Zaman zaman Malatya için "Sağır sultanlar şehri" derim. Mesela, kamu hizmeti alanında bariz bir durumun çarpıklığına işaret eden bir yazı yazarım; beklerim ki, çarpıklığına değindiğim hususun sorumlusu kurum o yanlışlığı düzeltsin veya arayarak yanılıyorsunuz desin...
Ne gezer, beyhude bir umuda dönüşür sarf ettiğimiz emek. Sesimiz, sorumsuzluğun zifiri karanlığının sonsuz boşluğunda silinir gider.
Çıldırtıcı değişmeyen tek gerçek, aynı tas aynı hamam işleyişidir...
Kimse bildiğinden şaşmadan kilitlendikleri hedefine at gözlükleriyle yoluna devam eder...
Bu anlamda kim kime, dum duma özellikleriyle tescilli bir memlekettir, Malatya...
Adamın adı ve soyadıyla yazı yazarsın, devekuşu misali kafası kuma gömülüdür, görmez, işitmez, üstelik görünmediğini de zanneder...
Cennet mekan mizah dedemiz Nasrettin Hocamız, "Göle maya çalarken, ya tutarsa diyerek" millete bir ufuk işaret etmişti. Bu fakir de Malatya'nın saydığım tescilli meziyetleri nedeniyle, ya tutarsa kabilinden hayallerini nakşediyor yazılarına...
Geçenlerde değerli arkadaşım Abdullah Ergün'le Malatya'nın kadim geçmişine dair evrak-ı metrukesini hafızasına kaydetmiş değerli muharririmiz, Kantarcı Ailesinden Atilla Kantarcı'yı Kışla Caddesi'ndeki adresinde ziyaret ettik.
İlk defa tanıştığım Atilla beyle meğerse akranmışız, oysa yazılarının tarihi derinliği ve tanıklıkları nedeniyle ben daha yaşlı biriyle karşılaşacağımı tahmin ediyordum. Tahminimin tutmamasından ziyadesiyle memnun oldum...
Bilirsiniz "Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer" diye bir sözümüz vardır.
Bu minval üzere, üç arkaik adam olarak, Malatya'nın çocukluk yıllarımızdaki saf ve tertemiz halini iç geçirerek yeniden hatırladık, yâd ettik.
Atilla ve Abdullah beyle yaptığımız o sohbetin lezzetini anlatmanın imkansızlığını umarım tahmin edersiniz...
Bugünden Sonrasına Bakalım
Evet iyisiyle ve kötüsüyle, Malatyalıların deyimiyle 'olan olmuş torba dolmuş' ve Malatya bugüne gelmiş...
Bundan sonrası için de umut ışıklarımızı yitirmeden önümüze bakmayı, sayın Atilla Kantarcı, geçtiğimiz 19 Haziran'da kaleme aldığı "Belediye Başkanlarının Dikkatine" başlıklı yazısında öneriyordu.
O yazıyı bu fakir, bilim insanı ve Malatya sevdalısı Prof. Mesut Parlak'ın Kayısı Haber'deki 20 Haziran tarihli yazısından okumuş oldu...
Yeri gelmişken söyleyeyim, Kayısı Haber, değerli gazeteci Mahir Temur'un yönettiği ve bütün içtenliğiyle kaleme aldığı yazılarını okuyabileceğiniz, kelimenin tam anlamıyla bağımsız, bağlantısız haber sitesidir. Tereddütsüz tavsiye ederim...
Konumuza dönelim: Atilla Kantarcı o yazısında Yıldıztepe'nin radyo ve televizyon verici antenlerince çöplüğe döndüğünü, bölgenin Malatya'ya görünüm anlamında hakim bir noktada bulunması nedeniyle de çok güzel bir şekilde değerlendirilmesini öneriyordu.
Önerisine, İstanbul ve Çanakkale'deki inşa edilen devasa televizyon kulelerini örnek göstererek, bir benzerinin Yıldıztepe'de de kurulabileceğinin yollarını gösteriyordu...
Malatya'da basın anlayışındaki körlük teamülünün dışına çıkarak, Mesut Parlak'ın yazısından hareketle Atilla Kantarcı'nın bu müthiş önerisini ben de 26 Haziran'da Net Haber'deki köşeme iftiharla taşıdım.
Atilla Kantarcının önerisi, Malatya'nın çehresini değiştirecek, katma değer sağlayacak ve siluetini teşkil edecek ehemmiyette bir öneriydi...
İş bu yazılardan sonra üzerine vazife çıkaran Battalgazi Belediye Başkanı sayın Osman Güder, harekete geçerek Yıldıztepe'ye dair teklif edilen projeyi hazırlatarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayına sunma aşamasına getirmiş olduğunu Malatyalılara müjdeledi.
Bu cevvaliyeti nedeniyle Osman Güder'i kutlarım.
Kahrolası Korona Sunuma Engel Oldu
AK Parti 7. Olağan Kongresi nedeniyle Malatya'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geleceği günden iki gün önce Osman Güder'in koronavirüs testi pozitif çıkınca görüşme mümkün olmadı.
Oysa sunum için geç kalınmış sayılmaz, sayın Güder'in bir Ankara ziyareti ile sunumdaki aksamayı telafi etmek mümkün.
Ama illaki, yüzyüze ziyaret şekliyle.
Malatya'nın AK Partiye verdiği destek omurga değerinde bir destek, asla göz ardı edilemez...
Konunun ciddiyetini pekiştirmek bakımından sunum dosyasına, yapılması istenen kule için Malatya Basını'nın ne kadar önem verdiği bilgileri de eklenebilir.
Kamuoyu ısrarı karşısında sayın Cumhurbaşkanının Osman Güder’i Ankara’dan eli boş göndermeyeceğini düşünüyorum...
Hayırlısıyla iş bu Yıldıztepe düzenlemesi ve kule gerçekleşecek olursa, seyreyle o zaman Malatya'yı...
Kısa başlıklarıyla: Yıldıztepe bölgesinde yapılması planlanan kule ve etrafında, seyir terası, teleferik, restaurantlar, kafeteryalar, gezi bahçesi, çocuk oyun alanları, heyecan parkı, amfi tiyatro, su gösterileri, gözlem alanı, sağlık kültürü alanları, cam kafeterya, konser alanı, kamelyalar, bisiklet ve yürüyüş yolları, doğa sporları ile ilgili birçok alan yer alacak...
Daha ne olsun...
Yufka Yürekli Gürkan
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Twitter adlı sosyal medyayı en bereketli kullanan siyasilerden biri.
Siz bakmayın Gürkan'ın sert görünümüne, yüreği yumuşacıktır. Twitter'da öyle duygulu mesajlar veriyor ki, gözleriniz yaşarır. Yaralı güvercinin kurtarılmasından tutun da Bigadiç'te tarlada çalışırken yıldırım çarpması sonucu hayatını kaybeden kadın işçilerin yasını tutana kadar. Son olarak önceki gece İzmir Depreminde enkaz altından canlı kurtarılan İdil için gece yarısı 0.36'da attığı "tiwit" Gürkan'ın duygusal yönünü ele veriyor... Ola ki, İdil kızımız için yüreği kabaran Gürkan, bakarsınız Film Festivaline ayrılan bütçeyi İzmirli depremzedelere gönderiverir... Olur mu, olur, kim bilebilir?
Gürkan'ın attığı tiwit aynen şöyle: "Benim güzel kızım İdil, gözlerinden öpüyorum. Seni, ailene ve sevdiklerine kavuşturan Rabbime örneği (binlerce) kez şükürler olsun."
