Her seferinde, tamam bu sefer oldu diyoruz. Bu sefer 3 puanı alıp rahatlayacağız diyoruz. En sonunda gidip gelip ya bir puana razı oluyoruz ya da yenilip çıkıyoruz. Bu hafta deplasmanda karşılaştığımız Manisa FK müsabakasında da aynı senaryoyu izledik. Fakat bu sefer gerçekten bu iş tamam, 3 puan bizim dedik. Ama gittik geldik, yine kazanamadık. Özellikle bu hafta, Haqi Osman ve Phliph Awuku’nun da forma giyecek olması, bizi bir hayli umutlandırmıştı. Manisa takımı her ne kadar iyi bir takım olursa olsun, bu maça mutlak 3 puan parolası ile çıkmış ve buna inanmıştık. Maçın başından sonuna kadar baskılı oynadığımız bu karşılaşmayı kazanamamak, bizi bir hayli üzdü.
Bu hafta lisans işlemlerinin tamamlanmasıyla birlikte bu sene ilk defa forma giyen Haqi Osman, çıktığı ilk maçta farkını ortaya koymayı başardı. Atmış olduğumuz iki golde de golü atan Cengizhan kadar pay sahibi olan Haqi, umutlarımızın hala taze olmasının en büyük sebeplerinden bir tanesi. Lakin görmüş olduğu kırmızı kartla birlikte iki hafta bizi yalnız bırakacak. Maç kazanmaya böylesine ihtiyacımızın olduğu bir dönemde, Haqi’nin tekrar olmayacak olması belimizi bükebilir. Umarım yokluğunu çok fazla hissetmeyiz. Ligin başlamasıyla beraber, kalitesini ortaya koyan bir diğer oyuncumuz Cengizhan’ın bu iki haftalık periyotta ipleri fazlasıyla eline alması gerekiyor.
İpleri eline alması gereken Cengizhan, ipleri eline alırken bencil oyununu da bir kenarı bırakmalı diye düşünüyorum. Her ne kadar Manisa karşısında iki gol atmış olsa da maçın kırılma anı olabilecek bir pozisyonda, Haqi’ye pas vermeyerek kaleye vuran Cengizhan, belki de puan kaybının en büyük etkenlerinden bir tanesi oldu. O yüzden bu bencil oyunundan vazgeçerek, takım için bir şeyler yapmaya çalışmalı. Elbette yeri geldiğinde de bireysel oyunuyla kendi kalitesini de göstermeli. Fakat öncelik, önce kendisini göstermesi gereken bir takım var ortada. Bu yüzden şu süreçte, bireysel oyun oynamaktansa, takım oyunu oynamak bizim için daha iyi olacaktır.
Yine ileri hattımızda görev yapan Aly Malle’ye de çok fazla bir sorumluk düşmektedir. Git gide performansını arttıran Malle’de, umuyorum ki bu takıma bu sene çok faydalı olacaktır. Her maç daha da iyiye giden performansını; gol ve asistlerle süslemesi de takım için gayet iyi olacaktır. Çünkü şu an gol yollarında yaşamış olduğumuz bu sıkıntıyı, ancak farklı oyunculardan gelebilecek katkılarla aşabiliriz. Cenghizhan’da bu takımı tek başına en fazla bir yere kadar sırtlayabilir.
Bu hafta, diğer haftalara göre performansı düşen tek isim, Doğukan’dı bence. Bunu da mevkisi dışında oynamasına bağlı olarak, haklı görüyorum. Cihat Hoca, eğer Doğukan’ı santrafor olarak oynatmayacak ise yerine acilen bir başka oyuncuyu monte etmeli diye düşünüyorum. Çünkü bu haliyle Doğukan’ın çok fazla etkili olabileceğini sanmıyorum.
Bu isimler dışında bu hafta performanslarıyla göz dolduran birkaç isim daha sayabiliriz diye düşünüyorum. Özellikle maçın görünmez kahramanlarından, orta saha ve defansta sergilemiş olduğu performansıyla göz dolduran Ogün’ü saymadan geçmek olmaz. Canla başla mücadele eden Ogün, bu seneki en büyük kazançlarımızdan bir tanesi. Bu haftanın enleri arasına sürpriz bir şekilde giren bir oyuncudan daha bahsetmek istiyorum. Taha Gür… Taha, haftalardır birçok kişinin beğenmediği bir isimdi. Ben de kendisi hakkında ne iyi ne de kötü bir yorumda bulunmuştum. Fakat bu hafta sergilediği performansından ötürü, kendisinden söz etmek istedim. Özellikle defanstan çıkardığı bir topla rakipleri birer ip gibi sıraya dizen Taha, galibiyeti getirecek golü atmaya da çok yaklaşmıştı. Buna bağlı olarak, defansif ve ofansif anlamda o da iyi bit mücadele sergiledi diye düşünüyorum.
Bu hafta Cuma günü evimizde Altay’ı ağırlayacağız. İnşallah bu maçla birlikte üzerimizdeki kara bulutları dağıtır ve 3 puanı alırız. Şimdiden tüm taraftarlarımızı stadyuma davet ediyor, bu takıma sahip çıkmak adına çağrıda bulunuyorum. Başka MALATYA yok…