Yerinde bir düzenleme
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 7'nci Yargı Paketi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Av. Emre Apak, 7'nci Yargı Paketi ile uyuşturucuyla mücadelenin güçlendirileceğini belirterek, 'Gittikçe kullanım yaşı düşen, sentetik türevleri ile adeta insanları zombiye çeviren uyuşturucu ve uyarıcı maddeler için yargı paketinde yer alan hem cezalandırma hem de kullanıcıları tekrardan sosyal hayata katma tarzındaki düzenlemeler oldukça olumlu katkılar sunacaktır' dedi.
Uyuşturucuyla etkin mücadele
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 7'nci Yargı Paketi çalışmalarında sona gelindi. Uyuşturucu ile mücadele başta olmak üzere çeşitli konularda düzenlemeler içeren paket Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulmayı bekliyor. Malatya Barosu Avukatlarından Emre Apak, 7'nci Yargı Paketi ile ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Yapılması planlanan değişikliklerle adalet sistemini güçlendirmenin hedeflendiğini dile getiren Apak, 7'nci Yargı Paketi ile uyuşturucuyla mücadele, konut hacizleri, göçmen kaçakçılığı ve bireysel başvuru konularında hukuki düzenlemelerin yapılacağını belirtti.
Hakim onayından sonra icra uygulanacak
Apak, yeni düzenlemeyle birlikte kira, kat ve komşu mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıkların, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmasının planlanacağını, bu alanlarda yapılan düzenlemelerin ve getirilecek olan yeniliklerin oldukça olumlu katkılar sunacağını söyledi. Konutlarda hakim kararı olmaksızın haciz işlemi yapılamayacağını dile getiren Apak, “Konutlarda yapılacak icra müdürünün verdiği haciz kararının ancak “hakim onayından geçtikten sonra” yerine getirilebileceğini söyledi. İcra hukuku alanında yapılacak olan düzenlemelerin caydırıcılığı ortadan kaldıracağını söyleyen Apak, ”Ne yazık ki ülkemizde yüzbinlerce icra dosyası bulunmaktadır. Alacağını çoğu zaman kanuni boşluklardan dolayı alamayan ve alacağından ümidini kesen alacaklılar karşısında her şekilde borçlu tarafı koruyan tek yanlı düzenlemelerin sadece bir yanlı olarak düzenlenmemesini ve objektif kriterler de baz alınarak alacaklı tarafı da koruyacak önlem ve tedbirlerin yer aldığı kanuni düzenlemelerin olması elzem bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Yerinde bir düzenleme
Apak, 7'nci Yargı Paketi ile uyuşturucuyla mücadele güçlendirileceğini vurgulayarak, “Günümüzün en büyük kriminal sorunu ne yazık ki uyuşturucu suçlarıdır. Gittikçe kullanım yaşı düşen, sentetik türevleri ile adeta insanları zombiye çeviren uyuşturucu ve uyarıcı maddeler için yargı paketinde yer alan hem ticaret eylemi içinde olanları cezalandırma hem de kullanıcıları tekrardan sosyal hayata katma tarzındaki düzenlemeler oldukça yerinde olan düzenlemelerdir. Nitekim kullanıcıların çoğu sosyal hayattan kopmakta ve bağımlılığın pençesinde yaşamaktadırlar. Özellikle bu konuda Devletimizin daha da etken olarak yer aldığı düzenlemelerin olması bağımlıların tedavi süreçlerinde oldukça olumlu sonuçları beraberinde getirecektir. Şu anda TCK’da yer alan düzenlemede madde kullanıcıları hakkında savcılık kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı vermektedir. Burada erteleme süresi 5 yıldır. Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir” dedi.
Cezalar artacak
Apak, yeni düzenleme ile tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılacağını kaydederek, “Cumhuriyet savcısının, erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için şüpheliyi yılda en az iki defa ilgili kuruma sevk etmesi zorunlu hale getirilmesi süreçte kullanıcı şahısların topluma kazandırılmasın da Devletimizin daha da etkin olarak rol oynayacağını bizlere göstermekte ve bu sürecin şahısların keyfiyetine bırakmaktadır. Ayrıca bazı uyuşturucu ve uyarıcı maddeler için ceza-i alt sınırın 10 yıldan 15 yıla çıkarılması da caydırıcılık yönünden yine olması gereken bir durumdur. Ayrıca kullanıcılar için rehabilitasyon alanında getirilen yenlikler ve düzenlemeler de yine bu sürece de Devletimizin katılımını etkin bir şekilde sağlayacağını ortaya koymaktadır. Dolayısıyla bu alanda yapılan düzenlemeler ve getirilecek olan yenilikler oldukça olumlu katkılar sunacaktır” diye konuştu.
Mahkemelerin dosya yükü hafifleyecek
Yeni paketle birlikte arabuluculuk dava çemberinin genişletileceğini ifade eden Av. Apak, “Arabuluculuk müessesinin uygulanabilen hukuki dava çemberinin genişletilmesi oldukça faydalı olacaktır. Nitekim mahkemelerin dosya yükünün her geçen gün artması ve yargılamaların uzaması birçok insanı mağdur etmektedir. Arabuluculuk aşamasında tarafların anlaşma ve orta yolu bulma ihtimalleri başvuru zorunluluğu ile birlikte belki de artış gösterecektir. Bu kapsamda birçok davanın zorunlu arabuluculuk kapsamına alınması arabuluculuk müessesinin daha da aktif işletilebilmesinin önünü açacaktır. Bu şekilde hem mahkemelerin dosya yükü hafifleyecek hem de daha erken adalet sağlanarak adaletin etkin bir şekilde tesisi mümkün olacaktır. Ayrıca bu alanda arabulucu avukat sayısına olan ihtiyaç da arttıracaktır. Bu kapsamda arabuluculuğa ilişkin Ülkemizin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi’nin, iç hukukumuza uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemelerin de yapılacak olması müessesenin uygulanabilirlik çapını daha da genişletecektir” ifadesini kullandı.