Değerli okurlar,
Geçen yılın 15 Aralık Cuma günü aramızdan ayrılmıştı Malatya'nın mümtaz şahsiyeti, araştırmacı gazeteci, şair, irfan abidesi, gönül ehli ve vakıf insan Celal Yalvaç.
2023 yılının 15 Aralık günü 87 yıllık ömrünü tamamlayıp ebedi aleme irtihal etmişti merhum Celal Ağabeyim. İlahi takdir bu kadarmış demek ki, her ne kadar şair "her ölüm erken ölümdür" dese de...
Evet, gönlümüz razı gelmiyor insan olarak sevdiklerimizin ölümüne, şairin hayıflanmasına da hak vermemek haksızlık olur.
Yazdıkları, ilgi ve alakaları, geride bıraktığı yazılı ve görsel arşiv belgeleri ile yaklaşık 15 bin kitaplıklı kütüphanesiyle Malatya'ya eşine rastlanmayacak bir hizmette bulunarak aramızdan gönül rahatlığıyla ayrılmıştır.
Böylesi niteliklere sahip Malatya'nın gani gönüllü mütefekkir bir şahsiyeti için, günümüzün uyduruk ifadesi olan "Malatya'nın Hafızası" gibi ruhsuz ve mekanik yakıştırmasını düşüncesizce söylenmiş yakışıksız bir tanımlama olarak değerlendiriyorum. Merhum Celal Yalvaç, ardında bıraktığı eserleriyle ufkumuzu aydınlatmaya, yaşadığı derviş meşrep hayatıyla da gönlümüzü ısıtıp, ışıtmaya devam edecektir.
Benim gönlümdeki Celal Ağabeyimin yeri ise bütün yaklaşımların ötesinde yegâne bir mevkideydi. Çünkü, Celal Ağabeyim, benim kendimi Cennet Mekân Annemden mütevellit isnad ettiğim biricik Annemin mensubu olduğu Karakaşoğulları Ailesini yakından tanıyan biri olmasıydı. Bu nedenle bu fakirin kim-liğini bilen hayattaki tek kadim aile dostu komşumuz olmasıydı, Celal Ağabeyime duyduğum muhabbetin beslendiği kaynak... Celal Ağabeyimin vefatıyla kimsesizliğimin altında yatan sebep de bu olsa gerek...
Merhum Celal Yalvaç'ın Sevgi Hâlesi
Malatya sevdalısı, fikir insanı Celal Yalvaç'ın vefatı Malatya'nın kadim kültürüne aşina insanlarında derin bir üzüntüye yol açtı. Nasıl açmasın ki, Malatya'da Malatyalılar her geçen gün azınlık durumuna düşüyor. Civar illerden çok sayıda alınan niteliksiz göçe karşılık, şehrimizi terk eden nitelikli insanlarımız sayesinde kendi şehrimizde giderek garipleşiyoruz.
Uzun bir süre gelir dağılımı akılalmaz boyutlarda dengesiz paylaşılan ülkemizde yaşadığımız pandemi belası nedeniyle öncelikle dar gelirli halkımızın ekonomik manada iflahını kesmişti, ardından şehrimizi yerle bir eden depremler ise büsbütün felç etti şehrimizin tüm işlerliğini. Bu koşullar altında insan ilişkilerimiz de tarihte hiç olmadığı kadar koptu. Hemen hemen herkes kendi kozasına çekildi.
Böylesi bir ortamda kaybettik Celal Ağabeyimi.
Malatya Haber Sitesi, siyasi, sosyal, kültürel ve toplumsal haberler ile düşünce yazılarının yanı sıra özgün makale yayınları konusunda Malatya denilince akla gelen ilk site. Gazetecilik lügatinde "fikri takip" olarak adlandırılan haberlerin seyrini izleme hususunda da üstüne yok, tartışmasız bir numara...
Malatya Haber Sitesi için gerek Malatya'da gerekse de uzak diyarlarda yaşayan Malatyalıların buluşma noktası denebilir.
Sözünü ettiğim bu sitenin Genel Yayın Yönetmeni ise Celal Yalvaç Ağabeyimin yetiştirdiği ve el verdiği büyük oğlu İsmet Yalvaç.
Merhum Celal Ağabeyim "dergâh" mantığıyla kullandığı Kütüphanesinde ziyaretçilerini ağırlarken, Kütüphanenin diğer bölümünde de İsmet Yalvaç site çalışmalarını yürütüyordu.
Bu fakir nezih dergâhın son dönemine ve çok kısa bir zaman dilimine rast geldi, o havayı az da olsa teneffüs etme bahtiyarlığını tattı.
Celal Ağabeyimin ziyaretçilerinin bir kısmı aynı zamanda Malatya Haber Sitesinin seçkin yazarlarıydılar. İlk defa dergâhta karşılaştık onlarla...
Aralık ayının ilk günleriydi yanılmıyorsam, Bülent Korkmaz telefonla Celal Amcayı hastaneye yatırdık diye üzüntülü bir ses tonuyla haber verdi. Aradan iki veya üç gün geçmişti ki, ziyaretine gittim, refakatinde kız çocukları vardı, İsmet ve küçük oğlu Bülent beyi sordum, henüz çıktı dediler.
Celal Ağabeyimle her ziyaretimde mutaden tokalaşırdık ilk defa hasta yatağındayken elini öptüm. Zihni açık, hafızası mükemmeldi, beni o esnada refakatindeki evlatlarına bir aile dostuymuşum gibi komşuluk hukuku çerçevesinde tanıttı. Bu hatıramı anlatırken muradım şu; öylesine hatırşinas bir insandı ki, ecelle pençeleşirken bile nezaketinden ve samimiyetinden zerrece inhiraf göstermemişti.
Ziyaretimi yapmış olmanın huzuruyla kendisinden müsaade istedim, 'Ne kadar istersen kalabilirsin' diyerek mukabelede bulundu Celal Ağabeyim, kendisine ve evlatlarına şifa dileklerimi ileterek odasından ayrıldım.
Birkaç gün sonra tekrar ziyaret etmek için Nezir Kızılkaya ile haberleştiğimde 'Hiç gitme, yoğun bakıma kaldırmışlar ben gittim ve göremedim" cevabını alınca öylece kalakaldım.
İlahi mukadderatın tecellisini Bülent Korkmaz iletti.
Üç gün boyunca taziye çadırları dondurucu soğuklara rağmen doldu doldu boşaldı. Celal Ağabeyimin ölümüne adeta tüm Malatya ağlıyordu... Bu fakirin hissettiği hüzün ise tanımlanır gibi değildi.
Sami Er'in Farkı
Geçtiğimiz Cumartesi günü Malatya Sanat Merkezi Konferans Salonunda, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Malatya Kent Konseyi Tarih ve Kültür Mirası Çalışma Grubunun tertip ettiği, ölümünün birinci yıldönümü münasebetiyle “Kentin Hafızası Celal Yalvaç” başlıklı bir sohbet etkinliği düzenlendi.
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Sami Er, adına yakışır bir samimiyetle etkinliğe katılarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
Sayın Sami Er'in konuşmasında en dikkat çekici cümleleri Malatya'nın geleceğine dair kültürel ufuksuzluğu zihnimizden atmamıza vesile oldu. İşte Sayın Sami Er'in taahhüt niteliğindeki değerli cümleleri:
"Celal Yalvaç, Malatya’yı bir kitap gibi okumuş ve her sayfasını özenle belgeleyerek bizlere ulaştırmıştır. Şehrimizin tarihi camileri, konakları, sokakları ve insanları, onun kadrajından yeni nesillere taşınmıştır. Bugün onu anarken, bizlere bıraktığı bu kıymetli mirası yaşatma sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlıyoruz. Malatya Büyükşehir Belediyesi olarak, Celal Yalvaç’ın adını yaşatacak projelere öncülük etmeye kararlıyız. Onun anısını yaşatmak, bu kadim şehre olan borcumuzdur. Sergiler, kültürel etkinlikler, araştırma projeleri ve eğitim programlarıyla Celal Yalvaç’ın eserlerini yeni nesillerle buluşturmak öncelikli hedeflerimiz arasında olacaktır."
Teşekkürler sayın başkan...
Malatya Kent Konseyi Tarih ve Kültür Mirası Çalışma Grubu Temsilcisi Orhan Tuğrulca’nın yönetiminde düzenlenen sohbette Bülent Korkmaz, “Bir Ekol Olarak Celal Yalvaç”, Nezir Kızılkaya ise “Mektupları ile Celal Yalvaç” konusunda görüş, anı ve düşüncelerini izleyicilerle paylaştılar.
Konuşmacıların Merhum Celal Yalvaç hakkında anlattıkları özetle görüş ve düşünceleri.
Sohbetin Yöneticisi Tarihçi ve Araştırmacı Yazar, Orhan Tuğrulca:
Merhum Celal Yalvaç'ın yazarlığı, gazeteciliği, fotoğrafçılığı, belge ve bilgi toplama ile araştırma çalışmaları var. Üniversitelerde okutulması gereken ilmi bir özgün yöntemi kullanan bir yönü vardı. Eksikliğini çok hissediyoruz. O’nun şehrimize katmış olduğu değer konusunda gerçekten anlatılacak çok şey var. Celal Amca hep yol gösterici oldu, hep öğretici bir tarafı oldu. Biz kendisine gerçekten minnettarız.
Kültür Araştırmacısı ve Yazar, Bülent Korkmaz:
Celal Amca'nın alanı olmamasına rağmen bilimsel yöntemleri öğreniyor. Kendi çalışmalarında ölçüyor, biçiyor. Verilerinde nesnel bir insandı. Tarihi vesikalarda, taradığı kaynaklarda bilimsel titizliği vardı. Celal Amca profesör, doçent değildi ama bilim adamı titizliği ile Malatya’nın sosyal bilimine çok büyük katkıları oldu. Bunun dünyadaki karşılığı; vatandaş bilimidir. Celal Amca, vatandaş bilimi yaptı. 18. Ve 19. Yüzyılda bilim yapan insanların çoğu vatandaştı. İşte Celal Amca bu işi yapıyordu, Vatandaş bilimi yapan insanlar herhangi bir yerden para almıyor, böyle bir beklentisi yok, içten gelen sevgi ile çalışıyor. Nice şehirler var, Malatya gibi orta karar bir şehirde Malatya kadar o şehirlerde tarih yayını yapılmamıştır. Bu Celal Yalvaç ekolü ile alakalı bir şey. Celal Amcanın biriktirdikleri, yetiştirdikleri ve etkiledikleriyle alakalı bir şey.
“Malatya’ya Adanmış Bir Ömür; Celal Yalvaç” kitabının yazarı ve Malatya'nın Kültür Hazinedarı Nezir Kızılkaya:
Celal Amca, çok kendisinden söz etmeyi sevmezdi, bir şey sormazsan, konu oraya gelmezse kendisi söylemezdi böyle bir şey. Türkiye’de felsefenin ve sosyolojinin temel taşlarından birisi olarak kabul edilen Hilmi Ziya Ülken Hoca ile mektuplaşmaları var. Türk tarih araştırmacısı ve özellikle kendisi için önemli olan kısmı kitabe uzmanı İbrahim Hakkı Konyalı ile mektuplaşıyor. Tarihçi İshak Sunguroğlu ile çok samimi mektuplaşmaları ve yüz yüze görüşmeleri var. Müzecilik uzmanı Kemal Tufan ile mektuplaşıyor. Tarihçi Zeki Velidi Togan çok yakın dostu. Tarihçi Fahrettin Kırzıoğlu ile mektuplaşıyor. Mardin Süryanı Metropoliti Hanna Dolapönü ile mektuplaşıyor.
Yoğun bir katılımla dolu dolu gerçekleşen Cumartesi ve Pazar günü etkinlikleri Merhum Celal Yalvaç Ağabeyimin yaşadığı dönem içerisinde "derviş meşrep" samimi muhabbet ve ilmi ciddiyetle etrafında oluşan sevgi halesinin yansımasıydı...
Konuşma çözümleri Kaynak: Malatya Yeni Ses
------------------------------------------------
Hasseten Teşekkür Bahsi:
Pazar günü Nezir Kızılkaya'nın yazdığı "Malatya’ya Adanmış Bir Ömür Celal Yalvaç” kitabının tanıtımı ve imza günü Deniz Kitabevi XL de yapılacağı duyurulmuştu.
Gitmem gerekiyordu ve yerini bilmiyordum kitabevinin.
Bıçkın ve genç gazeteci arkadaşım Mahir Temur'dan imdat talep ettim.
"Merak etme abi" diyerek imdadıma saniyesi saniyesine yetişti.
Sağolsun, ömrü bereketli olsun...
Dönüş yolunda ise:
Her zamanki nezaketiyle şükran borçlu olduğum,
Değerli Bayram Murat Asma Hocamla yola revan olduk.
Murat Hocama mahcubiyetimin hicabıyla...
Sonsuz kere teşekkürler hocam...
İğneli ve Çuvaldızlı NOT:
Bu fakir ciddi ve akıllı bir kurum olarak tanıyordu Deniz Kitabevini
Deniz Kitabevi, tamam da o XL de ne ola ki, diyerek, iç geçirdim.
Batılı bir kavram olan bu isimlendirmenin altında yatan ruh hali düpedüz "stockholm sendromu" mu dersiniz...
Örneğin ben bu durumu "stockholm sendromu" olarak değerlendiriyorum.
Bu ruh hali akıl sağlığı ile alakalı kişilik karmaşası bir yansıma...
Meselâ büyüklüğünü ve çeşitliliğini vurgulamak isterken
Deniz Kitabevi ve 7'den 70'e Kültür Çarşısı
Desen yan mı giderdi muhterem...
Celal Yalvaç Ağabeyimle çektirdiğim fotoğrafımız.
Orhan Tuğrulca yönetti, Bülent Korkmaz, “Bir Ekol Olarak Celal Yalvaç”, Nezir Kızılkaya ise “Mektupları ile Celal Yalvaç”ı anlattı.
M.BBBaşkanı Sayın Sami Er, adına yakışır bir samimiyetle etkinliğe katılarak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.
“Malatya’ya Adanmış Bir Ömür Celal Yalvaç” kitabının yazarı, Nezir Kızılkaya kitap çalışmasını anlatırken