Vahdettin Yiğitcan

SAVUNMADA OLDUĞU GİBİ HAYIRLARA VESİLE OLSUN...

Vahdettin Yiğitcan

Bütün bu başımıza gelen musibetlerden ders çıkarmamız asıl hedefimiz olmalı...

Kıbrıs çıkarması nedeniyle Amerika'nın ülkemize koyduğu silah ambargosunun hayırlı bir sonucu olarak1975 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ASELSAN kurulmuştu...

Şimdi o ASELSAN dosta güven, düşmana korku salacak askeri silah ve mühimmat üretimleri yapıyor...

Savunma sanayi üretimimiz ülkemiz ihtiyacının yüzde yetmişini karşılayacak düzeye erişti...

Yaşadığımız coğrafya çok zor. Öyle gönlünce sükunet içinde "Lâle Devri" bir hayat sürdürmezler adama...

Her türlü lüksü elinin tersiyle iteceksin...

Merhamet mihenk taşın olacak, yaratılmış her canlı ve nesneye muhabbet esaslı yaklaşacaksın...

1990'lı yılların başında Güneydoğu illerimizin kimilerinde adına "serhildan" dedikleri isyan provalarını halkı tehdit ederek sahneye koyuyordu PKK denilen maşa örgüt...

Bu isyan hareketlerine karşı, devletimizin bastırma girişiminde kullanılacak silahlara "kullanamazsın" şartı getiriyordu silahı satın aldığımız ve dost bildiğimiz sözde müttefikimiz olan ülkeler...

Parasını vererek satın aldığımız silahları nerede kullanacağımız konusunda bize sınırlama getiren ülkelerin en başında da ABD ve Almanya geliyordu...

Asap bozucu, savunmamızı felç eden bu kıskaç AK Parti iktidarının ilk yıllarına kadar sürdü...

Durumdan vazife çıkaran hükumetler son hızla savunma sanayimizin dışa bağımlılığını en aza indirmek için hummalı bir çalışma başlattı...

Kıbrıs çıkarması nedeniyle Amerika'nın ülkemize koyduğu silah ambargosunun hayırlı bir sonucu olarak 1975 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin haberleşme cihaz ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ASELSAN kurulmuştu...

AK Parti iktidarıyla birlikte ASELSAN silah üretme ve geliştirme gibi üretim alanını genişletti...

O dönemlerde gerçekleşen ASELSAN mühendislerinin art arda ölümleri intihar diye geçiştirildi..

Beş mühendisimizin ölümünün üzerindeki sis perdesi halâ aralanabilmiş değil...

En son, olayı soruşturanların FETÖ bağlantılı oldukları iddia edildi...

Hasılı şimdi o ASELSAN dosta güven, düşmana korku salacak askeri silah ve mühimmat üretimleri yapıyor...

Savunma sanayi üretimimiz ülkemiz ihtiyacının yüzde yetmişini karşılayacak düzeye erişti...

SIRA ŞİMDİ ÜRETİM ESASLI EKONOMİDE

Dünyanın adeta püsküllü belası Amerika, İsrail'in dümen suyuna kapılmakla dipsiz bir girdaba doğru tam yol sürükleniyor...

Ortadoğu'yu, Afganistan'ı ve Venezuela'yı kan ve göz yaşına boğan ABD, Kudüs'e Büyük Elçilik binasını taşıdığı dönemde Birleşmiş Milletler topluluğu içerisinde İsrail'le yan yana nasıl yalnız kaldığını kaydetmiştir hafızasına...

Ülkemize yönelik dolar üzerinden ateşlediği silahı da yakın gelecekte 180 derece geri tepecek gibi bir seyir izliyor...

Esasen, bütün bu başımıza gelen musibetlerden ders çıkarmamız asıl hedefimiz olmalı...

Yaşadığımız coğrafya çok zor. Öyle gönlünce sükunet içinde "Lâle Devri" bir hayat sürdürmezler adama...

Her türlü lüksü elinin tersiyle iteceksin...

Merhamet mihenk taşın olacak, yaratılmış her canlı ve nesneye muhabbet esaslı yaklaşacaksın...

Gece gündüz demeden harıl harıl üreteceksin...

Üç kazanıyorsan ancak bir yiyeceksin...

Adalet ve hakkaniyetten zerre miskal şaşmayacaksın...

Liyakati esas alıp bu benim yakınım demeyeceksin...

Sonunda tevekkülle olana bitene rıza göstereceksin...

"Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler..."

Amenna ve saddakna...

BASIN MÜDÜRÜ ARKADAŞLARIMA HATIRLATMALAR...

Yönetimimizi üstlenmiş kişi ve kurumların faaliyetlerini halka duyurmak ve halkın da talep ve şikayetlerini yönetime iletmek amacıyla basın ve halkla ilişkiler birimleri ihdas edilmiştir...

Sayın Müdürüm senin işini sana öğretecek değilim...

Ben yaklaşık iki yıldır Malatya'da yaşayan bir gazeteciyim... Sözünü ettiğim sorumluluğu hakkıyla taşıyan bir tek, Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürü Sayın İbrahim Halil Kılıç beyefendiyi tanıyorum... Adeta basın büroları ve birimlerinin kulaklarına sanki kurşun akıtılmış...Valiliğin dışında diğer kurumların basın danışmanlıkları sus pus...

Bilindiği üzere Malatya’mızın merkez yönetiminin belli başlı altı ana kurumu söz konusu...

Bunlar sırasıyla:

Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Battalgazi Kaymakamlığı, Yeşilyurt Kaymakamlığı, Battalgazi Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesi...

Bu kurumlarımız'ın dışında siyasi partilerimizin il ve ilçe teşkilatlarının da basın ve halkla ilişkilerden sorumlu birimleri vardır...

Ayrıca ilimizi temsilen TBMM'ye seçerek gönderdiğimiz milletvekillerimizin de haftanın üç günü Ankara'da Meclis'de, dört günü de Malatya'da halkın içinde olmaları lazım gelir... Tıpkı Mehmet Celal Fendoğlu gibi...

Milletvekillerimizin de bir ayağı Ankara'da bir kulağı da Malatya'da olması icab eder... Yani, basını ihmal etmemelidirler...

Bütün bunları niçin anlattım, söyleyeyim...

Yönetimimizi üstlenmiş kişi ve kurumların faaliyetlerini halka duyurmak ve halkın da talep ve şikayetlerini yönetime iletmek amacıyla basın ve halkla ilişkiler birimleri ihdas edilmiştir...

Sayın Müdürüm senin işini sana öğretecek değilim...

Ben yaklaşık iki yıldır Malatya'da yaşayan bir gazeteciyim...

Sözünü ettiğim sorumluluğu hakkıyla taşıyan bir tek, Valilik Basın Halkla İlişkiler Müdürü Sayın İbrahim Halil Kılıç beyefendiyi tanıyorum...

Adeta basın büroları ve birimlerinin kulaklarına sanki kurşun akıtılmış...

Valiliğin dışında diğer kurumların basın danışmanlıkları sus pus...

Bülten yayıncılığı kolaycılığına kaçan basının göreceği ilgi de bu kadar diyorsan fena halde yanılıyorsun derim arkadaş...

Seni o makamda istihdam eden irade hizmetlerin tanıtımını ve aksayan hususların bildirimini beklemektedir...

Öyle serinde gölgelemek yok!...

 Basın Yayın Müdürlüğünün başlıca görevleri:

 1) Basın kuruluşları ile Belediye arasındaki haberleşme talep ve ihtiyaçların tespit edilmesini, planlanmasını, bu konularda gerekli koordinasyon işlemlerinin yapılarak sonuçlandırılmasını sağlamak,

 2) Yerel ve ulusal yayın yapan günlük gazetelerde, internet sitesinde Belediyeyi ilgilendiren siyaset, ekonomik ve sosyal olaylarla ilgili haberlerin takibi; ulusal yayın yapan gazetelerde ve medyada internet sitelerinde belediyeyi ilgilendiren haberlerin takibini yaptırıp, Belediye Başkanı’na ve Başkan Yardımcıları'na sunulması işlemlerinin yapılarak sonuçlandırılmasını sağlamak,

 3) Gerektiğinde Belediye Başkanı’nın günlük programlarının yerel-ulusal basına bildirilmesini sağlamak,

4) Belediye Başkanı'nın ve Başkanlığın kamuoyuna bildirilmesini gerekli gördüğü açıklama, duyuru ve tekziplerin basın – yayın organlarına duyurulması işlemlerinin yapılarak sonuçlandırılmasını sağlamak,

5) Belediye Başkanı'nın basın toplantılarının organize edilmesini sağlamak,

 6) Yazılı ve görsel basında; köşe yazarlarının ve belediye muhabirlerinin isim, adres ve telefon listelerinin güncelleştirilmesini sağlamak,

7) Belediye Başkanı'nın günlük programlarının, Basın Danışmanlığı fotoğrafçıları ve kameramanları tarafından izlenmesini ve kayda alınmasını sağlamak,

8) Basın bültenlerinin hazırlanması, Belediye faaliyetleri hakkında basın yayın kuruluşlarına (Gazete, Radyo, TV, Dergi v.b ) basın bildirilerinin gönderilmesi, haberlerin e - posta ve cep mesajı yoluyla ilgililerine ulaştırılmasını sağlamak,

9) Çeşitli konularda (faaliyet, açılış, ziyaret v.b) fotoğraf çekimlerinin yapılarak arşivlenmesini sağlamak,

 10) Basın Mensuplarıyla haber konulu görüşmelerin sürekliliğini sağlamak,

11) Gazete kupürü arşivi ve yayın arşivi tutulmasını sağlamak,

12) Basınla ilişkilerin amaç, hedef ve politikalarının belirlenmesi amacıyla çeşitli araştırmalar yapmak ve amirinin bilgisine sunmak. Belediye tarafından düzenlenen tüm etkinlik ve yürütülen faaliyetlerin tanıtılması için basın yayın organları ile iletişime geçmek,

13) Basın yayın organlarında yayınlanmak üzere, hazırladığı basın bülteni ve gazete ilanlarını bu kurumlara vermek ve sonuçlandırmak,

14) Yazılı, sözlü, görüntülü basın ve yayın organlarını takip ederek Belediye'nin leh veya aleyhinde olan gelişmeler ve genel olarak belediyelerle ilgili yayınlanan haberlerle ilgili olarak Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcılarına düzenli olarak rapor vermek. Yaptığı basın takip çalışmalarıyla ilgili olarak arşiv oluşturmak,

15) Belediye Başkanı’nın medya ile gerçekleşecek randevularını Özel Kalem Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde ayarlamak,

16) Yürürlükteki mevzuatın öngördüğü diğer görevler ile amiri tarafından verilen görevlerin icra edilmesini sağlamak.

YİTİĞİNİ DOĞRU YERDE ARAMAK...

Sayın Başkanım, Trabzonlu sizi bağrına basmış, bunu aldığınız oy oranıyla görüyoruz..

Vatandaş size oy verirken ülkenin genel gidişatını düşünürken, parlamento da neden tercihini AK partiden yana kullanmadı?  AK Partinin yerelde verdiği sınav maalesef başarısız...

Sayın Başkanım, AK Parti'nin seçim başarısızlığının sebeplerini, il il, ilçe ilçe görevlendireceğiniz mutemet kişilerin halk içinde halkla yapacakları sohbet sonrasında öğrenebilirsiniz...

Bir yandan idrak felci yaşayan muhalefet, diğer yanda müttefik postuna bürünmüş ABD'nin ekonomik ablukası...

Doğunun ve batının ilgi odağı haline gelen ülkemiz, mevcut konumu ile adeta insanlığın kalbinin attığı yer fotoğrafı veriyor...

Bir yandan FETÖ belası ile uğraşırken, diğer yandan kırk kılığa bürünen PKK ile ölümüne operasyonlar...

Bir yandan halkın şahsına duyduğu muhabbet ve güven, diğer yanda bu güveni ve sevgiyi aşındıran yerel idareciler...

Kimse darılmasın gücenmesin, rakamlarla isbatı ve izahı mümkün güven ve sevgi aşınmasının hangi seviyelere indiğinin...

Tek başına hangi biriyle uğraşsın... Hamdolsun ki, uğraşıyor...

İnanın olağanüstü bir sabırla yüklenmiş bu ağır sorumluluğu... 

Kendisine duyulan güvene kayıtsız kalmayan Başkan Recep Tayyip Erdoğan,  24 Haziran Seçimlerinde yüksek oy veren illerimize teşekkür gezilerine çıktı...

24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı için yüzde 82.1'lik oy oranıyla en yüksek oy veren Bayburt ilinden başladı...

Geçtiğimiz pazar günü Trabzon'daydı orada da AK Parti Danışma Meclisi Toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundu...

Sayın Başkan Erdoğan'nın o toplantıda konuşurken Trabzonlulara yönelik şu ifadeleri muhatabını bulamamış serzenişler gibiydi.

Sayın Başkan Erdoğanın o sözlerini aynen aktarıyorum:

"24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsıma verdiğiniz, küsüratı söylemiyorum, yüzde 69 oranındaki destek için sizlere şükranlarımı sunuyorum...

Ama ben inanıyorum ki siz yüzde 69'u kabul etmiyorsunuz...Çünkü daha fazla olması lazım...Trabzon'a da yakışan bu.

Parlemento'da maalesef iş iyi değil. Orada durum çok çok kötü.

Ben Parlemento'da daha farklı şeyler bekliyordum Trabzon'dan...

İstiyordum ki netice çok farklı olsun. Maalesef orada yüzde 55.1 aldık. Trabzon'a bu uymuyor... Daha ileri olması lazım, daha ileri olması lazım. Niye? Trabzon'un mayasında bu var, ben buna inanıyorum..."

Sayın Başkanım, Trabzonlu sizi bağrına basmış, bunu aldığınız oy oranıyla görüyoruz...

Dört ilimizin tablosunu çıkardım aşağıya...

Trabzon: Başkanlık seçiminde yüzde 69.40 AK Parti yüzde 55.10- Fark: 14.30

Rize: Başkanlık seçiminde yüzde 77.44 AK Parti yüzde 64.99- Fark: 12.45

Bayburt: Başkanlık seçiminde yüzde 82.10 AK Parti yüzde 57.45- Fark: 24.65

Malatya: Başkanlık seçiminde yüzde 69.19 AK Parti yüzde 53.87- Fark: 15.32

Dört ilimizde de AK Parti ortalama yüzde onbeş sizden daha az oy almış...

Bu durumu seçmenin bilinçsizliğine yormamız imkânsız...

Vatandaş size oy verirken ülkenin genel gidişatını düşünürken, parlamento da neden tercihini AK partiden yana kullanmadı? 

AK Partinin yerelde verdiği sınav maalesef başarısız...

Sayın Başkanım, AK Parti'nin seçim başarısızlığının sebeplerini, il il, ilçe ilçe görevlendireceğiniz mutemet kişilerin halk içinde halkla yapacakları sohbet sonrasında öğrenebilirsiniz...

Vatandaşın sağ duyusu 15 Temmuz'da da aynıydı şimdi de aynı...

"ELEMTERE FİŞ KEM GÖZLERE ŞİŞ"

Malatya’mızın AK Parti'li siyasi temsilcileri Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı topluca ziyarete gitmişler...

Ziyarette ilişkin bilgilendirmede bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık kısaca:

“Milli Savunma Sanayimizde hızla ilerliyoruz. Cumhurbaşkanlığımızın 100 Günlük İcraat Programı içerisinde yerli ve milli hassasiyet öne çıkartılarak 48 proje savunma sanayimize ait." demiş. Bu ziyaret üzerine işte dedim, "sayın Öznur Çalık, Malatya’mıza savunma sanayimizi tahkim edip güçlendirecek projelerden bir kaçının Malatya'da gerçekleştirilmesini talep etmişlerdir" diye sevinçten bayılayazdım...

Ben zaman zaman haberleri son paragrafından başlayarak okurum...

Bu haberi de son paragrafından başladım okumaya...

Haberin can alıcı kısmı genellikle son paragrafta yer alır...

Malatya’mızın AK Parti'li siyasi temsilcileri Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı topluca ziyarete gitmişler...

Ziyarette açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık şunları kaydetmiş:

“Milli Savunma Sanayimizde hızla ilerliyoruz. Cumhurbaşkanlığımızın 100 Günlük İcraat Programı içerisinde yerli ve milli hassasiyet öne çıkartılarak 48 proje savunma sanayimize ait. Düne kadar yapılamaz denen birçok proje tamamlanırken, çalışmalarımızı da tüm hızıyla sürdürüyoruz."

Bu açıklamaya ne sevindim ne sevindim tahmin edemezsiniz...

Tamam işte dedim, "sayın Öznur Çalık, Malatyamıza savunma sanayimizi tahkim edip güçlendirecek projelerden bir kaçının Malatya'da gerçekleştirilmesini talep etmişlerdir" diye sevinçten bayılayazdım...

Adetim gereği hepi topu iki paragraf olan mezkûr haberin ilk cümlelerine yöneldim...

Okumaz olaydım hevesim kursağımda kaldı... Buyurun siz de okuyun...

Milli Savunma Bakan'ı sayın Hulisi Akar'a hitaben, Askeri alanda Malatya’nın önemli ve stratejik bir konuma sahip olduğunu vurgulayan Öznur Çalık sebebi ziyaretlerini şöyle özetlemiş: “Çarpık kentleşmenin önüne geçebilmek, sağlıklı, yaşanabilir ve bütüncül bir kent dokusu oluşturabilmek için Kentsel Dönüşüm Rezerv Alanı olması amacıyla Malatya Mareşal Fevzi Çakmak Kışlası’nın ve şehrin merkezinde kalan, şehrin gelişimini ciddi manada etkileyen sanayi sitelerimizin taşınması amacıyla Altay Kışlası’nın bir bölümünün Malatya Büyükşehir Belediyemize devredilmesini istiyoruz”

Bu cümleleri okuyunca beynimden vurulmuşa döndüm...

Meğerse ziyaretin amacı, kışla arazilerini kentsel dönüşüm rezerv alanına kazandırmakmış...

Kala kala Malatya'nın elinde cılız da olsa ağaçlandırılmış bir avuç askeri alan kalmış, şimdi onu da bir süreliğine belediyeye (sonrasına Allah kerim?) aktarmak suretiyle bu alanlardan gelecek nesillerimizi mahrum mu kalsınlar?

Halkımızın pratik zekâsının muhteşem bir ürünü başlıkta zikrettiğim Türkçe nazar duamız...

Malatya'nın medarı iftiharı AK Parti milletvekillerini ve Büyükşehir Belediye Başkanımızı toplu halde bir arada görünce ister istemez aklımdan bu nazar duası geçti... Kırk bir kere maşallah...

Şair ne diyordu: "Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez..."

Bizimkiler de toplu halde, çelik gibi bir karalılıkla Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'dan kışla arazilerini istemişler...

Ben olsam sayın Akar'ın yerinde asla böyle bir amaçla Kışla arazilerini betonlaşmaya feda etmem...

Hatta Belediye'ye devri gerekirse sonsuza dek aynı "kışla isimleriyle" anılmak üzere yeşil alan olarak tapuya şerh düşerek devrederim...

Vatandaş olarak şehrimin geleceğine dair görüşlerimi ifade ettim...

HOŞ SADA

"Akılla savaşalım dilerdim,

Ancak silahsızlığın engel!..."

TADIMLIK

"Aslında insanı yıkan şeyler

Hayal kırıklıkları değil,

Yaşanması mümkünken,

Yaşanılamayan güzelliklerdir..."

Yazarın Diğer Yazıları