Evet değerli okurlar, yaklaşık üç aydır sizlerden uzak kaldım ve bu zaman aralığında sağlık sorunlarıma Malatya ve İstanbul'daki sağlık kuruluşlarında şifa aradım.
Benim can havliyle oradan oraya koşuşturmam sırasında yaşadığım ve şahidi bulunduğum insan davranışları ve almış olduğum sağlık hizmetlerinin güzel ve "aksayan" yanlarını sizlere anlatmaya çalışacağım... Ben özellikle kibarca "aksayan" diyorum, siz bana aldırmayın dilediğiniz iğneleyici kelimeleri rahatça kullanabilirsiniz...
İnsanı insan kılan yegane hususiyet, helal süt emmişlikle açıklanabilecek bir durum...
Görevini hakkıyla yerine getirme titizliğini gösterenle, görevini egemenlik alanı gibi görerek egosunu tatmin aracı görenler arasındaki fark, ancak, helal süt emmişlikle açıklanabilir... Sözün özü, aile görgüsü ve terbiyesinde gizli...
Üç aydır soluk soluğa canhıraş aradığım şifayı tam anlamıyla bulabildim mi, emin değilim!. Allah'a sonsuz kere şükür ki, Malatya şartlarının kifayetsizliği nedeniyle sağ ayağımın bilekten kesilmesini önledik diyebilirim. İstanbul'a gitmeyipte Malatya'da kalsaydım sağ ayağımı bilekten keseceklerdi...
Kurtarılma imkanı Hiperbarik Oksijen ve Ozon tedavisi ile mümkünken, kısa yoldan kesmek daha kolaylarına gelmiş olmalı ki, hiç tereddüt göstermeksizin derhal keselim dediler!...
Aldığım bilgilere göre Hiperbarik Oksijen tedavi ünitesi hastanelerimize gelmiş olmasına rağmen bir türlü hizmete sokulmamışlar...
Bakalım nasıl ve ne sebeple hizmete sokulmamışlar?
Hakan Kahtalı'nın Tayin Talebi İşleme Alınmadı!...
Malatya Haber Sitesinin 20/08/2020 günü yayınladığı Güler Hazar imzalı haberinde "AK Parti Malatya Milletvekili Hakan Kahtalı, Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’ne (Sualtı Uzman Hekimi) atanması için Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Özellikli Planlama Gerektiren Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı yetkilileri ile görüşmelerde bulunduklarını ifade ederek, uzman hekimin tayin edilmesiyle birlikte, Malatya’daki merkezin sadece Malatya için değil bölge illeri için de hizmet verecek kapasite ve teknik donanıma sahip olduğunu" belirtmişti.
Belirtmişti de ne oldu? Koskocaman bir fiyasko... Ne Sualtı Hekiminin tayini gerçekleşti ne de şifa bekleyen hastaların umudu!
Hayretler içerisindeyim kimi siyasiler hiçbir özgül ağırlıkları olmadığı halde neden böyle bomboş açıklamalar yaparlar anlayabilmiş değilim...
Üstelik, Hiperbarik Oksijen Tedavi ünitesi yaklaşık 3.5 milyon TL düzeyinde bir harcama yapılarak Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kurulmuş iken, yüksek bir maliyeti üstlenen devlet neden bir doktor tayin etmesin! Bu işlerde akılalmaz terslikler dönüyor!...
Sağlık alanında devrim yapmakla övünen bu ülkenin bir kısım ufuksuz yetkilileri görevlerini savsaklarcasına icra ediyorlar... İlgili mercilerin dikkatine... Ambulans uçak ve helikopterler hangi hallerde kullanılacak doğrusu merak ediyorum...
Aradığım şifayı hakkıyla bulamamanın baş müsebbibine gelince, ayağımın altında oluşan yarayı tedavi ettirmek üzere vakitlice (24 Mart 2021 günü) Turgut Özal Tıp Merkezine gittim ve o günkü Plastik Cerrahi uzmanı ciddi bir tetkik yapmadan diyabetik yarayı pansuman yaptırtarak geçiştirdi ve dört hafta sonra kontrole gel diyerek beni başından savdı... Bu savsaklamanın neticesinde sağ ayağımın üç parmağı kesildi!...
Baştan sona hukuki bir sürecin işletilmesini gerektiren görev ihmali söz konusu... Benim bu saatten sonra hukuki bir süreci başlatacak ne tahammülüm kaldı ne de uğraşacak gücüm söz konusu... Üç aydır çektiğim çilenin ve mağduriyetimin sorumlularını inandığım ilahi adalete havale ettim...
