6 ay yeterli değil
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çiftçilerin kredilerinin 6 ay ertelendiğini açıklaması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Malatya Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Yunus Kılıç, ertelemeyi yetersiz bulduklarını belirterek, 'Çiftçinin borcu çok. Çiftçi, borcunu ödeyebilmesi için bir yıl erteleme yapılıp, ardından beş yıla bölünmesi gerekiyor' dedi.
Koronavirüs sebebiyle birçok sektörün ekonomik anlamda olumsuz etkilenmesi üzerinde devlet tarafından tedbir paketleri açıklanmaya devam ediyor. Çiftçilerin de ekonomik anlamda sıkıntılar yaşaması üzerine geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kredilerin 6 ay ertelendiğini açıkladı. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Ziraat Odaları İl Koordinasyon Başkanı Yunus Kılıç, kararın yetersiz olduğunu vurgulayarak, 6 ayda çiftçinin krizi atlatma gibi bir durumunun olmadığını söyledi.
Çiftçi habire eziliyor
Koronavirüsten dolayı hükümetin açıklamış olduğu 100 milyon dolarlık bir yardım paketinde çiftçinin ihmal edildiğini anımsatan Kılıç, "Bu paketin içerisinde; esnaf, sanayici, işçi her kesim vardı fakat çiftçi için herhangi bir şey yoktu. Ziraat odaları olarak herkes kendi çapında bir şeyler söyledi. Niye çiftçi ihmal edildi, üretime ihtiyaç yok mu, üretici bu krizi nasıl atlatacak şeklindeki açıklamalar neticesinde, hükümet çiftçilerin borçlarının 6 ay erteleme kararı aldı. Hükümete teşekkür ediyoruz. Ama bu karar yetersiz bir karar, 6 ayda çiftçinin krizi atlatma gibi bir durumu yoktur. Fakat bunu esasen 1 yıl erteleme yapıp, ardından çiftçinin borçlarını ödeyebilmesi için 5 yıla bölmesi gerekiyordu. Çünkü bugün üreticinin kayısısı yanmış, üretici her tarafa borçlu, bankaya, tarım kredilere, gübre, ilaç bayilerine borçlu. Üretim bu şartlarda yapılıyorsa, Türkiye'de yapılabiliyor. Başka hiç bir ülkede yapılamıyor. Çünkü her şey çok pahalı. Bugün yem fiyatlarının artışı doları geçmiş. Böyle zam ve serbest piyasaların olduğu yerde çiftçi ha bire eziliyor. Çiftçinin ezilmemesi ve üretimin devamı için çiftçinin mutlaka desteklenmesi gerekiyor" diye konuştu.
Zararın boyutu büyük
Kılıç, geçtiğimiz günlerde meydana gelen don olaylarından kayısının büyük oranda zarar gördüğünü dile getirerek, "Bir gecede 23 Nisan gecesinde kayısıyı kaybetti. Daha önce 11 Nisan'da Battalgazi Yazıhan, Kale'nin çukur yerlerinde bir don olayı yaşandı. Bunu TARSİM eksperleri de gelip kanıtladılar. 14 15 Nisan bir don hadisesi daha yaşandı, orda da hasar gördük ama esas don 23 Nisan'ı 24 Nisan'a bağlayan geceydi, Darende, Hekimhan, Kuluncak, Doğanşehir, Kuluncak yani yüksek kesimlerde yeni çiçek açmış kayısıları tamamen, cevizleri dahi yaktı. Zararın boyutu çok yüksek. Yani her yıl 100 bin ton kayısı ihracat ediyorduk, Malatya bu yıl kayısı ihracatının yarısını karşılayabilir" şeklinde konuştu.
TARSİM poliçe bedelleri çok yüksek
TARSİM sigortasının poliçe bedelleri çok yüksek olduğunu öne süren Kılıç, "Poliçe bedelleri çok yüksek olduğundan bizim üreticimizin yüzde 75, 80'i dona sigorta yapmadı. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası kredisi olan herkese TARSİM sigortasını mecburi tutuyor. Yapmazsan diyor borcunun yüksek faizle çalışacak. Bunu mecbur tuttuklarından üretici gidip, mecburiyetten primi düşük, az olsun diye sigortayı doluya yaptılar. Şimdi kayısı da yandı, sigortadan da bir şey alamayacak, böyle bir sigorta yoktur. Ağaca çarparsan ödeyeceksin, taşa çarparsan ödemeyeceksin. Türkiye'de de üreticinin tamamına trafik sigortası gibi, sigorta zorunlu olacak. Herkes ne ürün ekerse zorunlu sigorta yapacak ve havuzda para birikecek. Meteoroloji 23 Nisanda bizleri yanlış bilgilendirdi. Yanlış bilgi olunca da TARSİM'le çakışıyor" ifadesini kullandı.