Vahdettin Yiğitcan

Neler Oluyor Malatya'da?

Vahdettin Yiğitcan

Kaç zamandır Malatya, genel anlamda pandeminin yol açtığı ve küresel ısınmanın etkisiyle de katlanan Dünya çapında yaşanan ve ülkemizde de ağır sonuçlarını gördüğümüz ekonomik sorunların ötesinde kendine has sorunlarla da adeta çalkalanıyor. 

Malatya yüzyılların ihmaline maruz kalmış tarihi kadim bir şehir, az uz değil hem de geçmişi binlerce yıllık insanlığın tarihi kadar eski bir şehir... 

Arslantepe'deki 7 bin yıllık geçmişe ışık tutan buluntu ve devam etmekte olan kazı çalışmaları elimizdeki en müşahhas kanıt... Hiç hoşlanmam, Malatyalıya Malatya övgüsü dizecek değilim, lamı cimi yok, Arslantepe Şehir Devleti Mühürleri, UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesinde... 

Bunu artık Dünya biliyor, günümüzün Malatyalı siyasetçisi, yöneticisi, sanayicisi, iş adamı, esnafı, memuru, çiftçisi ve sivil toplum örgüt mensupları biliyor mu inanın emin değilim... 

Yakın tarihimize baktığımızda da Malatya hak ettiği ve gerektirdiği gibi hesaplı kitaplı ne hizmet alabilmiş ne de kalkınabilmiştir...

Sırası geldiğinde Malatyalılığımızla haklı olarak iki Cumhurbaşkanı iki de Başbakan'a ilaveten sayısız devlet adamı çıkardığımızla övünürüz... 

Eyvallah, bu madalyonun soyut yüzü... Kim ne diyebilir ve ne diye itiraz edebilir ki...

Ancak madalyonun somut yüzünde ise utanç verici bir tablo ile karşı karşıyayız...

Sırasıyla söyleyelim...

Malatya'nın Sorunları Saymakla Bitmez

1-Malatya haritasını açıp bir bakın şehrin tarım arazilerini ne yapmışsınız?

2-Şehrin komşuluk ve bahçe kültürünü yansıtan, yerleşim mahallelerini neden yok ettiniz?

3-Şehrin Çarşılarını, Mahallelerini ve yerleşim merkezlerini oluşturan kadim binaları neden yok ettiniz? 
İnsanlar yaşadıkları sürece hatıralarıyla birlikte yaşlanır, gelişir ve ruhen güçlü kalırlar, bunları yok etmekle insanlarımızın kişisel tarihlerini ve somut hatıralarını ellerinden alarak onları en büyük manevi işkenceye maruz bıraktınız...  

4-Cumhuriyetin ilk yıllarında alınan sanayi hizmetlerini (Sümer Mensucat Fabrikası, Tekel Tütün ve Sigara Fabrikası ve Şeker Fabrikası) neden tarım arazilerinin tam ortasına yaptınız?

5-Eski ve yeni tabir edilen Özsan Sanayi Sitelerinin yer seçimini kim yaptı?

6-Şire Pazarlarının mevcut hallerinden kim memnun? 

7-Malatya'nın tam göbeğinde yer alan ve şehrin siluetini sembolize eden tarihi taş bina Yeni Cami'nin tuvaletleri "Malatya'nın Yüzkarası" bir halde... Ve bu utanç verici rezil durum kimin umurunda? Kimsenin de umurunda değil!... İnsanı kahreden de bu duyarsızlık...

8-Çevreyolu üzerine yapılan Arap Çadırı Ağır Metal yoğunluklu Egzoz Gazı Soluma Parklarını Malatya'ya kim reva gördü?

Arap Çadırı Ağır Metal yoğunluklu Egzoz Gazı Soluma Oturma Alanları'nı kim yaptıysa kendisi gitsin ve sadece 5 dakika otursun da orada ne halt ettiğini görsün...

İnanın değerli okurlar saymaya kalksam daha onlarca insanın içini sızlatacak Malatya'ya dair çirkinlikleri sıralayabilirim, şimdilik bu kadarla yetinelim... 

Kayısımıza Yakışmayan Şire Pazarı

Evet değerli okurlar, önemli olan doğruya doğru eğriye de eğri olduğunu açık yüreklilikle ve uygun bir lisanla doğrudan söyleyebilmektir... Doğruyu takdir yanlışı da tenkit esas olmalıdır... Maalesef günümüzde insanlarımızın kahir ekseriyeti hangi dünyaya kulak kesilmişlerse diğerine bile bile sağır oluyorlar... Bilinçli ve inadına bakar körlük... Eskilerin deyimiyle söyleyecek olursak küfr-i inadi bir tutum içerisindeler... 

Sabit bir nokta-i nazardan bakarak mütemadiyen, ister müspet isterse de menfi olsun, aynı şeyleri nakarat olarak tekrar etmenin hiç bir faydası olmadığı gibi papağanlıktan öteye geçmediğini söylemeliyim. Ayrıca bu tarz övgü veya yergiler de inandırıcılığını zaman içerisinde kaybederler... 

Benim Malatya'ya geldiğim ilk yıllarda yaklaşık dört yıl önce Şire Pazarı'nın hal-i pür melalini bir güzel yazmıştım... Hem de Bülent Tüfenkçi'nin bakan olduğu bir dönemde, Bülent Tüfenkçi'ye hitaben güzel bir proje önerisiyle... Sağolsun sayın Bülent Tüfenkçi'den en ufak bir ses seda çıkmadı... Malatya böyle bir şehir, sen söyle sen işit anlamında... 

Değerli Malatyalılar, mevcut Şire Pazarınız ilkellikten ve iğrençlikten dökülüyor... 

Kayısı meyvemiz çok nadide bir besin kaynağı ve eşsiz lezzetiyle de dünyada benzersiz bir değerimiz. Böylesine bir değerin çarşısını gidip bir görseniz mideniz bulanır. 

Lafı fazla uzatmayacağım.

Her Tarafı Dinlemek Lazım

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Selahattin Gürkan gördüğüm kadarıyla kalıcı hizmetlerle anılmayı düstur edinmiş bir görev anlayışına sahip.

Benim de aynı sorunu yıllar evvel dile getirdiğim Şire Pazarı'nın çağdaş bir görünüm ve donanıma kavuşmuş olması her şeyden önce toplumsal kazanım açısından tüm Malatya'yı ilgilendiren bir durumdur. Bu arada benim de bir öngörümün hayata geçmiş olması fakiri ziyadesiyle sevindirmiştir...

Sayın Selahattin Gürkan'ın Malatya'ya ve kayısımıza yakışır Şire Pazarını sıfırdan yeni yerinde inşa etmesini takdir ve tebrik ediyorum...

Gürkan'ın kendi Twitter hesabındaki Şire Pazarı'na ilişkin yayınladığı videolarını izledim. Çok beğendim.

Oysa yeni inşa edilen Şire Pazarına yönelik ilgili çevrelerden de fahiş fiyat tepkileri söz konusu... 

Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri sayın Cemal Nogay ile yapılan ve yapılmakta olan projelerle ilgili olarak bir bilgilendirme görüşmesi yapmak üzere söz almış bulunmaktayım... 

Ardından kayısı ticareti yapan esnafları ziyaret edeceğim...

Sayın Selahattin Gürkan'ı ise saha çalışmamı tamamladıktan sonra dinleyeceğim...

Her tarafı dinledikten sonra da kendi görüşlerimi hakkaniyet esaslı olarak sizlere sunmaya çalışacağım... 

TOKİ'nin İnsanımıza Reva Gördüğü Hücre Tipi Sığınakları

Ey TOKİ'nin ağababaları, ey devletimin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın kontrol merkezi, dar gelirli insanlarımız yaşasınlar, başlarını sokacak bir yuvaları olsun diyerek inşa ettirdiğiniz bu ucube yapıların projesini kime ya da kimlere çizdirdiniz...

Günümüzde hayvan hakları ve hayvan refahı kavramı gündemin en önemli sırasındaki yerini korurken, siz insana yuva olsun diyerek bu hücresel yapıları nasıl çekirdek ailelere reva gördünüz?

Balkonsuzluk nedeniyle havasız ve mahremiyet duygusunu rencide edici bu yapılara derhal insani değerleri dikkate alan bir restorasyon gerekiyor... 
Aksi halde, burada yaşayan aile bireyleri ve büyüyen çocukların psikolojik sorunlarının baş müsebbibi TOKİ olacaktır...

İnsanın psikolojisini temelden sarsan bu barınaklarla tanışalı henüz üç ay oldu...

İnsan yaşamadığı ortamı bilmezmiş, yaşadım, yaşıyorum ve artık biliyorum ki, bu hücresel yapılar Türk insanının kültürel ve inanç değerlerine uygun değil. 

Sözünü ettiğim bu binalar yaklaşık 15 yıl önce yapılmışlar. 

Bir vatandaşın AK Partiyi tanımlarken kullandığı deyimini çok ama çok beğenmiştim.

Ne diyordu o vatandaş; AK Partide iki tür partili var: ADANMIŞLAR ve DADANMIŞLAR

Sözünü ettiğim bu hücresel tipi yapıları DADANMIŞLAR'ın TOKİ görevlileri yapmış olmalı...

Yorumlar 1
yakup güler 25 Kasım 2021 17:36

üstad malatya cumhuriyete iki başbakan iki cumhurbaşkanı vermiş ancak osmanlıya dört sadrazam vermiştir yani malatyanın bir yönetici yetiştirme özelliği var derim...

Yazarın Diğer Yazıları