Yeşilyurt'un payı büyük

Son dönemlerde yöresel lezzetlerin ön plana çıkarılmasında hayata geçirilen projeler ile Gastronomi turizmine önem veren Yeşilyurt Belediyesi, Türkiye’nin farklı kentlerinde bulunan üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile meslek örgütleri tarafından düzenlenen programlara katılarak, yapılan yatırımları anlatmaya devam ediyor. Son olarak pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen 1. Uluslararası Turizm, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Kongresine video konferans ile katılan Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, ilçenin tarihi eserleri ve yöresel lezzetlerinin tanıtımı için dev yatırımlarda bulunduklarına dikkat çekti. Son açıklanan nüfus rakamlarına göre 23 kentten daha kalabalık bir nüfusa sahip olduklarını ifade eden Çınar, “Yeşilyurt, tarihsel ve kültürel zenginlikleriyle ülke turizmine çok önemli katkılar sunacak bir potansiyele sahip” dedi. Malatya’nın dünyanın kayısı başkenti olduğunu da anımsatan Çınar, “Buna ek olarak Yeşilyurt’un dalbastı kirazı da meşhurdur. Malatya’nın ve doğal olarak Yeşilyurt’un kendine has bir yemek kültürü vardır. Bulgur, bizim sofralarımızın baş aktörüdür. Malatya’nın şu anda toplam dokuz adet tescilli ürünü vardır. Bunlardan üç tanesi Yeşilyurt’a aittir: Kiraz, Kiraz Yaprağı Sarması ve Banazı Karası Üzümü. Bunlara ek olarak “İçli Köfte, Analı Kızlı Köfte, Yeşilyurt Tandırı, Malatya Bulguru, Malatya Kurabiyesi, Yeşilyurt Fırın Tava ve Üzüm Teveği”nin tescilleri için de büyük mesafe almış durumdayız. Yani Malatya ölçeğinde gastronomi alanında Yeşilyurt’un payı büyüktür. Erişte, mantı, üzüm yaprağı sarması, kuru dolma, tarhana, kömbe, ev baklavası ve diğer yemeklerimizi de burada anmadan geçmek olmaz. Kayısı, kiraz, beyaz kiraz, vişne, incir, şeftali, dut ve karadut reçellerimizle bu alanda markayız. Bu kültür, globalleşmenin etkisiyle ne kadar zorlanırsa zorlansın, evlerimizde yaşamaya devam etmektedir” diye konuştu.

Yeşilyurt Kentsel Tasarım ve Lezzet Vadisi Projesi altında çok sayıda yatırım alanını ilçeye kazandırdıklarını da ifade eden Başkan Çınar, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yeşilyurt’umuzun tarih kokan bölgelerinin ve yöresel lezzetlerinin hak ettiği görebilmesi amacıyla çok ciddi adımlar atıyoruz. Geleneksel Yeşilyurt Evleri’nin olduğu bir mahallemizde çok sayıda tescilli konağı satın alarak restore ettik. Caddenin adını Yeşilyurt Lezzet Caddesi olarak değiştirdik. Bu konaklarımızdan biri Gastronomi Konağı olarak düzenlendi. Bir tanesi, içinde Kahve Müzesi de bulunan Kahve Konağı olarak hizmet ediyor. Butik Otelimiz ve otantik bir kafemiz var. Yine aynı cadde içindeki bir binayı da yöresel yemeklerimizin sunulacağı büyük bir restoran olarak düzenledik. Burası aynı zamanda Mutfak Sanatları Merkezi olarak yemek kültürümüzün gelecek nesillere aktarılacağı bir okul olacaktır. Kadın Girişimi Kooperatiflerini destekleyerek kadınlarımızı da aktif olarak bu sahada etkin olmaya çalışıyoruz. Yine çok sayıda sosyal tesis kurarak vatandaşlarımızın en kaliteli yemeklere en uygun fiyatlarla ulaşmasını sağlayan bir hizmet zinciri kurduk. Geçmişi bin yıllara dayanan Türk Mutfağı’nın bir parçası olarak Yeşilyurt Mutfağı’nı yaşatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Gelip gezdiğinizde de göreceksiniz ki Yeşilyurt, gastronomi alanında örnek merkezlerden biri olmaya adaydır. Bu ve benzeri birçok dönüşüm projemizle bölgelerimizin tanınırlık ve bilinirlik seviyesini artırmaya çalışıyoruz. İnşallah bu dönüşüm projelerimiz neticesinde Yeşilyurt’umuz, turizme cazibe merkezine dönüşecektir. Pandemi döneminin geri kalmasıyla birlikte tarihi bölgelerimize gezginler, gurmeler ve turistlerin yoğun ilgi göstereceklerine eminim. Bununla birlikte yaptığımız yatırımlar neticesinde birçok sinema, dizi ve film çekimleri bölgelerimizde yapılmaktadır. Sanatsal çalışmaları için farklı mekanlar arayan yapımcılar, Yeşilyurt’umuza ilgi göstermeye başladı. Şu anda bizleri takip eden akademisyenlerimizi ve tüm katılımcıları Yeşilyurt’umuzun tarihi bölgelerinde ağırlamaktan onur duyarız."

Çınar, sın olarak programa katılanların sorularını da cevapladı.