Vahdettin Yiğitcan

YEŞİLYURT 'MİLLET KIRAATHANESİ'

Vahdettin Yiğitcan

Millet Kıraathaneleri sosyal sorumluluk hizmeti olarak çok önemli bir teşebbüs...

Gönül ister ki her mahallemizde en az bir Millet Kıraathanesi bulunsun...

Yaşlı, genç ve çocuklardan oluşan toplumumuzun her kesimi hep bir arada aynı ortamı solusunlar...

Sosyal birlikteliğin kendiliğinden gerçekleştiği en güzel zemini olsun bu kıraathaneler...

Evet değerli okurlar gecikmiş bir yazı ile yine karşınızdayım...

Gecikmişliğime gelince, önce araya 30 Ağustos Zafer Bayramı girdi, daha sonra ise kısa bir hastahane hikâyesi...

Bugün ise hamdolsun karşınızdayım...

Kaç zamandır düşündüğüm Millet Kıraathanesi yazısını yazmak bu güne kısmetmiş...

İlk defa "Millet Kıraathanesi" lafzı telaffuz edildiğinde evvela aklıma İstanbul'un meşhur, meşhur olduğu kadar da kültür dünyamıza çok önemli katkılar sağlamış iki kahvehanesi geldi aklıma, biri Küllük diğeri ise ünlü Marmara Kıraathanesi...

Sözünü ettiğim her iki mahfili de görmüş bir fani olarak bu Millet Kıraathanesi düşüncesi beni çok heyecanlandırdı...

Bizler, yani yaşadığımız coğrafyanın insanları binlerce yıllık sözlü geleneğin içinden gelen insanlarız...

Hatta demez miyiz, "Hayvanlar Koklaşa Koklaşa, İnsanlar Konuşa Konuşa'...

Bizde iletişim ve bilgilenmenin ilk basamağı konuşma-dinleme kültürüyle başlıyor...

Millet Kıraathanesi açma hususunda Malatya’mızın ilk sıralarda yer almasını Yeşilyurt Belediyemiz gerçekleştirdi...

Sırası gelmişken, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ı "Millet Kıraathanesi" hizmeti nedeniyle buradan tebrik ederim...

Yaklaşık üç hafta önce çocukluğumun geçtiği Zaviye Mahallesi'nde açılan Millet Kıraathanesini ziyaret ettim...

Büyük bir merak ve heyecanla yola çıktım...

Yaya yürümeyi çok ama çok seviyorum...

Gazetenin Akpınar'da bulunan idare dairesinden yola çıktım ve Zaviye Mahallesine kadar adım adım yürüdüm...

Yürürken dünle bugün arasındaki değişimi ayrıca da geçtiğiniz yerlerin farklı özelliklerini en yakından gözlemleyebiliyorsunuz...

Yürümek bana her bakımdan iyi geliyor...

Yürümek, geniz sızlatan cinsten geçmişin silinen izlerini takip ederek...

Tek tük de olsa eskiye dair bazı izler son nefeslerini henüz vermemişler... Hüzün veren sararmış mahzun fotoğraflar gibiler...

Mahallemizin kadim bakkalı merhum Pala Kadir'in torunu Niyazi, babası Aziz amcadan sonra üçüncü kuşak olarak hizmet bayrağını dalgalandırıyor...

YANLIŞ TARİFİN FATURASI SIRILSIKLAM TER

Yolum ne zaman Sıtma Pınarı ya da Sümer İlk Okulu civarına düşse Niyazi Bakkal'a uğrar hal hatır ederim...  

Bu defa yolum doğrudan mahallemizden geçiyor... 

Niyazi'yi ziyaretim vacip hükmünde...

Eski mahallemizi hatırlatan Koyunoğlu Camii'ni geçtikten üç yüz metre sonra Niyazi'nin bakkalında buluyorum kendimi... 

Selamlaşmamızın ardından kısa bir sohbet ve asıl mevzumuz olan "Millet Kıraathanesi" nin adresini soruyorum...

Niyazi, Kıraathane'nin açıldığını duymuş ama henüz gitmemiş, adresini bilmiyor...

Bakkalda karşılaştığım Kıraathane'nin yerini bilen bir delikanlının tarifi üzerine yola çıkıyorum...

Zaviye sokağının bitiminde başlayan Tevfik Temelli Caddesini İstasyon Caddesine kadar arşınlıyorum Kıraathane yok!...

Bir esnaftan soruyorum meğerse Millet Kıraathanesi caddenin üst kısmındaymış... Yanlış tarifin faturası sırılsıklam ter...

Hava oldukça sıcak soluk soluğa gerisin geri yokuş yukarı tabana kuvvet...

Millet Kıraathanesini görünce rahatlıyorum...

İçeri girdiğimde girişin hemen karşısında bulunan bir masa etrafında oturan görevlilerle selamlaşıp kendimi tanıtıyorum...

Ortam serin...

Kıraathane görevlileri oldukça ilgili ve güleryüzlüler...

Sorularıma içtenlikle cevaplar veriyorlar...

Alışageldiğim asık suratlı kamu görevlisi değiller...

İnşaallah hep böyle kalırlar...

KIRAATHANEYE DAİR İLK TESBİTLERİM

Kıraathaneye girer girmez ilk intibam sessizlik ve pırıl pırıl bir temizlik oldu...

Genç, yaşlı ve çocuk ayırımı gözetilmeksizin herkesin yararlanabileceği sosyal bir mekân...

Çay makinalarından dilediğiniz an çayınızı alabilirsiniz...

Lavabolar evinizdeki temizliği aratmayan temizlikte...

Günlük ulusal ve yerel gazetelerin okunabildiği, binlerce kitap ve yardımcı ders kaynaklarının bulunduğu zengin bir imkân...

Sabahın 8' inde açılıp akşamın 22.00'sine kadar hizmet alınan bir okuma ve çay salonu...Kek ikramına rastlamadım...

Henüz çok yeni oluşu nedeniyle kitap seçimi ve dağılımı düzene oturmamış...

Kitap alımı çok hassas bir dikkat gerektirir...

Bilimsellik ve tarafsızlık olmazsa olmaz ilk şart...

Kitap seçiminde "bana yakın", yazar ve yayınevi diyemeyeceğiniz bir hizmettir Kıraathane yönetimi...

"Millet Kıraathaneleri"nin ülke genelinde belli bir hizmet kalitesine erişebilmesi için standartlarının en kısa sürede belirlenmesi gerekir...

Kıraathaneye girişler, turnike sistemiyle ve ziyaretçilerin TC Vatandaşlık numaraları alınarak yapılmalıdır...

Ziyaretçilerden cep telefonlarının kapatılması istenmelidir...

Kitaplar kesinlikle dışarı verilmemelidir...

İşleyişin sağlıklı takibi adına lavabolar hariç her nokta görüntü kaydı ile tesbit edilmeli ve geriye dönük belli bir zaman için kayıtlar saklanmalıdır...

Millet Kıraathaneleri sosyal sorumluluk hizmeti olarak çok önemli bir teşebbüs...

Gönül ister ki her mahallemizde en az bir Millet Kıraathanesi bulunsun...

Yaşlı, genç ve çocuklardan oluşan toplumumuzun her kesimi hep bir arada aynı ortamı solusunlar...

Sosyal birlikteliğin kendiliğinden gerçekleştiği en güzel zemini olsun bu kıraathaneler...

Hafta sonu Cumartesi akşamları kültürel ve ilmi sohbetler tertip edilmelidir...

Bu sohbetler gençlerin yetişmesi ve ufuklarının açılması bakımından doğal fırsatlardır...

Zaviye Mahallesi Millet Kıraathanesi'ni hizmete sokan herkese selam sevgi ve saygılarımla... 

ERDOĞAN'DAN KILIÇTAROĞLU'NA BİR TAZMİNAT DAVASI DAHA

Haberi Anadolu Ajansı geçti:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, il başkanları toplantısındaki konuşmasında kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle 250 bin liralık tazminat davası açtı. 

Bu kaçıncısı oldu doğrusunu isterseniz sayamadık...

Erdoğan Kılıçdaroğlu'na mütemadiyen tazminat davası açmaktan usanmadı bıkmadı...

Kılıçdaroğlu'da Erdoğan'a tazminat ödemekten...

Ancak bilinen bir şey var ki o da benim bir hayli tuhafıma gidiyor...

Ne Başkan Recep Tayyip Erdoğan tazminat almaya doyuyor!...

Ne de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu tazminat ödemekten yılıyor!...

Kılıçtaroğlu'na parasal ceza sökmüyor anlaşılan...

Erdoğan para yerine aleni olmak kaydıyla Kılıçtaroğlu'ndan özür tazmin etse etkili olur m; ne dersiniz?

Benimki basit bir öneri sadece...

Yazarın Diğer Yazıları