Günlerdir Malatya ahalisi Turgut Özal Üniversitesi ile yatıp Turgut Özal Üniversitesi ile kalkıyor...
Kuruluşunun üzerinden henüz bir yıl geçen mezkûr üniversitemiz ne oldu olduysa yerinden tedirgin oldu...
Adresi tam olarak şöyle: Alacakapı Mahallesi Kırkgöz Caddesi No:70 P.K. 44210 Battalgazi / MALATYA
Adresini mi beğenmedi, Eski Malatya'nın suyuna mı alışamadı nedir, bir türlü anlayamadık...
Bildiğiniz üzere Eski Malatya Kırkgöz mevkii, Tohma Nehri seviyesinde kaldığı için Beyler Deresi sırtlarına göre çok aşağılarda kalmaktadır...
İnsanın aklına gelmiyor değil, ilmi çalışmalar yüksek ve havadar yerlerde yapılırsa daha mı ilmi olur, kim bilir?
Bu yüzden mi, yeni yer arayışı başladı acep?
Konunun insicamını bozmadan, tekrar başa dönelim...
Gayet normaldir, belli bir yerde üniversiteyi siz kurar ve açarsınız, üniversite de yerini beğenmezse doğal olarak yeni yer arayışına girer... Kimse yadırgamasın...
Sanırım Turgut Özal Üniversitesi'nde de durum bu minval üzere gelişmiş ve pişmiş...
Şöyle havadar, ilmi çalışmalara ivme kazandıracak rakımda, önünden gelip geçenlerin küçük dillerini yutacakları evsafta şaheser binalardan oluşan üniversite olmayı kim istemez...
Bu sebeple Turgut Özal Üniversitesi'nin yeni yer arayışını ve hayalini anlayışla karşılayacağınızı umuyorum...
Şaka bir yana, doğru oturup doğru konuşalım...
Üniversite demek, babanın oğluna dükkan açması anlamına gelmez!...
Özel üniversiteler paylarına düşen hisseyi alabilirler...
Dr. Yavuz Dizdar, özel üniversiteler için, "büyüklere açılmış kreşler" tanımını yapmıştı...
Üniversite demek, özel vakıf tezgâhı ardında ticari faaliyetleri de içermez!...
Üniversite demek, öyle, ablanın kardeşine çeyiz dizmesi çırpınışı da değildir!...
Ya nedir üniversite derseniz. Kısaca söyleyeyim:
Üniversite aklınıza gelebilecek her alanda bilim üretme çabasında olan özerk ilim merkezleridir...
Öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında aynı konuya ilgi duyan özgürce çalışma arkadaşlığı ilişkisi vardır...
Üniversite elbette fiziki koşulları uygun yerlere kurulmalıdır...
Bu uygunluk dağların ardındaki ıssız bir yer de olabilir, yeter ki, ulaşım yolları ve vasıtaları sağlıklı işlesin...
Sair talepler ise göze sürme, dudağa ruj, yanağa fondöten anlamı içerir ki, üniversitenin bu tür makyaj sayıklamalarıyla kaybedecek zamanı yoktur...
Kulağıma çalındığı kadarıyla taraflardan, Eski Malatya cephesi direnmiş ve kazanmış...
Karşı cephe için de çetin ceviz diyorlar...Bu işi burada bırakmaz kanaati hakim...
Görelim Mevlam neyler,,,
Umarım yeterince anlaşılmıştır...
Anlaşılmadığı algısına kapılırsam, daha derinlemesine ve açıklıkta isim de vererek yazmak boynuma borç olsun...
SÖZ SIRASI MİLLETTE
Ağaçlara Kıymayın Efendiler!...
Caddelerimizi süsleyen, havamızı temizleyen, güzel görünümleriyle de ruhumuzu dinlendiren ağaçlarımıza, bilhassa da çınarlarımıza maalesef gereken hassasiyette bakım hizmeti verilemiyor... Bu konuda benim Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan'dan bir isteğim var... Ben ağaç bakım gönüllüsüyüm... Hiç bir ücret talep etmiyorum...
BB Başkanı Selahattin Gürkan'ın bilgisine:
Ağaçları evladı gibi seven bir tüccar yazıyor
Efendim, ben güzel Malatya'mızın daha güzel ve yaşanabilir bir şehir olması için gücüm yettiğince gayret sarf eden bir kardeşiniz, hatta ağabeyinizim diyebilirim...
Hemşehrilik bağı, aynı ortam içerisinde, ortak yaşam alanlarını paylaşmamız, aynı havayı teneffüs etmemiz ve müşterek bir kültürün parçaları olmamız nedeniyle daha kapsayıcı, kuşatıcı, büyük bir aile kılar bizi...
Bu sebeple bütün hemşehrilerime sevgi ve saygılarımı sunarım...
Gelelim resmi kurumlara anlatmak isteyip de kabul ettiremediğim ağaçlarımızın mutad bakım hizmetlerine...
Caddelerimizi süsleyen, havamızı temizleyen, güzel görünümleriyle de ruhumuzu dinlendiren ağaçlarımıza, bilhassa da çınarlarımıza maalesef gereken hassasiyette bakım hizmeti verilemiyor...
Benim tesbit ettiğim en önemli husus: çınar ağaçları gövdesinin gelişigüzel bölgelerinde uç verip büyüme istidadı gösteren filizler ağacın gücünü azaltmaktadır...Oluşan sürgünler de, bizim Malatya tabirimizle "picikler" de temizlenmelidir...
Bu hususları belediyelerimizin ilgili birimleriyle telefon aracılığıyla konuşuyorum...
Verdikleri cevap, "Bu mevsim budama yapamayız" oluyor...
Oysa ben budamadan değil de ağaç temizliğinden söz ediyorum...
Maalesef derdimi yani Malatya’mızın ağaç bakım sorununu kimseye anlatamıyorum...
Bu konuda benim Büyükşehir Belediye Başkanımız Selahattin Gürkan'dan bir isteğim var...
Ben, ağaç bakımı gönüllüsüyüm... Hiç bir ücret talep etmiyorum...
Benim ağaç bakımı yapabilmem için Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Fahri Ağaç Bakımcısı kartı veya yazısı ile görevlendirilmemi-zi saygılarımla arz ediyorum...
Nasıl ki Fahri Trafik Müfettişleri varsa, Fahri Ağaç Bakımcısı da neden olmasın...
Fahri Ağaç Bakımcısı uygulaması gerçekleşirse Malatya Büyükşehir Belediyesi Türkiye'de bir ilki başlatmış olur...
Ağaç bakımıyla ilgilenecek başka vatandaşlarımız da var... Bilginize...
