlar zamanı geçtiğinde zamanı geldiğinde ellerindekileri çok acil olmadığı sürece kullanmayacaklar. Usta eli altında yetişen çocuk daha düzgün işini yapacak daha samimi olacak daha dikkatli olacak. Cep telefonu ile meşgul olmadığı için kendisini meşgul etmediği için yanındaki ile konuşacak sohbet edecek, müşteri ile sohbet edecek bunu onun gelişimi ile ilgili çok faydalı bir konu ve bu herkes için geçerli. Yolda yürürken dahi elimizde cep telefonu zaman zaman kazaya sebebiyet verdiğimiz daha iyi oluyor.  Sosyal medya insanları çok fazla meşgul ediyor okuma alışkanlığımız sıfıra düşmüş durumdadır. Okuma olmayıncaya bazı hasletlerimiz gelişmiyor. Maalesef bu konu ev içindeki ilişkileri dahi etkiliyor. Telefon kullansan ama belli amaçların dışında kullanılmasını tavsiye etmiyoruz” şeklinde konuştu.