Vahdettin Yiğitcan

Salgın Sonrasının Soruları

Vahdettin Yiğitcan

Her şey gözlerimiz önünde, gözle görülmeyen 'kovit 19' virüsünün insan sağlığına şimdiye kadar görülmemiş tahrip gücü yüksek saldırısıyla başladı...

Çin'de ortaya çıktı, çok kısa sürede dünyanın kuzey yarım küresi başta olmak üzere her tarafa yayıldı.

İtalya, İspanya, Amerika, İngiltere, Fransa, İran ve isimlerini sayamayacağımız 180 ülkede öldürücü etkisiyle devletlere ecel terleri döktürdü ve döktürmeye de devam ediyor...

İletişim teknolojisinin hızla dünyayı bilgilendirmesi, internet sayesinde saniyelerle ölçülecek sürate erişti. İlk günlerde Türkiye hariç kimi devletlerce ciddiye alınmayan virüs insanları olağanüstü panikletti. Bir tuvalet kağıdı kapmak için insan bıçaklamaya varan gözü dönmüşlük, işi market yağmalamaya kadar vardırdı. Bu yaşananlar bir ülkenin vatandaşları arasında gerçekleşti...

Devletler arasındaki kapışma ise, başta maske olmak üzere bir başka ülkeye gönderilen sağlık malzemelerini gasp etmek şeklinde kendini gösterdi...

Bu arada, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşadıkları felaketten ders çıkardıklarını iddia eden Avrupa Devletlerinin "Avrupa Değerleri" ölçütüyle kurdukları "Avrupa Birliği" oluşumu, 'kovit 19' salgını nedeniyle her ülkenin kendi çıkarını öncelemesi nedeniyle temelinden çöküş sürecine girdi...

Gelişmiş batı ülkelerinin sağlık sistemlerinin ekonomik kalkınmışlıklarına paralel bir gelişme göstermediği bu salgın nedeniyle gün yüzüne çıkmış oldu.

Öylesine kepazelikler sergilediler ki, İtalya ve İspanya'da halk AB bayraklarını yaktılar...

Her defasında gerine gerine gündeme getirdikleri "Avrupa Değerleri" olarak sıraladıkları Barış, Birlik, Eşitlik, Özgürlük, Dayanışma ve Güvenlik gibi iddialarının laftan ibaret olduğu, İtalya, İspanya, Fransa ve diğer ülkelerin kendi iç işlerinde ve ülkeler arası münasebetlerindeki tutarsız ve saldırgan tavırlarıyla gün yüzüne çıkmış oldu...

"ABD'DE HASTANE ÜCRETİ, GÖĞÜS AĞRISI İÇİN 20 BİN DOLAR"   

ABD koronavirüs salgını mücadelesinde başlı başına incelenmeyi gerektirecek kadar zengin çelişkiler yumağı bir ülke... 

Dünyaya virüsle mücadelesinde çok aciz, cılız ve çaresiz bir fotoğraf verdi ve vermeye de devam ediyor...

Salgına yakalanan ABD vatandaşlarının test ve hastane ücretlerinin çok yüksek ve yeterli kapasitelerinin olamadığı da gelen bilgiler arasında. ABD'de yaşayan Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu Amerika'daki virüs mücadelesinin nasıl yapıldığını şu çarpıcı sözlerle dile getiriyor:  

"33 milyona yakın Amerikalı işini kaybetti. Bunların depresyonu var, bunların ilaçlarını nasıl alacağı sorunu var. Siz Türkiye'desiniz, çok şanslısınız. Gene ülkemizde 50 lira veriyorsun SGK'lı oluyorsun hiç çalışmasan da. Devletimizden Allah bin kere razı olsun, yönetimimizden bin kere razı olsun. Amerika'da bir ilaç almak ne kadar pahalı? Bir hastaneye gidiyorsunuz göğüs ağrısı için 20 bin dolar. Zaten adam evinin kirasını ödeyemiyor, hasta gidip ilacını alamıyor."

Er yada geç bu salgın hayırlısıyla geçecek inşallah...

Dünya'ya nizamat vermeye kalkan müstekbirler, itibarlarını yerle bir eden bir virüsün ardından insanlığın yüzüne nasıl bakacaklar?

Avrupa Değerleri dedikleri değerleri çiğneyen devletler kendi kendilerine nasıl güvenecekler?

Gelişmiş ve kalkınmışlıklarını insani değerler açısından da gözden geçirebilecekler mi?
 

Yazarın Diğer Yazıları