Vahdettin Yiğitcan

Üzümün Üretildiği Yer Yeşilyurt

Vahdettin Yiğitcan

Sevgili, cennet hatunu merhume, biricik canım Annemin aziz hatırasının hatırına geldiğim memleketim Malatya'da çocukluğumun izleri hiçbir eser bırakılmadan silinmiş. Doğal ve muhteşem bütün özelliklerini yitirmiş mahzun, betondan müteşekkil, ruhsuz bir şehre dönüşmüş Malatya. Hoyrat eller bağlarımızı, bahçelerimizi, güzelim evlerimizi ve kenarından şırıl şırıl, tertemiz buz gibi suların aktığı masalsı sokaklarımızı yok etmiş. Mahallelerimizin sadece adı kalmış.

Sadece bizde mi bu değişim, hayır, ülkemizin hemen hemen her şehrinde yaşanan ortak akıbet. Hiçbir nitelik aranmadan seçilen lalettayin kişilere emanet edilen şehirlerimizin son halleri iç sızlatan bu görünümde. 

Nerelerdesin ey liyakat, tezelden, nerelerdeysen çık da gel!..

Son elli yılda Dünya genelinde yaşanan akıl almaz hızdaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler her alanda olumlu ve olumsuz sonuçlar doğuruyor. Biz ise bu değişim ve gelişmelerin nedense çoğunlukla olumsuz sonuçlarına maruz kalıyoruz!..

Ümidimizi kaybetmeyelim, yeniden toparlanma adına kayda değer çalışmalar da yok değil. 

Bildiğiniz üzere çok güzel bir sözümüz vardır; "Maksadımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil."

Şahsen bu fakir, üzümü yemekten imtina eder ve sadece üzümün üretildiğini görmesiyle de maksadın hasıl olacağına inanan bir garip benî âdemdir. Üzüm üretme yeteneğine sahip ve üretme gayreti içinde olan "liyakat" sahibi bağcılarımızı saygıyla selamlıyorum.

YEŞİLYURT'TA HUMMALI HAREKETLİLİK

Aklıma estikçe Gündüzbey (Kündübek)'e gider, Kapılık'tan gelen suyun aktığı kanalın kenarında bir masaya kurulur, nefis çaylarımı yudumlayarak geçmişi, halî ve istikbali fikreder. Tefekkür teknesinde yoğururum. Boşa koyarım dolmaz, doluya koyarım taşar ve nihayet yorulur vazgeçerim dünyayı kurtaracak çözümü aramaktan. 

Dilediğimce çay faslını tamamlamış ve dinlenmişsem masadan kalkar ve Yeşilyurt'a doğru yaya yola revan olurum. Gündüzbey'in çıkışına kadar kanal eşlik eder bana, bundan sonraki yolumu asfaltta sürdürürüm Yeşilyurt'a kadar.

Yeşilyurt bu günlerde çok heyecanlı çünkü yaklaşık on yıl önce çok iyi niyetlerle çıkılan yol, onarılan Yeşilyurt Konakları ufuksuz yöneticiler yüzünden atıl kalarak harabeye dönmüştü.

O durumu gözlemlediğim 5 Şubat 2020 tarihli yazımda şöyle diyordum:

"Dönemin Malatya Valisi Ulvi Saran, sivil mimari örneği ev ve kültürümüzün yok olmaması için 2011 yılında Yeşilyurt'tan Gündüzbey'e giden cadde üzerindeki cumbalı Yeşilyurt Konaklarını onarımdan geçirterek hayata kazandırmıştı. Daha sonra ufuksuz yöneticiler yüzünden restore edilen bu güzelim konaklar işlevsiz bırakılarak kaderine terk edildiler ve bakımsızlıktan tekrar harabeye döndüler. Milyonlarca harcanan paralar da milletin kesesinden çarçur edilmiş oldu! Bu zararın hesabını kim kimden soracak, meçhul!...Bu dönemde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar duruma el koydu ve konaklara işlerlik kazandırma girişimi başlatarak Malatya Mutfağını "Lezzet Caddesi" adını verdiği caddede turizmin hizmetine sunma projesini açıkladı. Lezzet Caddesi tabir yerindeyse entegre turizm hizmet birimlerinden oluşuyor... Butik otel, yöresel yemeklerin sunulduğu lokantalar, çay ve kahve servisinin olduğu dinlenme mekanları kültürümüzün yoğrulduğu bu konaklarda hizmet verecekler... Yerli ve yabancı turistler, Yeşilyurt'un geleneksel mimarisi ve ruhunu yansıtan bir ortamın içinde bu hizmetleri alacaklar..." 

Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ın Kadim Çırmıhtı'da sürdürdüğü projesi bu günlerde aşama aşama hayata geçiriliyor. Tebrikler değerli Başkan.

Yeşilyurt'ta Yedi Millet Kıraathanesi

Yeşilyurt'ta sayıları yediye ulaşan Millet Kıraathaneleri hizmeti nedeniyle Yeşilyurt'un değerli Belediye Başkan'ı Mehmet Çınar'a ve ekibine edilecek dualar, kendilerine ve bu hayırlı hizmeti hayata geçirenlere hayır kapılarını sonuna kadar açacaktır.

Malatya'da ilk Millet Kıraathanesini Mehmet Çınar Zaviye Mahallesinde hayata geçirdi.

Arkası hamdolsun hızla devam etti. Şimdiye kadar açılan ve en kısa sürede açılacak olanlarla Malatya Yeşilyurt'ta Millet Kıraathanesi sayısı tam yediye ulaşmış durumda. Dileriz yetmişe de erişir. 

Geçtiğimiz hafta Yeşilyurt Belediyesi Basın Müdürü İsa Yumuk beyin "Yeşilyurt Belediyesinin yapmış olduğu çalışmaları yerinde görmek ister misiniz? İsterseniz sizi ağırlamaktan memnun oluruz"  Daveti üzerine Yeşilyurt Belediyesi'ndeydim.

İsa beyle dört saati aşkın bir süre sohbet ettik. Yenilikler beni ziyadesiyle heyecanlandırır. İsa beyin anlattığı Yeşilyurt Belediyesi'nin tarım üzerine yaptığı çalışmalar alanında bir ilk. Topraksız tarımdan tutun da Tarım ARGE biriminin faaliyetlerine kadar bilmediğim birçok alandan haberdar oldum. Daha sonra ilgili birimlerin yöneticileriyle detaylı görüşme isteğimi kendilerine ilettim.

Sohbetimizin sonunda görmediğim ve yerlerini bilmediğim Millet Kıraathanelerini görmek istediğimi söyleyince teker teker hepsini dışarıdan da olsa gezerek gördük.

Millet Kıraathane (okuma evi) leri, AK Parti iktidarlarının yaptığı en hayırlı hizmetlerin başında geliyor. Çünkü geleneksel aile ortamımız çocukların sağlıklı ders çalışmalarına imkan tanımıyor. Ayrıca maalesef evlerimizde ders kitaplarının dışında başka kitap da bulunmuyor.

Millet Kıraathanelerine gelince, herşeyden önce nezih ve sessiz bir ortam. 

Etrafı rahatsız etmemek için parmak ucuna basılarak ihtimamla yürünen saygılı bir mekan. 

Dilediğince kaynak eser elinin altında. Yaşlısı, genci, çocuğu toplumun bütün fertleri bir arada sanki bir aile...

Daha ne olsun. Ben fırsat bulduğum zaman giderim o ortama girince de anlatamayacağım huzur bulurum.

Millet Kıraathanesi ve diğer hizmetleriniz için teşekkürler Mehmet Çınar.

İsa Yumuk kardeşim, nazik davetinden çok memnun oldum, görevinde başarılar dilerim.

Dilerim, Yeşilyurt Belediyesi'nin başarı hanesine yazılan bu hizmetler, diğer belediyelerimize de ilham kaynağı olur.

Yazarın Diğer Yazıları