Vahdettin Yiğitcan

YENİ BEMBEYAZ SAYFA HAYIRLI OLSUN

Vahdettin Yiğitcan

Doğrusunu söylemek gerekirse muhalefetsiz bir iktidar, frensiz otomobil misali...

Muhalefet ikaz ve itiraz ederken, iktidar da ikna ve inşa etmenin gayreti içerisinde olacaktır...

İkaz ve itirazın olmadığı yerde ikna ve inşa çabalarına da ihtiyaç duyulmayacaktır örneğin...

Bence AK Parti'nin seçim başarısızlığının ve yozlaşmasının altında kifayetsiz muhalefet sorunu yatıyor...

AK Partili yerel yönetimler muhalefet eksikliğini fırsat bilerek meydanı boş buldu...

Ve "dediğim dedik çaldığım düdük" havasına girdiler...

Sadece düdük çalmakla kalsalar iyi, milletin tüm feryatlarına da kulak tıkadılar...

Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi ilk Bakanlar Kurulu Toplantısını yaptı...

Yeni Başkanlık sisteminin parlamenter sisteme göre çok daha hızlı ve isabetli kararlar alacağı öngörülüyor...

Bakalım, göreceğiz... Umarız her şey yolunda gider...

Bıçak kemiğe dayandı gibi bir şey...

Memleketin gidişatı el'an herkesçe malûm...

En önemli sorunların başında gelen eğitimin hali iç burkuyor...

Eğitimde fırsat eşitliği tam bir safsataya dönüştü...

Okulların kalitesi ortada...

Öğrenciler evlerine yakın okullara yerleştirileceklermiş...

Yoksul semtlerin okul kaliteleri de yer aldığı semtle paralellik arz ediyor...

Bu mu fırsat eşitliği?

Yeni Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'dan adil, akılcı ve günümüz bilimselliğine uygun eğitim politikaları bekliyoruz...

Dolar almış başını gitmiş... Habire tırmanıyor...

Enflasyon çift haneye demirledi...

Tarım tam bir felaket sinyalleri veriyor...

İthal etmediğimiz gıda maddesi yok!...

Tarım Bakanlığı'nın televizyonlarda "Tarım Alanlarının Tarım Dışı Kullanılmasına İzin Vermiyoruz" konulu "KAMU SPOTU" yayınlaması tam bir komedi... Gel de inan...

Her gün şahidi olduğumuz bu çarpık yapılaşma örnekleri hangi tarım dışı alanların üzerinde yükseliyor muhterem bakanlığım?

O sözünü ettiğim beylik spotun sonunda bir çocuk belirerek "Çünkü Ben Güvenilir Gıda İle Büyüyeceğim" demez mi?

Yarın o çocuk büyüdüğünde "Bana niçin yalan söylettiniz? Diye sizi, eminim suçlayacaktır...

İşsizlik tahammül edilecek gibi değil...

Seçim öncesi verilen vaatlere ilişkin açıklamaları önümüzdeki Cuma günü öğreneceğiz...

Bakanlar kurulunun ilk 100 günlük icraat hedefleri de yarın açıklanacak...

Dileriz ayakları yere basan ve milletin yarın endişesini giderecek tedbirleri içeren çalışma seferberliği açıklanır...

24 Haziran seçimlerinden sonra ise muhalefet darmadağın oldu...

Tabir yerindeyse muhalefet partileri kendi canının derdine düştü...

"Koltuk sevdasına kapılan kişilerin CHP'de işi yok" diyen Kemal Kılıçdaroğlu kendi sözleriyle çelişmiyor mu?

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye babasından kalan miras muamelesi yapıyor...Oturduğu koltuğu öylesine içselleştirmiş ki!...

İyi Partiye gelince, Meral Akşener bacılarını kim küstürdü öyle...

Kadıncağızın aniden hevesi kursağında kaldı!... Kadınsı duygusallıkla açıklanabilir mi Akşener'in bu gelgit halleri...

Doğrusunu söylemek gerekirse muhalefetsiz bir iktidar, frensiz otomobil misali...

Muhalefet ikaz ve itiraz ederken, iktidar da ikna ve inşa etmenin gayreti içerisinde olacaktır...

İkaz ve itirazın olmadığı yerde ikna ve inşa çabalarına da ihtiyaç duyulmayacaktır örneğin...

Bence AK Parti'nin seçim başarısızlığının ve yozlaşmasının altında kifayetsiz muhalefet sorunu yatıyor...

AK Partili yerel yönetimler muhalefet eksikliğini fırsat bilerek meydanı boş buldu...

Ve "dediğim dedik çaldığım düdük" havasına girdiler...

Sadece düdük çalmakla kalsalar iyi, milletin tüm feryatlarına da kulak tıkadılar...

Milletin gözünden kaçar mı? Kaçmadı elbette, sandıkta hesabını sordu...

AK Parti sn seçimde aldığı yüzde 42'lik oy oranının tamamını kendi hanesine yazmasın...

Erdoğan'ın "Bizi mecliste zayıf bırakmayın, milletimden istirham ediyorum" sözü üzerine en az yüzde 20 kerhen hatır oyu verildi...

Sayın Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Milletimizin verdiği mesajı aldık" ifadesi zımnen her şeyi açıklıyor...

Metal yorgunluğu dedik, milletimizin verdiği mesajı aldık dedik ve bu günlere kadar geldik...

Geçmişi unutmayalım, ancak, takılıp da kalmayalım...

Artık bundan sonra ufka bakma zamanı...

Dünya egemenleri boş durmuyor ve durmayacak...

İnşaallah topyekûn bir seferberlik ilanıyla "nerede kalmıştık" icraatları başlarsa, milletimiz işte o zaman rahat bir nefes alacaktır...

15 Temmuz gibi bir saldırıyı göğsüyle karşılayan bu milletimiz her hizmetin en iyisine layıktır...

 Ne mutlu bu bilinçle işini layıkıyla yapanlara...

SEFERİ RAMAZAN BEYİN NAFİLE DÜNYASI

Malum, ülkemizde her zaman ve her devirde işini (!) öyle ya da böyle yürüten kişi ya da zümreler daima olagelmişlerdir...

Hiç bir zaman eksik olmadıkları gibi eksik olacakları da maalesef imkânsız görünmektedir...

Gençlik yıllarımda İstanbul Şehir Tiyatrolarının birinde izlemiştim...

Aradan yaklaşık 45 yıl geçmiş...

Hatırladığım kadarıyla oyunun genel çerçevesi şöyle idi...

Ramazan bey memleketini, insanları seven kanun adamı, ciddi bir polis komiseridir...

Memleketine milletine hizmet aşkıyla doludur...

Görevini hakkıyla yerine getirmek istemektedir...

Dürüsttür ve yasaların herkese eşit uygulanacağına olan inancı tamdır...

Çünkü, ilkokuldan itibaren yasalar karşısında her vatandaşın eşit olduğu bilgisi öğrenciliği son bulana kadar kendisine öğretilmiştir...

Vazifesini yaparken, vatandaşın gönlünde yüksek bir emniyet duygusu oluşturmak bilinci taşımaktadır...

Gelin görün ki, kazın ayağı hiç de öyle değildir... Teori ile pratik uyuşmamaktadır...

Malum, ülkemizde her zaman ve her devirde işini (!) öyle ya da böyle yürüten kişi ya da zümreler daima olagelmişlerdir...

Hiç bir zaman eksik olmadıkları gibi eksik olacakları da maalesef imkânsız görünmektedir...

Ramazan komiserimiz ise adalet ve hukuk anlayışıyla örtüşmeyen vakıalara kanun adamı kimliğiyle karşı durur..

Yasa dışı durumlar işini gerektiği gibi yapmasına musallat olur... Ramazan komiser direnir... Direnen sen misin?

İşlemekte olan çarkın muktedir ve görünmez elleri Ramazan beyi oradan oraya sürerek bir anlamda "seferi" ederler...

Oradan oraya savrulan Ramazan beyin lakabı bu nedenle "seferi" dir...

Asla gerçekleştiremeyeceği "adalet" duygusu ise boş hayal anlamında, "nafile dünya" şeklinde ifade edilmiştir...

"Seferi Ramazan Bey'in Nafile Dünyası" günümüzde de geçerliliğini tüm çıplaklığıyla korumaktadır...

DEĞİLMİ Kİ, "MEMLEKET EMEKTİR"

"BİRLİKTE YÜRÜYELİM" SAYIN BAŞKAN

Benden, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat'a

Malatya'yı birlikte yürüyerek yakından tanıma ve hizmet önerisi...

Reklam ve gösterişten uzak, sadece gözlem, teşhis ve tedbir amaçlı yürüme...

Haftada bir gün, sadece yarım saat olmak üzere en tenha bir vakitte, hatta gece yarısı, kısa bir yürüyüş yapalım...

Değerli, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat,

"Birlikte Yürüyeceğiz" çağırınızı almış bulunuyorum...

Aynı ismi taşıyan, tamamlanmış, tamamlanmak üzere olan ve başlatacağınız yeni projelerinizi anlattığınız kitapçık, yazılarıma inşaallah, görev süreniz ve ileri ki yıllarda kaynaklık edecek... Bu nedenle teşekkür ederim...

Bu arada benim de size çok önemli bir önerim var...

Malatya'yı birlikte yürüyerek yakından tanıma ve hizmet önerisi...

Reklam ve gösterişten uzak, sadece gözlem, teşhis ve tedbir amaçlı yürüme...

Haftada bir gün, sadece yarım saat olmak üzere en tenha bir vakitte, hatta gece yarısı, kısa bir yürüyüş yapalım...

Bir hafta güzergâhı siz belirleyin bir hafta da ben...

Ardından yarım saatlik kısa bir çay sohbeti, değerlendirme faslı ve günün anafikri...

Evet, sayın başkan, bu öneri ile bir çığır açalım ve halkın içinde halkla beraber bir başkan örneği olunuz...

Bu imkânlar her zaman elinizin altında olmayacak, lütfen değerlendirin... Benden söylemesi...

YANILMIŞIM...

Üç hafta aynı konu üzerine yazmama rağmen TCDD Malatya idaresi arama zahmetine dahi tenezzül buyurmadılar...

Demek ki, mesnedleri sağlam, güvenceleri tam, kendilerinden ve Ankara'dan müsterihler ki, kuru gürültü deyip geçtiler...

Yasaların memleketin bir yerinde başka, diğer yerinde bambaşka anlama geldiğini anlamamışım.. Yanılmışım...

Mesela, İstanbul Yenibosna Metro İstasyonu peronunda (yer üstü, açık hava) 4207 sayılı yasa gereği sigara içme yasağı uygulanırken bu örneğin emsal teşkil edeceğine inanmıştım... Yanılmışım

Malatya Tren İstasyonu peronunda sigara içmek görevli personelin beyanlarına göre serbestmiş... Yanılmışım...

4207 sayılı yasanın Malatya Tren İstasyonunu kapsamadığını bilememişim... Yanılmışım...

Köklü kuruluşlarımızdan TCDD'nin önemli merkezi 5.Bölge Müdürlüğü konuyla ilgilenir zannetmiştim... Yanılmışım...

Üç hafta aynı konu üzerine yazmama rağmen TCDD Malatya idaresi arama zahmetine dahi tenezzül buyurmadılar...

Demek ki, mesnedleri sağlam, güvenceleri tam, kendilerinden ve Ankara'dan müsterihler ki, kuru gürültü deyip geçtiler...

Halk türkülerinde hikmetli sözler sıradan cümleler gibi dökülür dillerden...

"Şu Dağların Yükseğine Erseler. Lâle Sümbül Mor Menevşe Derseler,

  Bir Güzeli Bir Çirkine Verseler, Güzel Ağlar Çirkin Güler Bir Zaman..."

Herkes oturduğu koltuğun kadrini bilse...

HOŞ SADA

"Anlayana sivrisinek saz,

Anlamayana kitap da yazsan az!..."

TADIMLIK

"Yürü bre Hızır Paşa,

Senin de çarkın kırılır,

Güvendiğin Padişahın

O da bir gün devrilir..."

Yazarın Diğer Yazıları