DASK, Malatya'da ödeme yapmıyor..!
Malatya Barosu üyesi Avukat Çağdaş Karaoğlan, aralarında Malatya'nın da bulunduğu deprem bölgesinde DASK'ın arabuluculuk yoluyla anlaştığı depremzedelere tazminat ödemesi yapamadığını söyledi.
Malatya Barosu üyesi Avukat Çağdaş Karaoğlan, DASK'ın depremden zarar gören az ve orta hasarlı konutlar için arabuluculuk yoluyla yaptığı anlaşmalara uymadığını ve depremzedelere tazminat ödemesi yapmadığını söyledi.
Karaoğlan, 6 Şubat'ta meydana gelen depremden sonra DASK'ın arabuluculuk ile yapılan anlaşmalar gereğince ek ödeme yapacağını duyurduğunu hatırlattı. Bu duyurunun ardından birçok depremzedenin DASK'ın yönlendirdiği arabuluculuk merkezine başvurduğunu ve anlaşma sağladığını belirten Karaoğlan, "Ancak gelinen aşamada Arabuluculuk ile yapılan anlaşmalar gereğince gereken ödemeler yapılmayarak depremzedelerin dava açma hakları ellerinden alınmış oldu" dedi.
Türkiye'de ilk defa bir devlet kurumu tarafından mahkeme ilamı niteliğindeki arabuluculuk anlaşma tutanağının dikkate alınmadığını belirten Karaoğlan, DASK'ın deprem mağduru vatandaşları arabuluculuğa teşvik ettiğini ve uyuşmazlıkların bu şekilde barışçıl yolla çözüleceğinin müjdesini verdiğini hatırlattı. Karaoğlan, "Ancak bu yola başvurarak karşılıklı mutabakat ile ek tazminat hakkı DASK tarafından kabul edilen vatandaşın, günü gelen ödemelerinin yapılmamasının hukuk devletine yakışmadığını" söyledi.
Karaoğlan, arabuluculuk tutanağının mahkeme ilamı gibi icra edilebilir nitelikte olduğunu ve arabuluculuk kanununda da bu hususta düzenleme bulunduğunu kaydetti. Bu nedenle arabuluculuk tutanağı düzenlendikten sonra dava açılamadığını belirten Karaoğlan, "DASK'ın bir devlet kurumu olması sebebiyle ödeme yapmadığı takdirde mallarına, hak ve alacaklarına kanunen haciz konulamaması, bu süreci baltalayan en önemli etkenlerden birisidir" dedi.
Karaoğlan, deprem sebebiyle mağdur olan birçok vatandaşın hak arama özgürlüğünün hiçe sayıldığını ve manevi olarak büyük kayıplar yaşayan bu insanların bir de maddi zorluklar içerisinde kıvranmasına göz yumulmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Karaoğlan, bu keyfi tutumun bir an evvel sona ermesi gerektiğini vurguladı.