'Yeni doğmuş gibiyim'

Malatya'da pankreas naklinden sonra 22 yıllık diyabet hastalığından kurtulan 43 yaşındaki Asım Kaya, hayatını ilaçsız sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor.

'Yeni doğmuş gibiyim'

Alçı ve boya işi yaparak geçimini sağlayan Kaya'ya, 1997'de gittiği hastanede Tip 1 diyabet teşhisi konuldu. Hastalığı nedeniyle böbrekleri iflas eden Kaya'ya, 2004 yılında vefat eden ağabeyinin böbreği nakledildi. Hastalığı ilerleyen ve hayatını insülin kullanarak sürdüren Kaya'nın pankreas yetmezliği yaşaması üzerine, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde nakil gerçekleştirildi. Pankreas naklinden sonra insülin kullanmayı bırakan Kaya, sağlığına kavuşmanın sevincini yaşıyor. Asım Kaya, pankreas nakline kadar sürekli insülin kullandığını, yaşam kalitesinin düştüğünü anlattı. Kaya, "2019'da pankreas nakli oldum, sağlığım sıhhatim yerine geldi, ilaçlarımı düzenli kullanıyorum. Kontrollerime düzenli geliyorum. Doktorlarıma teşekkür ediyorum, onların sayesinde rahatım." ifadelerini kullandı. Nakilden sonra hayatının düzene girdiğini anlatan Kaya, "Pankreas öncesi ve şimdiki yaşamım arasında çok fark var. Vücudumun her yeri iğne iziydi, her yerime iğne batırıyordum ve vücudum taş gibiydi. Şimdi dünya varmış, annemden yeni doğmuş gibiyim." dedi.

Hasta ilaçsız yaşama geçti

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Başhekimi Prof. Dr. Ali Beytur ise diyabetin sık görülen bir hastalık olduğunu belirtti. Tip 1 diyabette ilaç kullanımının bırakılması için pankreas nakli gerektiğini dile getiren Beytur, "Kaya, pankreas nakliyle birlikte insülin kullanmaktan kurtuldu ve ilaçsız bir yaşama geçmiş oldu. Son 2 yıldır ülkemizde pankreas ve ince bağırsak nakli yapılan tek kurum Turgut Özal Tıp Merkezidir." diye konuştu. Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kurdurduğu hastanenin organ nakilleriyle öne çıktığını vurgulayan Beytur, şunları kaydetti: "Son 2 yılda 4 pankreas, 5 yılda 8 ince bağırsak nakli yapıldı. Bu rakamların düşük olma sebebi, ince bağırsak ve pankreas nakli canlıdan canlıya yapılmamakta, tamamen kadavradan alınmakta. Karaciğer, böbrek, kök hücre ve kemik iliği nakillerinde canlıdan canlıya olduğu için akrabalardan organ nakli yapılabilmekte. Ülkemizde organ bağışı rakamları düşük olduğu için bu sayı artmamakta. Öldükten sonra toprak olacak organları, ölümümüzden sonra kullanılması ve insanlara faydalı olması için bağışlamalıyız."