Değerli okurlar,
Siyasi partilerimizin kuruluşu, finansmanı, yapısı ve işleyişi öteden beri hep tartışma konusu olmuştur.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde siyasi partilerin üzerinde ittifakla şikayet ettikleri, 1983 yılında çıkarılan 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanununu yürürlükte. Söz konusu bu kanunu geçersiz kılarak yerine "Yeni Siyasi Partiler Kanunu" ise nedense çıkarılmamıştır.
Yeni Siyasi Partiler Kanununun TBMM'de çıkarılmamış olması, haklı olarak kamuoyunun siyasete duyduğu güveni de zaafa uğratmaktadır.
Siyasi partiler mevcut işleyiş tarzlarıyla genel başkanlarının iki dudağı arasında verdiği kararlar ile yönetilmektedirler.
Merkez Karar ve Yönetim Kurulları (MKYK), Genel İdare Kurulları (GİK) gibi oluşumlar, parti içi işletilen sözde "demokrasi" kostümleri ve zevahiri kurtarma görüntüleridir.
Bu koşullar altında siyaset yapacak olanlar, baştan, nelerden feragat edeceklerini hesaplamalıdırlar.
Çok kaygan bir zeminde sürdürülecek olan siyasi mücadele bir de irade koyamama riski taşıyorsa ilk başta derli toplu düşünen liyakatli insanları tedirgin eder. Siyasete karşı mesafelidirler.
Diğer yanda siyaseti hem sosyal statü hem de istikbal hesaplarıyla şahsi manivela gibi kullanacak insanlar için de siyaset mecrası aramakla bulunmayacak mümbit bir alan. Mebzul miktarda her siyasi partinin bu tarz hempaları mevcuttur.
Siyasi Partiler Kanununun objektif, hizmet odaklı ve adalet ilkeleriyle yeniden oluşturulması halinde siyasi kadroların kalitesi de aynı oranda yükselecektir.
Şahsi ikbal hesabıyla siyaset yapan her duruma uygun maske takan çok yüzlü siyasetçi
-----------------------------------------
Günümüzden birkaç yıl önce, sanıyorum bir radyo sohbetinde çok etkilendiğim bir hatıra dinlemiştim.
Şu an ismini hatırlamıyorum o insanın, istiklâl mücadelesi kahramanlarından, devlet adamı ve meziyetli bir şahsiyet, İsmet İnönü'nün iktidar döneminde görmezlikten gelinmiş, herhangi bir görev verilmemiş, kenarda bırakılmış.
1950 Genel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi, İsmet İnönü kaybedip de Adnan Menderes ve Celal Bayar'ın Demokrat Partisi iktidara gelince, o istiklâl mücadelesi kahramanı insanı değerlendirmek anlamında bir sonraki Milletvekili Seçimlerinde aday göstererek Milletvekili seçtirmiş ve Meclise taşımışlar.
O meziyetli insan, aylarca yaptığı Milletvekilliği hizmetinden (!) doğan maaşlara el dahi sürmeden meclise tekrar iade etmiş.
Milletvekilliğinden de ders niteliğinde manidar bir kararla istifa etmiştir.
İstifa gerekçesini de mealen şöyle açıklamıştır:
Adnan bey çok nezaketli, hürmetkâr bir insan, göstermiş olduğu teveccüh ve alakaya çok teşekkür ederim.
Milletvekili olarak Mecliste el kaldırıp indirmekten başka bir iş yapmamak, benim mizacımla imtizaç etmeyen bir iş... Bu sebebe istinaden istifa kararı aldım.
Maaş hususuna gelince, iş telakki etmediğim bir işin karşılığı da olamaz. Hakketmediğim bir maaşı nasıl alabilirim?
Sami Başkan'ın Farkı
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Sami Er, Malatya kamuoyu önünde görevi gereği, siyasi, sosyal, kültürel ve icraî mülahazalarla yapacağı açıklamalarını ve ağzından çıkacak sözlerini ince eleyip sık dokumak zorundadır. Ki, şahidiyiz, hakkıyla yerine getiriyor da...
Her şeyden önce ümit var olmak istiyoruz. Felç haldeki şehrimizin ulaşım sorununa Raylı Sistem müjdesi vermesi şehirde heyecanla karşılandı.
Kan yutup kızılcık şerbeti içmek şeklinde mecazi anlam yüklü bir deyimimiz var. Sami bey her ne kadar şikayet etmiyorsa da, oysa biz bu şehrin sakinleri olarak yakînen biliyoruz, kelimenin tam anlamıyla koskoca bir enkaz devraldı. 2024 yılında göreve yeni gelen belediye başkanlarımızın hakikaten işleri zor, görevleri de bir o kadar kutsal.
Sayın Sami Er'in verdiği raylı sistem müjdesi bugün için çözüm gibi görünse de 100-150 yıl sonrasını hesaba kattığımızda şehrin kazanacağı muhtemel boyutlar hangi yeni ihtiyaçları beraberinde getirecektir.
Toplu ulaşım aracı olarak metro, İstanbullulara rahat bir nefes aldırıyor
---------------------------------------------------
O günlerin hesaplanması, zihnen simülasyonunun yapılması gerekmez mi?
Raylı sistem dediğimiz ulaşım şekli yer üstü alanda gerçekleşecek bir toplu ulaşım şekli. Alan işgali ve trafik sorunu kaçınılmaz.
Oysa metro yer altında akacak olan ve çok daha süratli bir raylı sistem.
El alem savaş yıllarında bile bozkırda kurduğu yeni şehirlere metro yapmışlar. Avrupa ve Rusya örneğinde olduğu gibi.
Yer altında metro hattı için tünel açma teknolojisi eskisine oranla çok daha gelişmiş durumda.
Malatya'nın tek cazibe merkezi "Çarşı" keşmekeşine artık bir son vermenin tam vaktidir.
Metro ağlarıyla Malatya'da yepyeni cazibe merkezleri oluşturmak mümkün. Yer üstü raylı sistemle bunu gerçekleştirmeniz imkânsıza yakın bir şey.
Moskova metrosu her istasyonuyla sanat galerisi gibi
Malatyalılar Başkan Sami Er'den toplu ulaşım aracı olarak metro istiyor