Artçılar sürebilir

Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 şiddetindeki depremden sonra artçı sarsıntıların devam ettiğini belirten TMMOB Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vehbi Aluçlu, 'Malatya merkezdeki vatandaşlarımız bundan korkmasınlar. Artçı sarsıntılar, belki bir ay sürebilir' dedi.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Artçılar sürebilir

Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı ve İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vehbi Aluçlu, basın mensuplarına Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6,8 şiddetindeki depremle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yapı stokumuz çok kötü

Aluçlu, Malatya İnşaat Mühendisleri Odası olarak depremin olduğunu günün hemen ardından bölgeye intikal edip, incelemelerde bulunduklarını söyledi. Sahada yaptıkları gözleri aktaran Aluçlu, Binalarda incelemelerde bulunduk, özellikle betonarme binalarda çok büyük sorunlar vardı. Zaten kerpiç yapıların ve ağılların yerle bir olduğunu hayvanların telef olduğunu gördük.  Maalesef bu deprem, 10 saniye daha sürseydi Malatya merkezde çok büyük yıkıntılar olacaktı. Hasar alan binalarımız olacaktı. Betonarme binalarımızın birçoğu 2000 yılından önce yapıldığı için bu binalar bu büyüklükteki depremde mutlaka yıkılacaktı. Yüzde 65 mertebede hasar alacaklarını düşünüyoruz. Allahtan çok kısa sürdü.  Süre olarak 22 saniyelik bir süre çok uzun bir süre olmadı ve Malatya merkeze 80 km mesafe olmasından kaynaklı Malatya'da 6 büyüklüğünde hissedildi. 6,8 ile 6 büyüklüğü arasında yaklaşık 23, 24 kat fark var. Malatya'ya etkisinin az olduğunu ifade etmek istiyorum. İnsanlar evlerine giremiyorlardı, betonarme binalarda büyük hasalar vardı. Çünkü oradaki yapı stokumuz çok kötü. Oradaki binalarımız mühendislik hizmeti almadan yapılmış, tamamen usta kontrolünde donatıları içerisinde yok denilecek kadar az, beton kaliteleri, işçilikler son derece kötü. Depremle birlikte insanlar artık bu binalarda oturacaklar. O zaman ne yapmak gerekiyor, bu binaları dönüştürülmesi, insanlara yeni binalar yapılması gerekiyor. Bu konuda devletimizin başlattığı bir çalışma var. Umuyoruz çok gecikmeden insanları çadırdan kurtarırız diye düşünüyorum. Bu insanların mağduriyetinin giderilmesi için bütün Türkiye'nin elini taşın altına koyarak, yardımlarda bulundu. Buradaki insanlar tabi ki devletten yardım alacaklar ama binalara giremedikleri için çok büyük sıkıntılar çekiyorlar" diye konuştu. 

Sivrice-Doğanyol Fayı enerjisini boşalttı

Sivrice ile Doğanyol arasındaki 40 km'lik bir fayda enerjinin boşaldığını ama artçı sarsıntıların devam ettiğini hatırlatan Aluçlu, "Artçı sarsıntılar, belki bir ay sürebilir. Malatya merkezdeki vatandaşlarımız bundan korkmasınlar ama bundan sonraki bir fay var. O daha tehlike arz edecek bir fay. Sincik, Gölbaşı, Türkoğlu arası 1513 yılından beri kırılmamış, enerjisini biriktiren bir fay. Bu fayın kırılması durumu söz konusu. Ne zaman kırılacağını tabi ki Allah biliyor. Teknolojiyle bunu bilmemiz mümkün değil. Bu deprem olursa Malatya merkezde 7 büyüklüğünde hissedilecek. İşte o zaman bizim Malatya merkezdeki  stoklarımız 2000 yılından önce yapılmış yapı stokumuz, çok risk altında. Bu büyüklükteki bir deprem mutlaka can ve mal kayıplarına, hayvanların telef olmasına sebep verecek. Devletin başlatmış olduğu bir kentsel dönüşüm var. Malatya'da ve çevre illerde hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gecikilmeden yıkılması gerekenlerin tespit edilip, yıkılması, güçlendirilmesi gerekecekler olanlarında güçlendirilmesi bir an önce başlaması gerekiyor. Malatya Elazığ Adıyaman bu 3 ilimiz Sincik, Gölbaşı, Türkoğlu arasındaki fayın kırılmasıyla binaların çok büyük hasar olacağını biliyoruz. 40 kilometrelik Sivrice Doğanyol fayı enerjisini boşalttı. 7 şiddetinde bekleniyordu fakat 6.8 olarak enerjisini boşalttı. Tabii bu oradaki yapı stokunun kötü olmasından kaynaklı can ve mal kayıplarına, hayvanların telef olmasına sebebiyet verdi.  Aslında bu büyüklükte bir deprem,  normalde betonarme binalarımıza da zarar vermemesi gerekiyordu. Eğer beton binalar standartlara uygun yapılmış olsaydı betonarme binalarda asla bu yıkımlar olmayacaktı. Oradaki beton kalitesine baktığımız zaman elinize aldığımız zaman elinizde bile beton dağılıyor. Yani bu kadar kalitesiz, kötü işçilikler, malzemeler kullanılarak yapıldığı için son derece kötü bir durumla karşı karşıya kaldık. Burada ne yapmak gerekiyor onu anlatmaya çalışayım burada yetkililerimiz in bir an önce kentsel dönüşüm için başlatma bir çaba olduğunu söyleyebiliriz.  Artı insanlarımızı depreme bilinçli hale ve deprem eğitimi vermemiz gerekiyor. Özellikle çocuklara ilkokuldan itibaren deprem bilinci oluşturacak dersler verilmesi ve anlatılması gerekiyor. O çocuklar büyüdüğü zaman daha bilinçli olarak yetişecekler. Japonya, örneği var elimizde Kore depreminde 100 bin insan hayatını kaybetti. Bu depremden sonra Japonlar çok büyük dersler çıkardılar ve öğrencilerine öğretimde deprem bilincini oluşturacak dersler anlatmaya başladılar. İşte o çocuklar büyüdüler bugün yaptıkları binaların içerisinde güvenle oturabildiler. Japonya'da 9 büyüklüğünde bir deprem oldu. İnsanlar binalarında, binalarını o kadar güveniyorlar ki ellerinde kamera ila binaların salınımını çekiyorlar.  O şekilde dayanımlı binalar yaptılar. Japonya'nın da deprem bölgesinde olduğunu, Malatya ve Türkiye'nin de deprem kuşağında olduğunu biliyoruz" şeklinde konuştu.

Depreme bilinçli insanlar yetiştirmeliyiz

Aluçlu, Doğu Anadolu Fay'ının (DAF), Türkiye içerisindeki mesafesinin 600 kilometre olduğunu vurgulayarak, "Tabii bu fayın, sadece 40 kilometresinde bir enerji boşalımı söz konusu oldu.  Bu fay, Elazığ, Malatya, Kahramanmaraş, Hatay'ı çok büyük risk altında tutuyor.  1513 yılından beri kırılmamış bir hat var. Bu hat eğer hareket ederse,  enerjisini boşaltırsa bu 4 il çok büyük sıkıntı yok düşecek diye düşünüyorum. Batımızda da bir fayımız var. Malatya'nın batısında, Sürgü'den başlayarak Doğanşehir, Yazıhan, Hekimhan'a kadar, oradan da Tunceli'nin Ovacık fayıyla birleşen bir fayımız var. Bu fayda Malatya'nın bir üçgen içerisinde kaldığını gösteriyor. Kuzey Anadolu Fayı, Doğu Anadolu Fayı ve Malatya Fayının tam ortasında bulunan Malatya sürekli bu depremden etkilenecek, bu depremler olacak. Bu depremler olmasa zaten dünya patlama noktasına gelecek. Yani Dünya patlar eğer bu enerjiler boşalmasa. Bizim yapmamız gereken tek şey; deprem bilinçli insanlar yetiştirmek ve binalarımızı tasarlarken, depreme dayanıklı olmalarını sağlamak zorundayız.  Bu büyüklükteki depremler, normalde betonarme binalarımıza zarar vermemesi gerekiyor. Fakat standartlara uygun olarak yapılmamış olan binalarda, ancak bu söz konusu. Beton kalitesi son derece kötü olursa içerisinde donatı olmasa koştum beton eliniz elinize aldığınız zaman un ufak olur. Elazığ'da görmüşsünüzdür yıkılan binayı. Kepçe dokunduğu halde, binanın bir kısmı göçüyor, aşağıya iniyor. Biraz sert müdahale etse, belki yanındaki binalarda aşağı inecek. O kadar kötü malzeme, işçilik kullanılmış, donatı eksik" dedi.

Önlemlerin alınması gerekiyor

Malatya'daki mühürlenen binalarla ilgili konuşan Aluçlu, "Özellikle İnönü Caddesi, Atatürk Caddesi, Fuzuli Caddesi, Sivas Caddesi o bölgelerdeki yapıların, yapı kalitesi, beton kalitesi son derece kötü. Elle üretilen betonlar kullanıldı. Su, çimento oranı iyi ayarlanmadı. Suyu fazla katıldı, su fazla katılınca mukavemeti düştü, daha sonra bakım(kür )dediğimiz, beton döküldükten sonraki günlerde bakımları yapılması gerekirken yapılmadı. Kürleri tamamlanmadı. O betonların bir kısmının içerisine zaten çimento çok az miktarda konuluyordu, elle dökülüyordu ve donatı yoktu. Bu binalar yine Elazığ’daki bina gibi belki betonunu elini elinize aldığınız zaman un ufak olacak şekilde betonlarla üretildi. Burada şunu da belirtmek istiyorum. Özellikle Merkez'de yapılan bitişik nizam binalarda dilaltasyon derzi, dediğimiz derzin bırakılması lazım. İki bina arasında eğer 5 katlı bir bina yapıyorsanız en az 5 santim boşluğun olması gerekiyor. Bu boşluk ne için bırakılır; binalar birbirinden etkilenmesin, çekiçleme olayı dediğimiz olay olmasın binalar kendi içerisin de enerjisinin söndürmeyerek, depremden daha az hasar alsın diye söyleyebiliriz. Bir de şu çok önemli; Döşemelerin seviyelerin hepsi ne olması gerekirken, birinin döşemesi altta kalıyor birinin döşemesi üstte kalıyor. O zaman bunun döşemesi gelip, bunun kolonuna çarpıyor çarparak bu binanın yıkılmasına sebebiyet veriyor. Öbür binanın döşemesi de bu binanın, kolonuna çarparak o binanın kolonlarını kırarak binanın zarar görmesine sebebiyet veriyor. Malatya'da birçok binamız var bu şekilde. Bu binalarda taşıyıcı sistem de sıkıntılar varsa, o binaların mutlaka boşaltılması, insanların can kaybına sebebiyet vermeyecek, önlemlerin alınması gerekiyor. Bazı yerlerde daha fazla su hasar bazı yerlerde az oldu. Ama o hasar alan yapılar, bir dahaki artçı depremde ya da daha büyük bir depremde yerle bir olacak. Bunun için o binaların mutlaka boşaltılması ve önlemlerin alınması gerekiyor" yorumunda bulundu.