Vahdettin Yiğitcan

Saçım Sakalım Birbirine Girdi

Vahdettin Yiğitcan

Özetle: Ayak tabanımda oluşan nasır müthiş bir yaraya dönüştü ve beni hastanelik etti. İlk başvurduğum Turgut Özal Tıp Merkezi Plastik Cerrahi doktorunun muayenemi savsaklaması sonucu iki hafta gecikmeyle Çetin Yalçın arkadaşımın ısrarıyla gittiğim Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin İntaniye Servisinde Dr. Yusuf Kul'un kontrolünde tedavi olmaya başladım. Hastane koşullarına alışmam zor olsa da doktorumun ve hemşirelerin dikkat ve rikkatlerinden son derece memnunum...

İlk gün verilen hastane yemeğini yiyememiştim, ancak ilerleyen günlerde son derece güzel yemekler yediğimi de inkar edecek değilim. Mesela, Antep usulü yapılmış nefis kuru patlıcan ve biber dolması ev yemeği lezzetindeydi... Baharatı, tadı tuzu, pişim kıvamı mükemmeldi...

Hastanede kaldığım süre içinde değerli arkadaşım Çetin Yalçın, yemek konusunda bana hiç sıkıntı çektirmedi. Sigara böreğinden tutun da, ev yoğurduna ve salçalı arpa şehriye çorbasına kadar hastaneye taşıdı durdu... Üstelik Çetin'in işleri başından aşkın, koskoca bir çiftliğin sorumluluğu altında, Ramazan ayının kendine has telaşesinin beraberinde bağ, bahçe, ekin ve hayvancılık işlerinin hepsi Çetin'in nezaretinde yürütülüyor. Bu yükümlülüklerini bildiğimden hastaneye her gün gelmesini istemezdim... O yine de "neye ihtiyaç olursa ara" demeyi ihmal etmezdi... 

Tedavi sürecime gelince, Başta Dr. Yusuf Hocam olmak üzere hastane hekimlerince ve çok değerli hemşirelerce gösterilen onca ihtimama rağmen her gün kötüye giden bir ağır enfeksiyonla karşı karşıyaydım... Moralim yerindeydi ama sağlığım giderek bir çıkmaza doğru sürükleniyordu...

Pansumancı Kazım Bey her gün büyük bir özenle yaptığı pansuman sonrasında yarada iyileşme emaresi görememesine benim kadar üzülüyordu. 

Ayağımın son üç parmağı mordan başlayarak simsiyah bir renk alarak adeta odunlaştılar... 

Oysa diğer yandan her gün ölçümden geçen sağlık verilerim normale dönmüştü. Ateş, tansiyon ve kan şekeri seviyem gayet iyi gidiyordu...

İyileşme Yerine Her Geçen Gün Kötüleşiyor Yaram

Ayağımdaki yaranın ilerlemesi ve son üç parmağımın kararması ilgili herkesi endişelendirdi...

Kötü gidişat karşısında Dr. Yusuf bey uygulamış olduğu tedavi yönteminde değişikliğe gitti, günlük sıvı tüketimimi sınırlandırdı, kan sulandırıcı ilacı hap olarak değil de enjeksiyon yoluyla almama karar verdi, bir de antibiyotik alımımı da seruma katarak damar yoluyla almamı uygun gördü...

Herşeye rağmen hayat devam ediyor, hastaneye yatalıberi traş olmamış ve tırnağımı kesme fırsatı bulamamıştım...

Değişen toplum yapısı ve kültürel aşınmışlığı nedeniyle Malatya benim için tam bir hayal kırıklığı olmuştu... Malatya'ya geliş nedenimin temelini, muhtereme, cennet mekân canım annemin manevi hatırasına sahip çıkma oluşturuyordu... Malatya'ya tahammül için bu duygusal gerekçe tek başına yeterli değil. Eskimalatya'ya kapağı attığımda ilk tanıştığım insanlardan bir de Zahirecilik yapan Ahmet Ertunan olmuştu... Ahmet'in fikri altyapısı ve anlayış derinliği Eskimalatya ortalamasının çok üstünde, tecessüs sahibi ve fikretme yeteneği hayli zengin bir aydın insan sevgili Ahmet. 

Malatya gibi her yönüyle çorak bu memlekete tahammül gerekçelerimden bir de sevgili Ahmet'in varlığı ve arkadaşlığı...

Saçım sakalım birbirine karıştı ve tırnaklarım hayli uzadı, yıllardır traş olduğum Adem berberi hastaneye çağırdım ancak gelemedi... Bu görünümümden çok utanıyordum ancak yapabileceğim bir şey yoktu...

Çözüm olarak Ahmet'ten traş aleti, tırnak makası istemek geldi aklıma, Ahmet, hemen yan dükkandaki hırdavatçı Abdurrahman'dan istediğim levazımatı temin edip ertesi gün Çetine teslim ederek hastaneye gönderdi ve böylece hırpani bir görüntüden kurtulmuş oldum... 

Fiziki görüntüyü kurtardık ama ruhsal çöküntü ve sağlığımın giderek kötüleşmesi karşısında benim yapabileceğim bir şey yoktu... Bütün yapılabilecekleri doktorlar uyguluyordu...

Son olarak 23 Nisan günü Kalp ve Damar doktoru gelerek yaramı inceledi ve 26 Nisan Pazartesi günü operasyon yapılabileceğini söylemiş ilgililere... Operasyondan bir tek benim haberim yok!.. Ben operasyon yapılacağını hemşirelerden öğreniyorum...

DEVAMI YARIN: Ayağını Bilekten Keseceğiz

Yazarın Diğer Yazıları