1,3 milyar ton gıda çöpe
Pandemi ile birlikte önemi bir kat daha artan gıda güvenliği, Dünya Gıda Gününde bir kez daha gündemde. Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın çöpe giderek heba olduğuna dikkat çekerek, çöpe giden bu gıdayla 821 milyon insanın karnını doyurabileceğini söyledi.
Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Ülkemizde ve Dünyada gıda ve tarımda yaşanan sorunların temel nedenine değinen Çiçek, sermayenin çıkarlarının insanlığın ortak çıkarlarının üstünde gören küresel kapitalist sistemin, tarım ve gıda üretimi ile tedarikindeki tekelleşmesine dikkat çekti.16 Ekim'in, her yıl belirlenen farklı bir tema çerçevesinde, “Dünya Gıda Günü” olarak kut landığını anımsatan Çiçek, bu yılın temasının, 'Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim' olarak belirlendiğini söyledi. Çiçek, "Her yıl başka bir tema ile gündeme alınan gıdanın önemini ve insan yaşamındaki yeri hatırlatılmaya çalışılsa da dünya ölçeğinde henüz ciddi bir başarıdan söz etmek mümkün değildir. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecinde insanların sağlık hakkı kadar, yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Salgın döneminde en fazla gündeme gelen kavramlar gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmuştur" diye konuştu.
Tarımda sıkıntı tekelleşme
Gıdanın bulunabilirliği, gıdaya ulaşılabilirlik, gıdanın kalitesi ve güvenliğini kapsayan gıda güvencesi ile ilgili konuşan Çiçek, "Herkesin yeterli, güvenli ve sağlıklı gıdaya kolayca ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşma hakkıdır. Gıda egemenliği ise; toplumun ekolojik ve sürdürülebilir yöntemlerle üretilen, sağlıklı, kültürel olarak uygun gıdalara sahip olma ve kendi gıda, tarım sistemlerini ve tarım politikalarını belirleyebilme hakkına sahip olmalarıdır. Son yıllarda etkisini daha çok hissettiğimiz iklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesi, ormanların, sulak alanların ve ekosistemlerin tahrip edilmesi, tarım alanları ve meraların amaç dışı kullanılması, yoğun girdi kullanımına dayalı endüstriyel tarım, artan nüfus gibi sorunlar yakın gelecekte su krizine, toprak kıtlığına ve dolayısıyla gıda krizine neden olacaktır. Dünyada ve de ülkemizde gıda ve tarımda yaşanan sorunların temel nedeni, sermayenin çıkarlarını insanlığın ortak çıkarlarının üstünde gören küresel kapitalist sistem, tarım ve gıda üretimi ile tedarikindeki tekelleşmedir. Bugün itibariyle, hemen her alanda olduğu gibi gıda ve tarım alanında da sayısı onu geçmeyen çok uluslu şirketler dünya piyasasına hâkim durumdadır. Yaşanan sorunlar bölgesel değil tüm dünyayı ilgilendiren sorunlardır ve çözümü için tüm ülkeler birlikte hareket etmek zorundadır" dedi.
Her 9 kişiden biri yatağa aç girmekte
Çiçek, pandemi sürecinin tüm dünyada yeterli gıdayı üretmenin ve güvenli gıdaya ulaşmanın önemini daha da artığını kaydederek, "FAO’nunda içinde yer aldığı Küresel Gıda Krizleri Ağı’nın açıkladığı 2020 yılı raporunda; 55 ülkede 135 milyon kişinin gıda güvencesi açısından kriz düzeyinde ya da daha kötü durumda olduğu, Covid-19 salgınının da etkisiyle daha ciddi sıkıntılar yaşanabileceğini, bu süreç gıda ticareti ve piyasalar üzerindeki etkilerinin hafifletilmesine ilişkin olarak ülkelerin gıda tedariği, küresel gıda ticareti ve gıda güvenliği üzerine ayrıca özen göstermeleri gerektiği vurgulanmıştır. Bugün dünyada 800 milyonun üzerinde insan yani her 9 kişiden biri yatağa aç girmektedir. İnsanlık için kâbus olan bu yokluğu ve yoksulluğu yenmek için sorumluluk almak hepimizin ortak toplumsal görevidir. Unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Eğer dünyada açlık varsa bu yetersiz bitkisel ve hayvansal ürünler ve gıda arzından değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır" .
Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe giderek heba oluyor
Son yıllarda gıda güvenliği alanındaki dikkat çekici gelişmelere rağmen, gıda kaynaklı hastalıkların küresel boyutu hala kabul edilmeğini aktaran Çiçek, "Dünya`da her yıl yaklaşık 600 milyon kişi yani yaklaşık bu her on kişiden biri hijyenik olmayan gıdaları tükettikten sonra hastalanmakta ve bu grup içerisinden 420 bini yaşamını yitirmektedir. Sadece bu rakam, gıda güvenliğinin yaşamımızın ne kadar değerli bir parçasını oluşturduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacaktır. Güvenilir gıda, yalnızca daha iyi sağlık ve gıda güvenliği için değil, aynı zamanda geçim kaynakları, ekonomik gelişme, ticaret ve her ülkenin uluslararası itibarı için giderek daha çok önem taşımaya başlamıştır. Çağımız hastalığı olan aşırı ve lüks tüketim alışkanlığı, gıdaya adil ulaşmanın önündeki en büyük engellerden biri olup, bu alışkanlık gıdada israfı da beraberinde getirmektedir. Yılda yaklaşık 1,3 milyar ton gıda çöpe giderek heba olurken, sadece bu tüketilmeyen ya da tüketilemeyen ve çöp olarak son bulan üretim fazlasıyla bile açlık çeken 821 milyon insanı doyurabilmek mümkündür. Gıda kaybı ve israfının ülke ekonomilerindeki büyük yükü pandemi sürecinde artmış ve gıdaya erişim imkânını daha da kısıtlamıştır" ifadelerini kullandı.