Hangi birinden başlasam, inanın kestiremiyorum.
Bir yanda müzmin memnuniyetsiz vatandaşlar var. Bir alemdir bunlar, her şartta haklı ve mağdurlardır, devlet ne yapsa yanlış yapıyordur bu vatandaşlara göre. Öküzün altında aradıkları buzağıyı hiç zorlanmadan hemen buluverirler. Yürüttükleri akıl ve mantık kendi akıllarınca hükmettikleri bir sonuca odaklanmıştır. Farklı bir ihtimale zinhar kapalıdırlar.
Ağzınızla kuş tutsanız, onları kuş tüyü yumuşaklığında koltuklarda ağırlasanız bu insanların asla hoşnutluğunu, rızasını kazanamazsınız.
Sizler de bilir ve tanırsınız bunları, yanınızda yörenizde kesinlikle az veya çok mutlaka bulunur bu tipler.
Devletin uyguladığı teşvik programlarının sıkı takipçileri ve yararlananları da yine onlardır.
İstisna sayılabilecek olumlu örnekler mutlaka vardır, ancak ben şimdiye kadar rastlamadım.
Diğer yanda muhalefet etme adına ipe sapa gelmez suçlama ve öneriler üreten iz'an fukarası bir CHP ve avanesi var.
Yol gösterici yeni, akılcı ve mevcut gidişata alternatif daha mükemmel projeler üretmek yerine "istemezük" çü bir muhalefet tarzı ile "Millet İttifakı"nın iktidara geleceği rüyasını gören bir CHP'miz var.
Bu muhalefetin akıl erdirebildiği tek şey, iktidar ne yaparsa yapsın her yaptığına hayır demek.
Beri tarafta öylesine bir basın var ki, adeta muarızlarımız ve düşmanlarımızla işbirliği içinde, onların ağzıyla konuşuyorlar!
Bir "milletvekili" kılıklı zibidi çıkıp "Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse, İran'ın yanında yer alırım" deme cür'etini işbirlikçi basından alıyor.
Türkiye'nin İdlib'te başlattığı ve hamdolsun başarıyla yürüttüğü "Bahar Kalkanı" harekatını dünya küçük dilini yutmuşçasına izlerken, içimizdeki kripto ve ezikler "Suriye ve idlib'te ne işimiz var?" diyerek, alık alık sorularla akıllarınca muhalefet ettiklerini zannediyorlar.
ŞOM AĞIZLILARIN HATAY KIŞKIRTMASI
Hatay Büyükşehir Belediyesi'nin CHP'li başkanı Lütfü Savaş, ülkemizde sığınmacı olarak bulunan Suriyeliler aleyhine mesnetsiz bir iddiada bulunarak fitne ateşine adeta benzin döktü.
Dikkat ederseniz son günlerde Hatay ilimiz basının gündeminden düşmüyor.
Suriye'nin İdlib şehrinde çok sıcak bir çatışmanın içerisinde bulunduğumuz bu günlerde kurt bulanık havayı sever sözünü doğrularcasına birden bire Hatay gündemimize sokuldu.
Yapılan haberlerle, Hatay ilimizin üzerinde öteden beri emeli olan Baasçı Suriye Rejiminin ekmeğine yağ sürülüyor.
Hatay B.B.Başkanı Lütfü Savaş kime yaptırdığını belirtmediği araştırmaya göre inandırıcılıktan uzak şu açıklama ile gündeme geldi: “Kaos içinde plesibit (referandum) yapalım. Kimi istiyorsunuz, Suriye mi, Türkiye mi? Suriye çıktı. Suriye kendine sahip çıkamıyor. Kendine sahip çıkamayan bir ülke Hatay’a mı sahip çıkacak. Kaldık aralıkta… Aralıkta kalanın sahibi çok olur. O zaman da aynı Suriye gibi olacağız.” Suriye gibi olacağımızı ancak kıt beyinliler ön görebilir...
Ey Lütfü Savaş, senin sandığın kadar basit mi dersin, Hatay'ın istikbali ? Esas maksadın ne sen asıl onu söyle?..
"Kaldık aralıkta" diyorsun, aralıkta kalan Hatay değil, aralıkta kalan sensin Lütfü Savaş.
Bitti mi hayır, Rusya'ya açıktan istihbarat görevi yürüten ve Türkiye kamuoyunu da Rusya'nın çıkarlarını önceleyen biçimde yönlendirme haberleri yapan "Sputnik" adlı iletişim örgütü geçen gün "Çalıntı eyalet: HATAY" konulu bir haber yaptı. Haber üzerine haberi yapanlar hakkında soruşturma başlatıldı.
